Antakya kent merkezi yeniden ayağa kaldırılıyor
2028'e kadar Antakya kent merkezi genelindeki eski eser yapıların birçoğunun ayağa kaldırılması hedefleniyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen Antakya kent merkezi koruma amaçlı imar planı ve kentsel tasarım çalışmaları hızla devam ediyor.
Şehrin kimliğini ve kültürünü yansıtan doku muhafaza edilerek, eski haline göre daha modern, planlı ve donanımlı bir şekilde kent merkezi yeniden inşa edilecek.
Toplam 307 hektarlık planlama alanında tarihi araştırma, alanın doğal yapısı, sosyolojik yapı, arkeolojik araştırma, kentsel hafıza araştırması, mimari doku, yapısal karakteristik özellikleri ve planlama tasarımı olmak üzere 8 ana başlıkta çalışmalar tamamlandı, 3 boyutlu modellemeler oluşturuldu.
Projenin odak noktasında tarihin ilk ışıklandırma çalışmasının yapıldığı Kurtuluş Caddesi ve Köprübaşı Meydanı yer alıyor. Bu yıl içerisinde Hatay Kent Müzesi (kütüphane) ile Hatay kültür enkazı ayrıştırması ve desteklemelerinin yapılmasıyla Hatay Müzesi deprem hasarlarının onarımının birinci etap işleri de tamamlandı.
"Deprem bölgesinde proje yardımlarını 5 katına, uygulama yardımlarını 10 katına çıkardık"
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, 6 Şubat 2023 depremlerinde ilk günden itibaren, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un talimatıyla Hatay ve Antakya bölgesinde, yoğun bir şekilde tespit ve onarım çalışmalarını başlattıklarını söyledi.
İlk olarak Hatay Kent Müzesi'nin yeniden kütüphane olarak restorasyonunu tamamladıklarını belirten İnceciköz, şu bilgileri verdi:
"Bunun dışında Bakanımızın yine tensipleriyle deprem bölgesinde, eski eser yapılara uyguladığımız hibe yardımı projelerimiz vardı. Bunların limitlerini bir yönetmelik değişikliğiyle artırarak, proje yardımlarını 5 katına, uygulama yardımlarını 10 katına çıkardık. Antakya'nın simge noktası Kurtuluş Caddesi, tarihte ilk aydınlatılmış caddedir. (Bu caddede) Eski eser sahibi vatandaşlarımızla karşılıklı iş birliğiyle, yıkılmış eski yapıların yeniden ayağa kaldırılması çalışmalarını başlattık."
İnceciköz, Vakıflar Genel Müdürlüğünün Habib-i Neccar Camisi'nde 2023'ten bu yana kapsamlı bir restorasyon çalışması yürüttüğüne işaret ederek, "Tabii tarihi kent dokusunda ve eski eser binalarda süreyi doğru tanımlamak, doğru projelendirmek icap eder. Habib-i Neccar Camisi, önemli anıt eserlerden bir tanesi. Kapsamlı bir projelendirme süreci oldu. Sonra da uygulamaya geçtik." diye konuştu.
"2028'e kadar, kent merkezindeki eski eser yapılarımızı ayağa kaldırmayı hedefliyoruz"
Birol İnceciköz, Hatay Arkeoloji Müzesi'nin depremde oldukça hasar aldığını aktararak, şöyle devam etti: "Yaklaşık 1,5-2 aylık bir projelendirme sürecinden sonra müzemizin restorasyon ve onarım çalışmalarına başladık. Bunun dışında Antakya, oldukça kadim bir kent. Tarihi kent dokusunun gelecek nesillere de aktarılabilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla yaptığımız protokol kapsamında, biz planlama yetkisini aldık. Koruma amaçlı imar planlarımızı, ulusal ve uluslararası bilim adamlarından oluşan çok geniş bir ekiple tamamladık. Onay için Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ilettik. Muhtemelen bu hafta içerisinde onaylanmış olacak. İnşallah 2028'e kadar Antakya kent merkezinin genelindeki eski eser yapılarımızın birçoğunu ayağa kaldırmayı hedefliyoruz. Depremzede vatandaşlarımıza verdiğimiz hibe desteklerle de sivil mimarlık yapısı olan kendi evlerinin kaldırılması sürecini koordine etmeye çalışıyoruz."
Deprem hasarının çok büyük olmasından dolayı özellikle tarihi ve kültürel dokularda yoğun ve hassas bir çalışma yapmak gerektiğinin altını çizen İnceciköz, "Bunun için alanında uzman insanlardan bir Bilim Komisyonu kurduk. Tüm deprem bölgelerinde attığımız her adımı, Bilim Komisyonunun görüşüne sunuyor, kültürel dokuya etkilerini analiz ediyor sonra adım atıyoruz. O yüzden oldukça iyi işler çıkardığımızı düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
İnceciköz, tarihi bir kentte, kent kültürünün kentsel hafıza ile oluştuğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Tamamen yıkılmış kentlerde önemli olan o hafızanın geri getirilebilmesidir. Biz de Bakanlık olarak bu bilinçteyiz. Bu kentsel hafıza mekanlarının yeniden ayağa kaldırılması için de yoğun bir gayret gösteriyoruz. Yeni bir tasarım da yapabilirsiniz ama insanların alışageldiği tarihi kent dokusunda hafızalar vardır. Biz istiyoruz ki bu tarihi kent dokuları, en orijinal biçimde ayağa kalksın, özgün şekliyle işlev kazansın. İnsanlar buraları kullanmaya başladıktan sonra o hafıza kendiliğinden oluşacaktır. Asıl amacımız, hem kenti hem de o kentin hafızasını tekrar ayağa kaldırmak."
Projelendirme sürecinde depremzede vatandaşların da çalışmalarda yer almasını arzuladıklarını dile getiren İnceciköz, "Açıkçası bunun için de biraz pozitif ayrımcılık gözetiyoruz bu noktalarda. Bakanlık olarak burada yaptırdığımız her türlü işte mutlaka hem tasarım, proje boyutuyla hem de imalat boyutuyla o bölgenin insanına yer vermeye gayret ediyoruz." dedi.
Yorum Yaz