"Yemiş Kapanı Hanı'na restorasyon projesi ihya anlamına gelmez"
Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, Yemiş Kapanı Hanı'nın restore edilmesinin Selimiye Camisi'nin silüetini bozacağı eleştirilerine cevap verdi.
Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, Edirne'deki Selimiye Camisi'nin yanındaki Yemiş Kapanı Hanı'nın restore edilmesi halinde tarihi caminin silüetini bozacağı yönündeki eleştirilerle ilgili, "Yemiş Kapanı Hanı restorasyon projesinin hazırlanması demek, oranın ihya edileceği anlamına gelmez. Ona bir genel müdür karar veremez. Bir başkan da karar veremez. Tersinden söyleyeyim, yapılmamasıyla alakalı olarak da bir genel müdür veya başkan karar veremez. Burası madem ki bir dünya kültür mirası, Türkiye'nin önemli eserlerinden birisi, buna ortak akıl, üst irade karar verecektir." dedi.
Ertem, yaptığı açıklamada, Edirne'deki Selimiye Camisi'nin dünya kültür mirası listesinde olan, dünyanın önem verdiği, Türkiye açısından da önemli eserlerden biri olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2012 yılında henüz Başbakan olduğu dönemde Edirne'de helikopterle havadan teftiş yaptığını anlatan Ertem, bu ziyaret sırasında kentteki harabiyetin görüldüğünü ve kendilerinin de bu uyarıdan "vazife çıkardıklarını" vurguladı.
O tarihten bugüne Edirne'de 100 civarında eserin restorasyonunu gerçekleştirdiklerini kaydeden Ertem, "Edirne'de 'İş yapan, üreten kurum hangisi?' diye sorarsanız Vakıflar işaret edilecektir." diye konuştu.
"Yemiş Kapanı Hanı'nın 1940'lı yıllarda ayaktayken yıkılmasına karar verildi"
Kentteki tarihi yapıların restorasyonu için Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ile de koordine içinde çalıştıklarının altını çizen Ertem, Selimiye Camisi'nin yanındaki Yemiş Kapanı Hanı için de uzun süredir ortak bir çalışma yürüttüklerini ifade etti.
Yemiş Kapanı Hanı'nın 1940'lı yıllarda yıkıldığını anlatan Ertem, şu bilgileri verdi: "Han tarihi eserdir. Sağlam bir bina iken, ayakta iken, tarihin ve zamanın mekanı zorlamasıyla harap olmuş da yıkılmış değildir. Ayaktayken, canlıyken yıkılmasına karar verilmiş eserlerden birisidir. 2013-2014 yıllarında Edirne Belediyesi'nin yapmış olduğu çevre düzenlemesi kapsamında buranın temellerine ulaşıldı. Koruma kazıları yapılmasına karar verildi. Koruma kazıları yapıldıktan sonra Yemiş Kapanı Hanı'nın temellerinin tümüne ulaşıldı. Bütün temeller her ayrıntısıyla bariz bir şekilde ortaya çıktı. Temeller o kadar açık şekilde ortaya çıktı ki biz de buranın yaşatılması anlamında bir rölövelerini çıkaralım, ikincisi restitüsyon projelerini, üç restorasyon projelerini çıkaralım dedik. Başkanımız, rölöve ve restitüsyon projelerinin çıkarılmasına itiraz etmiyor."
Ertem, rölöve ve restitüsyon projeleri hazırlanıyorsa, bunun tamamlayıcı unsuru olarak restorasyon projelerini de hazırlamak gerektiğinin altını çizdi.
"7 bin civarında restorasyon projesi işi bitirdik"
Yürütülen çalışmanın restitüsyon aşamasında bırakılamayacağını belirten Ertem, mutlaka restorasyon projesini de hazırlamak gerektiğini kaydetti. Binanın yeni yıkıldığını ve ellerinde yapıya ait fotoğrafların da bulunduğunu dile getiren Ertem, "Restorasyon projelerini hazırlamamız burayı yeniden inşa edeceğiz anlamına gelmez. Biz Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak 2002 yılından bu yana 5 bine yakın vakıf eserin restorasyonunu gerçekleştirdik ama ondan daha fazla, 7 bin civarında restorasyon projesi işi bitirdik."
Ellerinde tamamlanmış 2 bin civarında restorasyon projesi olduğunun altını çizen Ertem, sözlerini şöyle sürdürdü: "Restorasyon projesinin hazırlanması demek, oranın yeniden inşa edileceği anlamına gelmez. Ona bir genel müdür karar veremez. Bir başkan da karar veremez. Tersinden söyleyeyim, yapılmamasıyla alakalı olarak da bir genel müdür veya başkan karar veremez. Burası mademki bir dünya kültür mirası, Türkiye'nin önemli eserlerinden birisi, burada ortak akıl, üst irade karar verecektir. Ben bir bürokrat olarak vazifem gereği tüm projeleri hazırlama görevini yerine getiriyorum. Yarın öbür gün Sayın Cumhurbaşkanımızın ya da sonraki Cumhurbaşkanları, karar verirken onların işini kolaylaştırmak için biz hazırlık yapmak zorundayız. Bu hazırlık da tarihi eserlerle alakalı yapmış olduğumuz çalışmalardaki ilkelere sadık kalmaktır."
Adnan Ertem, Yemiş Kapanı Hanı'nın tüm projelerini çizmek ve bu belgeleri gelecek nesillere ulaştırmanın vazifeleri olduğunu, eserin yeniden inşa edilip edilmeyeceği meselesinin ise ayrı bir konu olarak değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi.
"İnşa edildiği tarihte silüeti bozmuyordu"
Restorasyon projesini hazırlamanın külfetli bir iş olmadığına da işaret eden Ertem, hanın yeniden inşa edilmesi halinde tarihi caminin silüetinin bozulacağını ise düşünmediğini dile getirdi.
Belediye Başkanı Recep Gürkan tarafından restorasyonu halinde hanın silüeti bozacağını gösterebilmek için cami önüne yerleştirdiği 12,5 metrelik panonun, alanın uç tarafına konulduğunu anlatan Ertem, şöyle konuştu:
"Eski fotoğraflardan baktığımız zaman, Yemiş Kapanı Hanı, Arasta ve Selimiye Camisi, silüeti tamamlayan bir unsur gibi gözüküyor. Şu anda direkt silüette Arasta gözüküyor. Daha önceki fotoğraflarda Yemiş Kapanı Han onun da altında bir seviyede duruyor. Üstünde Arasta, en üstünde de Selimiye Camisi. Şunu çok rahatlıkla söyleyeyim, silüet konusunda ecdad çok daha naif düşünmüş. Onu tasarlarken, yaparken bizden çok daha fazla kılı kırk yararak düşünmüşler. O Yemiş Kapanı Hanı eskiden vardıysa silüeti etkilemiyordu, silüetin bir tamamlayıcısıydı. Bizim restorasyon projesini hazırlarken bunun sonucu olarak burayı yeniden inşa edeceğimiz gibi bir algının oluşması yanlıştır. Restorasyon projesini hazırlıyoruz ancak inşası ile ilgili iradeyi sonraya bırakıyoruz."
Ertem, Başkan Gürkan'ın restorasyon projesinin hazırlanmasını yeniden ihya edilecekmiş gibi değerlendirilmesini ise yanlış bulduğunu dile getirdi. Binanın inşa edilmesi halinde de Gürkan'ın iddia ettiği gibi yapının 12,5 metre yüksekliğinde olacağını düşünmediğinin altını çizen Ertem, hanın bulunduğu yerin seviye olarak biraz daha aşağıda kaldığına işaret etti.
Osmanlı'dan intikal eden hiçbir tarihi yapıda silüet sıkıntısı olmadığını da vurgulayan Ertem, "Yemiş Kapanı'nın eski fotoğraflarına baktığınızda da silüet sıkıntısı yok." dedi.
Selimiye Camisi Meydan projesi
Edirne Belediyesi, 2013 yılında Selimiye Camisi Çevresi Kentsel Tasarım ve Peyzaj Projesi'nin uygulanmaya geçmesi amacıyla Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'na başvurmuştu.
Kurulun, alandaki tarihi hanın durumunun ortaya çıkarılması sonrası projenin değerlendirileceğini bildirmesi üzerine meydan projesine geçilmeden, tarihi Yemiş Kapanı Hanı'nın kalıntılarının ortaya çıkarılması için sondaj kazılarına başlanmıştı.
Tarihi yapının temellerinin yanı sıra Mimar Sinan'ın Edirne'de yaptığı su yolu ve çeşitli mezarların da gün ışığına çıkarıldığı kazı, geçen yıl ekim ayında sonlandırılmış, Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu, konservasyon şartıyla projeye onay vermişti.
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da Yemiş Kapanı Hanı projesine ilişkin düzenlediği basın toplantısında, tarihi hanın restitüsyon projesinin hazırlanmasına itirazlarının olmadığını, ancak restorasyona karşı olduklarını açıklamıştı.
Sultan 3. Murad tarafından inşa edildi
Yemiş Kapanı Hanı, Sultan 3. Murad tarafından, babası Sultan 2. Selim'in yaptırdığı Selimiye Camisi ile müştemilatına akar olmak üzere inşa ettirildi.
Bina Emini İbrahim Bey'in hicri 997 yılında gönderdiği mektuptan öğrenildiğine göre, 1589 yılında han halen yapım halindeydi. 1752 yılında yaşanan depremde hasar gören bina tamir edilerek 1900'lü yılların ilk yarısında kullanılmaya devam edildi. Aradan geçen yıllarda bazı odaları ayakta kalan han, 1937 yılında yıktırıldı.
Yorum Yaz