Veysel Eroğlu: Türkiye'nin en büyük barajlarını biz yaptık!

Eroğlu, Meclis Genel Kurulu'nda bakanlığının bütçesiyle ilgili yaptığı konuşmada, ''ormancılıkta destan yazdıklarını'' belirterek, orman teşkilatıyla gurur duyduğunu kaydetti. 

     

Bütün dünyada orman varlıkları azalırken Türkiye'nin hem orman alanını hem de odun servetini artıran nadir ülkeler arasında bulunduğunu vurgulayan Eroğlu, bunu orman teşkilatına borçlu olduklarını söyledi. 

     

Eroğlu, daha önce yılda ortalama 75 bin hektarlık ağaçlandırma yapılırken 1 Ocak 2008'den itibaren büyük bir seferberlik başlatıldığını ve 2009 yılı sonunda 501 bin hektarla büyük bir rekor kırdıklarını ifade ederek, ''Bu başarı benim başarım değil, bütün orman teşkilatının başarısıdır, onlarla gurur duyduğumu ifade edeyim. Biz dedik ki 2,3 milyon hektarda çalışma yapalım. 2 milyon 400 bin hektarla hedefi de aştı Türkiye. Bu Türkiye'nin gururu, alkışlamak lazım. 2 milyar fidanı toprakla buluşturduk. İnanmayan varsa sayabilir. Ağaçlandırma çalışmalarını 7 kat artırdık. Tabii ki fidan gerekiyordu. Geçmişte yılda 75 milyon fidan üretiliyordu, biz bunu yılda 535 milyona yükselttik'' diye konuştu. 

     

Üretilen fidanları belediyelere, kamu kurumlarına bedelsiz verdiklerini belirten Eroğlu, geçmişte orman teşkilatı sadece orman işletmesiyle meşgul olurken, artık Orman Genel Müdürlüğü'nü layık olduğu yere yükselttiklerini ve çok büyüttüklerini ifade etti. 

     

Eroğlu, Orman Genel Müdürlüğü'nün sadece orman içinde değil, orman dışında, yol kenarları, ibadethaneler, hastaneler, okullarda ve daha pek çok alanda ağaçlandırma çalışmaları yaptığını anlattı. 

     

      

Orman ürünlerinin üç kat arttığını vurgulayan Bakan Eroğlu, bu alanda 620 milyon TL'lik bir gelir elde edilirken, bu gelirin 1 milyar 830 milyon TL'ye çıkardıklarını ifade etti. 

    

Eroğlu, şöyle devam etti:''Bunun dışında şehir ormanları kurduk. Daha önce ormanlara insanlar sokulmazdı. Biz dedik ki 'her şey insan için'. Tam 111 adet şehir ormanını kurduk. Eskiden 'hayvanlar ormanlara giremez' denirdi, arı da hayvandır, o da giremez diye bir uygulama vardı. Biz 'bal ormanları kurun' dedik. Organik bal üretimi için gerekli çalışmalar yapıldı. 116 adet bal ormanı kurduk. Bal ormanları kurulmadan önce Türkiye bal üretiminde dünyada 5'inci sıradaydı, şimdi 2'inci sıraya yükseldi.'' 

     

Biz ceviz eylem planı hazırladık, badem eylem planı hazırladık. Şimdi her yere ceviz dikiyoruz ve bunları vatandaşa 49 yıllığına veriyoruz. Orman kadastrosu bizden önce çok cüzi bir alanın kadastrosunu yapmıştı. İlk defa biz ihtilafları ortadan kaldırdık. Şimdi orman kadastromuz ile tapu kadastromuz birlikte çalışıyor. Yaklaşık yüzde 70'inin tapusunu ben teslim ettim. İşte budur, çalışma budur. 2B'yi de böyle çözdük. Meseleye teknik olarak bakılamamış.'' 

     

Orman köylüsüne 335 milyon TL destek verilirken bu desteği 1 milyar 270 bin TL'ye çıkardıklarını belirten Eroğlu, orman yangınlarıyla en başarılı ülke durumuna gelindiğini anlattı. Orman yangınlarıyla mücadele ve yangınların takibiyle ilgili teknik kapasitenin çok attığını dile getiren Eroğlu, ''Hatta bu teknolojiyi Akdeniz ülkeleri istedi. Bazı ülkelere de kurduk'' dedi. 

     

Eroğlu, 2011 yılında Dünya Ormancılık Kongresi'nde, bundan sonraki kongrenin Türkiye'de yapılmasını istediklerini ve bütün ülkelerin alkışlarla kabul ettiğini belirterek, gelecek nisan ayında 10'uncu kongrenin Türkiye'de yapılacağı bilgisini verdi. 

     

Çölleşme ile mücadele ettiklerini, yaban hayatın korumak için ne gerekiyorsa yapıldığını anlatan Eroğlu, DSİ projelerinin artık teker teker açmak yerine toplu açılışlarını yaptıklarını kaydetti. 

     

     

Eroğlu, geçen yıl 111 büyük tesisi açtıklarını ve bunların maliyetinin eski parayla 8,5 katrilyon olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:''İki günü birbirine eşit olan ziyandadır düsturu sebebiyle biz bu sene 112 dev tesisi, 16 milyar lira toplam maliyeti, bunları açtık. Bunlardan sizler de gurur duymalısınız. Zamanla yarışıyoruz. Bütün düşüncemiz milletimize şevk ve heyecanla hizmet etmek, milletten aldığımızı millete hizmet olarak sunmak, farkımız bu. 10 yılda DSİ'de bin 215 tane büyük tesis açmışız. Türkiye'nin en büyük barajlarını biz yaptık. Konya ovasında, pazar günü herkesi Konya'ya davet ediyorum. Ta Osmanlı'dan beri yapılamayan mavi tünel açılışını yapacağız. HES'lerle ilgili; bugün her yanan dört ampulden birisi bizim getirdiğimiz hidroelektrikle ülkeyi aydınlatıyor. Yılda 10 milyar dolar cari açığın daha az olmasını sağladık. 

 

Bin günde bin göletle sulama yapmak için de kolları sıvadık. Sayaç başladı, biz zamanla yarışıyoruz. Kıbrıs'a da su götüreceğiz. Yavru vatanı da Türkiye'ye gönül bağıyla bağlayacağız. İzmir'e de su getirdik, Urfa'ya da Kars'a da nereye istiyorsanız... Su deyince akla biz geliyoruz.''