Volkan Ş. Ediger, HES hakkında bilinmeyenleri anlattı
HES’in ne olduğu, nasıl çalıştığı, HES projelerine bakış açıları, avantaj ve dezavantajlarını sizin için araştırdık
HES, son dönemde kimi çevreci gruplar tarafından istenmeyen, bazı gruplar tarafından da ülkemizin doğal kaynağının kullanılacak olmasından dolayı gerekliliği tartışılan HES'in ne olduğu, nasıl çalıştığı, HES projelerine bakış açıları, avantaj ve dezavantajları ile ilgili akıllardaki soruları sizin için derledik.
12 yıl T.C. Cumhurbaşkanlığı'nda Cumhurbaşkanlığı Enerji Danışmanlığı yapan Kadir Has Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimler Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Volkan Şevket Ediger ile HES üzerine konuştuk. Bize HES ile ilgili bilgi veren Ediger konuşmasına HES'in tanımıyla başladı.
HES Nedir?
Hidroelektrik santralinin kısaltılmışı olan HES, dereler üzerine yapılan bir elektrik üretim tesisidir. Derenin akış yönünde topoğrafik olarak en uygun olan yere, oldukça yüksek ve yeterli kalınlıkta bir duvar inşa edilir. Böylece suyun akışı engellenir ve duvarın arkasında birikmesi sağlanır, buna baraj denir. Duvarın arkasında biriken suya da baraj gölü denir.
Sulama amaçlı barajların tarihi çok eskilere uzansa da, barajlardaki elektrik üretiminin geçmişi 1881'e kadar gitmektedir. HES ilk defa A.B.D.'de ünlü Niagara Şelaleleri'nde denenmiş ve başarılı olmuştur. Bu açıdan bakıldığında A.B.D.'nin HES'lerin vatanı olduğu söylenebilir. Nitekim, bu ülkede, 1901'de ilk HES kanunu çıkarılmış, 1907'ye gelindiğinde ülke elektrik üretiminin yüzde 15'ini hidroelektrik oluşturmuştur. Ama HES'lerin tüm dünyaya yayılması 1950'li yıllardır.
Türkiye'de de bu akıma uyularak 1954'te Devlet Su İşleri kurulmuş ve ülkedeki hidroelektrik potansiyeli kullanılmaya başlanmıştır. Türkiye'deki ilk HES 1902'de Tarsus'ta kurulmuş ve HES'lerin sayısı günümüzde 500'e yaklaşmıştır. Bu HES'lerden en büyük üç tanesi, hepsi de Fırat üzerinde bulunan Atatürk, Karakaya ve Keban'dır. Atatürk barajı ve HES 1992'de tamamlanmış olup herbiri 300 MW kurulu gücü olan 8 üniteden oluşmaktadır. Karakaya 1987'de devreye alınmıştır ve 1800 MW kapasitelidir. 1975'te tamamlanan Keban ise 1330 MW kurulu güce sahiptir.
Elektrik Üretimi
Temel olarak sulama ve elektrik üretmek için olmak üzere iki baraj türü olduğundan bahseden Enerji Uzmanı Prof. Dr. Volkan Ş. Ediger, sulama için kullanılan barajın tarımsal ya da kentsel amaçlı kullanılabildiğini söyledi. Üçüncü baraj türünün de taşkınların önlenmesine yönelik olduğuna değindi.
Suyun yüksek bir yerde biriktirilip hızla aşağıya doğru akıtılmasıyla elde edilen mekanik enerji tribünlerde elektrik enerjisine dönüştürülmektedir. Hidroelektrik santralde suyun potansiyel enerjisinin kullanıldığını dile getiren Ediger, elektrik üretimiyle ilgili şu tanımı yaptı:
“Barajın/setin içinden geçen ve gölü dereye birleştiren yüksek basınçlı cebri borular bulunmaktadır. Elektrik üretilmek istendiğinde bu boruların kapakları açılır ve su aşağıya doğru akıtılmaya başlar. Borunun ucunda da tribünler vardır. Yüksek basınçlı su tribünü döndürür ve elektrik üretilir.”
“Hem sulama hem elektriği bir arada kullanmak önemli”
En iyisinin hem gerekli sulamanın yapılabilmesi hem de elektriği birlikte elde etmek olduğunun altını çizen Prof. Volkan Ş. Ediger, iki şekilde kullanılmasının yani elektrikle birlikte barajdan atılan suyun da sulama ya da içme için kullanılmasının verimi artıracağını belirtti.
Küçük HES projeleri
Dünyada bazı çevrecilerin büyük HES'ler yerine genellikle 10 MW'ın altında kapasiteye sahip küçük HES projelerinin yenilenebilir sayılması gerektiğini söylediklerini dile getiren Ediger, bu HES'lerin her yerde kurulabileceğini ifade etti. Örneğin; Karadeniz Bölgesi'nde elektriği olmayan köylerde küçük bir HES kurabildiğini ve bundan elektrik üretebildiğini söyledi. Fakat Türkiye'deki son uygulamalardaki küçük HES projelerinin, denetiminin yeterince yapılamaması yüzünden zihinlerde doğayı tahrip ediyor mu sorusunun oluştuğunu da sözlerine ekledi.
Ediger, HES projelerinin avantaj ve dezavantajlarını sıraladı:
HES'in avantajları
Diğer santrallere göre işletim masrafının çok ucuz olması.
Baraj doluysa yani yeterli su rezervi varsa, elektriğe ne zaman ihtiyaç duyulursa elektrik üretmek mümkün.
Çevre dostu, herhangi bir şey yakılmadığından karbondioksit üretilmiyor.
HES'in dezavantajları
Ekosistemin topoğrafyasını değiştirip, doğanın doğal akışını engelliyor
Belirli büre sonra dolabiliyor, yani ömrü genellikle 30-40 yıl oluyor.
İlk yapıldığında yatırım masrafı çok
Tarihi, kültürel değerler, tarım araziler suyun altında kalıyor. (Hasankeyf, Zeugma gibi)
Yağış rejiminden ve kuraklıktan etkilenebilir olması
Bölgedeki doğal iklim ve yağış rejimini etkiliyor.
Yorum Yaz