Boğaziçi imara açılabilir mi? Gayrimenkul şirketlerinin patronları yanıtladı!
1974’ten beri doğal sit alanı olan Boğaziçi’nin imara açılması zaman zaman gündeme gelen bir konu
1974'ten beri doğal sit alanı olan Boğaziçi'nin imara açılması zaman zaman gündeme gelen bir konu. En son geçtiğimiz kasım ayında tekrar konuşuldu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “asla” diyerek bir anlamda son noktayı koydu.
Ancak, bu netameli konu güncelliğini koruyor. Özellikle de Boğaz'daki belediyelere açılan milyarlık davalar nedeniyle yeni bir düzenleme getirilerek, Boğaziçi'ndeki bazı bölgelerin imara açılacağı söyleniyor. Taraf olarak biz de bu konuyu sektör profesyonellerine sorduk. Ve belirtmek gerekir ki, son derece temkinli yanıtlar aldık…
“Çok hassas bir konu” Cafer Kara – Çukurova Gayrimenkul İcra Kurulu Başkanı:
Konu aslında çok hassas. Karar vermeden önce pek çok açıdan ele almak ve tarafları iyi dinlemek gerekiyor. Bu alanlar imara açılırsa, imar planının çok hassas bir şekilde, bölgenin dokusunu bozmadan planlanması, belirli bir alan ve kat sınırlamasına gidilmesi gerekiyor.
“Boğaziçi'ni bizden sonraki nesiller de yaşamalı” Hamit Demir – Demir İnşaat Yön. Kur. Bşk.:
Dokusu, tarihi yapıları, yalıları ve her mevsim değişerek ayrı bir renge bürünen doğal atmosferi ile bizi farklı ruh hallerine sokabilen, bana göre büyüleyici bir atmosferi var Boğaz'ın. İstanbul denildiğinde ilk akla gelen yer olan ve bizim tüm güzelliklerini yaşayarak büyüdüğümüz Boğaziçi'ni bizden sonraki nesillerin de yaşamaya hakkı olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden buraya yapılacak müdahalelerde son derece titiz ve dikkatli davranılmalı
“Doğru planlamayla Boğaziçi'ni koruyabiliriz” Cansel Turgut Yazıcı – Eva Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü:
Ben yasal yolla yapılan her şeyi doğru buluyorum. İstanbul güzel bir şehir ama ne kadar yasaklar koyarsanız koyun, bu yasakları yıkacak bir şeyler arayan bir milletiz. Bu nedenle yasaklayarak değil de kuralları planlama ile destekleyerek ve esnetmeyerek gelecek nesillerle güzel bir İstanbul bırakabileceğimizi düşünüyorum.
“Yapılacak her proje çok iyi düşünülmeli” Vekalet Kaba – Sarp Group İnşaat Genel Koordinatörü:
Boğaz ve her iki yakası doku olarak çok hassas bir bölge. Neredeyse dünya mirası. Dolayısıyla yapılacak her türlü proje çok iyi düşünülmeli. Yapılaşmaya açılması beton yığını haline getirilmesi anlamına gelmez. Eminim bunu kurallar içerisinde yapmak için gereken yaptırımlar belli olmuştur. Görüntü bozulmadığı sürece çok şık işler yapılabilir.
“Geç kalınmış bir karar” Halil Ege – DPTÜ (1stanbul) Ortak Girişim Grubu Yön. Kur. Üyesi:
İstanbul Boğazı'nın geri görünüm ve etkilenme alanı olarak adlandırılan, sahile 9 kilometreye kadar olan kesimin imara açılmasının, bölgede süre gelen çarpık yapılaşmasının da ortadan kaldırılmasına öncü olacağı da düşünülürse bence geç kalınmış ve mutlaka İstanbul'un tarihi yapısı ve güzelliğini bozmayacak şekilde yeni bir imar planına ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Ön görünüm alanı diye adlandırılan bölgede ise mevcut Boğaziçi imar kanununun yeterli olduğunu ancak mevcut süre gelen birçok hak sahibinin mağduriyetlerinin giderilmesi için bir çalışma başlatılması gerektiği kanaatindeyim.
“Kültür mirası göz ardı edilmemeli” Ahmet Temeltaş – Temeltaş Proje Geliştirme A.Ş. Yön. Kur. Bşk.:
İstanbul Boğazı'nın imara açılması ekonomi ve turizm açısından birçok faydayı da beraberinde getirebilir. Ancak göz ardı edilmemesi gereken çok önemli bir nokta var. Boğaziçi gibi dünyanın en değerli kültürel miraslarından birine sahibiz ve bu mirasın gelecek nesillere en doğru şekilde aktarılması gerekiyor.
“Tarihi hata olur” Karabet Hemengül – Emlak Müşavirleri Federasyonu (EMFED) Başkanı:
Kültürel ve doğal değerleri bakımından Türkiye'nin gözbebeği sayılan İstanbul kentinin yurtdışı tanıtımlarında başlıca kullanılan simgelerden biri olan İstanbul Boğazı'nın yapılaşmaya açılması tarihi bir hata olur. Boğaz'ın yapılaşmaya ihtiyacı yok. İnancım şudur ki bakanlık yetkilileri bunları hesap ederek, yani mevcudu koruyarak yasal bir düzenlemeye gidebilir.
“Önce kaçak yapılardan kurtulunmalı” Şerafettin Turpçu – Turyapı İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı, Atakan Turpçu, Turyapı İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi:
Kamu yararı açısında Boğaziçi bölgesinin imara açılması doğru bir hareket olmaz. Bununla birlikte, Boğaziçi bölgesindeki mevcut kaçak yapılar bir kurul gözetiminde ortadan kaldırılmalı, depreme dayanıklı olmadığı tespit edilen konutlar ile kamu binaları rehabilite edilmeli ya da yeniden inşa edilmelidir. Boğaziçi gibi dünya çapında bir tabiat ve kültür harikasını korumak ve elbirliğiyle daha da güzelleştirmek hepimizin borcudur.
“Şehrin çeperlerine çekilip merkezi korumalıyız” Mehpare Evrenol – Yüksek Mimar – Mimarlar Workshop Kurucusu:
İstanbul'un tarihi bölgelerinden Boğaz kenarlarından, Tarihi Yarımada'dan, Beyoğlu çevresinden, Haliç'ten yapısal anlamda, yeni yapı simgeleri yaratmak hususunda tamamen elimizi çekmeliyiz. İstanbul'un çeperlerine çekilip, merkezi korumamız gerektiğine inanıyorum. Halkalı'da, Ataşehir'de, Beylikdüzü'nde, Kartal'da yükselebilir, yeni güzel yaşam alanları oluşturabiliriz.
Dinçer Bilgener/Yıldıray Gökkaya-Taraf
Yorum Yaz