- İmar
- 01.01.2013 14:11
- Okuma Süresi: 01:58 dakika
Galataport'ta özelleştirme süreci yeniden hız kazanıyor!
İstanbul'un tek kruvaziyer limanı Galataport'ta özelleştirme süreci yeniden hız kazanıyor. Buna paralel olarak karşıt sesler de yükselişte.
Galataport olarak anılan Salıpazarı Liman Sahası yani; Karaköy Meydanı'ndaki Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğü binasından Mimar Sinan Üniversitesi'ne kadar uzanan yaklaşık 1,2 kilometrelik kıyı şeridine dair imar planlan değişikliği Başbakanlık Özelleştirme İdaresi tarafından geçen ekim ayında onaylandı. Karar Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından da 4 Aralık'ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından askıda ilan edildi. Bir aylık askı süreci doluyor. Süreç sonrası itirazların değerlendirilmesiyle imar planları yürürlüğe girecek. Ve nihayet bir kez daha ihaleye gidilecek.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş tarihsel ve kültürel değer taşıyan kıyı bölgesinin ticarete ve turizme açılmasını istediğini belirtmiş, ardından da Başbakan Erdoğan Galataport un "İstanbul'a giriş kapısı" olarak hazırlanmasını arzu ettiğini söylemişti. Fakat süreç yeni bir ihaleye doğru devam ederken farklı kesimlerden muhalif sesler tekrar yükselmeye başlıyor. 2005 yılında onaylanan imar planlarına açılan dava Danıştay tarafından iptal edilmiş, iptal kararında planların hem Anayasa'ya hem de Kıyı Kanunu'na aykırı olduğu belirtilmişti. Önceki kurul kararlarının net olduğunu, şimdi alınan kurul kararının bölgenin tarihi değerinden bahsettiğini açıklayan TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi yetkilileri, "Bir öncekinde inşaat yoğunluğu azaltılmış gibi görünse de iptal edilen planlardan içerik olarak farkı yok" diyor. TMMOB Şehir Plancıları Odası'na göre de, liman bölgesinin tarihi yarımada ve Beyoğlu kentsel sit alanı ile ilişkisi düşünülünce bölgedeki kullanım biçimi ve mevcut yoğunluk değişecek, bölgenin ulaşım altyapısı ve yerleşim dokusu bu projeden etkilenecek.
İstanbul'un girişindeki en önemli coğrafi parçalardan olan bölgede yapılması planlanan kruvaziyer limanının Boğaz'ın yapısı yanında deniz güvenliği açısından da uygun olup olmadığı tartışılıyor. Deniz dolgularının önüne yeni dolgular öneren proje Kıyı Kanunu'na uygun değil. Gelecek olan büyük gemilerin dip derinlikleri açısından da sorun teşkil edebileceğini vurgulayan Mimarlar Odası yetkilileri, projede eleştirdikleri noktaları sıralamaya devam ediyor: 'Yeşil alan olması gereken yerler otoparka açılmış. Tarihi eserlerin olduğu yerlerde de oteller, bankalar, AVM olacak. Turizmden ticarete kayan bu görüntü kıyı kullanışına aykırı; hem sit alanı, tarihi alan ve hem de Boğaz alanı olan bölgede bu, uygun bir kullanış olmayacak. Projeyle birlikte alan, deniz yönünden kamuya kapanacak."
İhale sonrası yapım aşamasının yaklaşık üç yıl sürmesi öngörülen limanın, kruvaziyer gemi turizminin gittikçe önem kazandığı düşünülürse, İstanbul'a gelecek turist sayısında ciddi artış yaratacağı da açık. Tartışmalar devam ederken henüz proje başlamadan çevresinde farklılaşma başladı. Bunlardan biri, geçirdiği dönüşümle izlenmesi gereken yerlerden Galata. Galata, Beyoğlu'ndaki değişimin ateşleyicilerinden. Sakinleri değişen semtte bir bir atölye ve modaevleri açılırken görünen o ki, semtin yakın gelecekte turizm kapısı olma yönünde bir iddiası var.
Tuğba İskefli/Fortune
Yorum Yaz