- İmar
- 11.08.2012 16:11
- Okuma Süresi: 03:16 dakika
DSİ'den izinsiz dere yataklarına yapı yapılamayacak!
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, belediyelerin dere yatakları üzerine DSİ'den izinsiz yapı yapmalarının yasak olduğunu belirterek, "Kamu kurum ve kuruluşları, bütün belediyeler yanlış bir şey yaptıkları zaman bunun hesabını mutlaka soracağız. Bakıyorsunuz kesit daraltıyor, yanlış menfez yapıyor, uydurma köprü yapıyor. Neticede bunun faturası bize kesiliyor hiçbir şeyimiz olmadığı halde” diye konuştu
Eroğlu, Yüksel İnşaat Avizeli Salon'da düzenlediği basın toplantısında, orman yangınlarıyla mücadele çalışmalarını anlattı. Bu yıl meydana gelen orman yangınları hakkında bilgi veren Eroğlu, ormanların yaklaşık yüzde 60'ın tekabül eden 13 milyon hektarlık bölümünün yangına çok hassas bölgelerde yer aldığını söyledi. Yıl basından bugüne meydana gelen bin 132 orman yangınında 3 bin 13 hektar ormanlık alanın zarar gördüğünü belirten Eroğlu, bu miktarın diğer Akdeniz ülkelerine göre oldukça düşük olduğunu ifade etti. Eroğlu, 2011 yılında Portekiz'de 64 bin 805, İspanya'da 58 bin 661 İtalya'da 37 bin 518, Yunanistan'da 27 bin 159, Fransa'da 8 bin 645 ve Türkiye'de 3 bin 612 hektar orman alanı yandığını kaydetti.
Eroğlu, son 3 günde 60 yangın çıktığını, Hatay'ın Samandağı ilçesinde 5 Ağustos'ta çıkan yangının 8 ayrı noktada başladığını kaydetti. Bakan Eroğlu, bu yangınların tümünün kontrol altına alındığını söyledi. Konuşması sırasında yangın yönetim sisteminin bir yerde duman algılayarak uyarı vermesi üzerine Eroğlu, "Türkiye'de her noktayı adeta kendi evimiz gibi gözlüyoruz. Gerek yangın gözetleme kuleleri, gerek kamera takip sistemimiz dünyada en modem teknolojiye sahip" dedi. Yangınların büyük kısmının insan kaynaklı olduğunun altını çizen Eroğlu, bu yıl meydana gelen bin 132 yangından 429'unun ihmal ve dikkatsizlik, 65'inin kaza sonucu çıkan kıvılcım gibi etkenler, 77'sinin kasıt, 148'inin yıldırım düşmesi gibi doğal yollardan çıktığım bildirdi. Eroğlu, yangınların 377'sinin çıkış sebebinin ise bilinmediğini belirtti. Türkiye'nin ormanlık bölgelerinde 776 gözetleme kulesi olduğunu anlatan Eroğlu: "Kamu kurum ve kuruluşları, bütün belediyeler yanlış bir şey yaptıkları zaman bunun hesabını mutlaka soracağız. Bakıyorsunuz kesit daraltıyor, yanlış menfez yapıyor, uydurma köprü yapıyor. Neticede bunun faturası bize kesiliyor hiçbir şeyimiz olmadığı halde" diye konuştu.
Eroğlu, yangınla mücadele eden personel sayısının da 11 bin olduğunu söyledi. Eroğlu, yangınla mücadelede 29 helikopter, 14 yangın söndürme uçağı, 6 adet amfibik uçak olmak üzere 49 hava aracını yangına hassas bölgelerde konuşlandırdıklarını, bunun yanında 5 bin iş makinesinin arazide bulunduğunu ifade etti. Anlık yangın söndürme çalışması takibi Araç Takip Sistemi hakkında da görüntülü olarak bilgi veren Eroğlu, orman yangınıyla mücadelede yer alan hava ya da kara araçlarının konumu, hızı ve yönünün izlenebildiğini anlattı. Bu sırada Bursa'nın Orhaneli ilçesinde çıkan orman yangınıyla mücadele eden bir helikopterin yangın söndürme çalışmaları harita üzerinden gösterildi. Eroğlu, etkin yangınla mücadele yollan sayesinde yangın yerine ulaşma süresini 45 dakikadan 20 dakikaya düşürdüklerini, bu sürenin 15 dakikaya indirilmesi için talimat verdiğini söyledi. Orman yangınlarına karşı büyük mücadele verdiklerini vurgulayan Eroğlu, yangına karsı dayanıklı orman projesi geliştirdiklerini özellikle orman köylerine yakın yerlere ve yangına duyarlı yerlerdeki yol kenarlarına yangına dayanıklı ağaçlar dikeceklerini belirtti. Orman köylerine traktörlere takılabilen su tankerleri verildiğini anlatan Eroğlu, köylülerin de yangın büyümeden müdahale edebildiğini ifade etti.
Eroğlu, görev alanlarına girmediği halde kırsal alanlardaki anız yangınlarıyla da mücadele ettiklerine ve bunların ekipleri çok oyaladığına dikkati çekti. Bir soru üzerine, yılbaşından bu yana kasıtlı çıkarılan 77 orman yangının terör kaynaklı olmadığım belirten Eroğlu, 2 yıl önce yakaladıkları bir kişinin, kardeşinden intikam almak için yangına sebep olmasını bu duruma örnek gösterdi. Eroğlu, Samandağı'nda çıkan yangınla ilgili araştırmanın devam ettiğini belirterek, bazı suçluların yetiştirdiği hint kenevirini jandarmanın yakmasına karsı intikam duygusuyla yangın çıkardıkları duyumu olduğunu, ancak bunun net bir bilgi olmadığını söyledi. Başka bir soru üzerine Eroğlu, Samandağı'ndaki yangım terör örgütü üyelerinin çıkardığına dair ellerinde bilgi bulunmadığım kaydetti. Samsun'daki asın yağış Samsun'daki aşırı yağışı da değerlendiren Eroğlu, metrekareye 2 saatte 115 kilogram yağış düştüğünü, bunun normal şartlarda 4-5 aylık yağışa denk olduğunu belirtti.
'Geçmiş yıllarda imar hataları yapılmış'
Geçmiş yıllarda imar planında yanlışlıklar yapıldığını, 20-30 yıl önce dere yatağına imar izni verildiğini dile getiren Eroğlu, söyle konuştu: "Dere yatağında işgaller var. Yazın vatandaş sanıyor ki dere yatağı bu kadar su taşmıyor ama büyük bir yağış olduğunda eski yatağını geri kazanıyor. Belediyelerin dere yatakları üzerine DSİ'den izinsiz yapı yapmaları ve özellikle karayolu, köprü, menfez yapmaları yasaktır. Küresel iklim değişikliği nedeniyle yağış rejiminde değişiklik var. Kamu kurum ve kuruluşları, bütün belediyeler yanlış bir şey yaptıkları zaman bunun hesabını mutlaka soracağız. Bakıyorsunuz kesit daraltıyor, yanlış menfez yapıyor, uydurma köprü yapıyor: Neticede bunun faturası bize kesiliyor hiçbir şeyimiz olmadığı halde. Son 8 senede 643 dereyi ıslah etmemize rağmen şehir içinde problemlerimiz var. Çarpık şehirleşme dere yataklarının işgal edilmesine sebep olmuş"
Gündem Ankara
Yorum Yaz