Zonguldak Çaycuma'daki köprü felaketinde ihmal raporu çıktı!
Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde, 15 kişinin ölümüyle sonuçlanan köprü faciasıyla ilgili bilirkişi raporu, taş ve kayalardan yapılan bariyerin yırtıldığını görüp olaydan 17 gün önce internet sitesinde tehlikeye dikkat çeken emekli öğretmen Mevlüt Kırnapçı’nın uyarısının yerinde olduğunu ortaya koydu
Raporda, bariyerin yırtılmasıyla altı boşalan köprü ayaklarının taşıma gücünü yitirdiği ve bunun sonucunda çökmenin meydana geldiği belirtildi. Ayrıca yağış durumuna bağlı olarak köprü ayaklarındaki oyulmaların izlenenip köprünün servise kapatılması gerekirken bunun yapılmadığı raporda vurgulandı.
İlçenin girişindeki 252 metre uzunluğundaki Çaycuma Köprüsü'nün 48 metrelik bölümü 6 Nisan'da çökerken, o sırada köprüde yürüyen 4 kişi ve içinde 11 kişinin bulunduğu minibüs, alttan geçen Filyos Çayı'na düşmüştü. 10 kişinin cesedinin bulunduğu olayda, kayıp 5 kişiye hâlâ ulaşılamadı.
Raporda önemli tespitler var
Köprü faciasıyla ilgili soruşturma kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesi'nin hazırladığı bilirkişi raporu tamamlandı. Mimarlık Fakültesi'nden Prof. Dr. Orhan Hacıhasanoğlu, İnşaat Fakültesi'nden Prof. Dr. Kadir Güler, Yrd. Doç. Dr. Ali Uyumaz ve Maden Fakültesi'nden Doç. Dr. Yılmaz Mahmutoğlu'nun hazırladığı 16 sayfalık raporda önemli tespitlere yer verildi.
Raporda, faciadan birkaç gün önce havaların ısınmasına bağlı olarak dağlarda eriyen karların, Filyos Çayı'ndaki su seviyesini artırdığına dikkat çekildi, “Yağış durumuna bağlı olarak köprü ayaklarındaki oyulmaların izlenip köprünün servise kapatılması uygun olabilirdi” denildi.
O tespit doğru çıktı
Rapor, Filyos Çayı'ndaki suyun hızını düşürüp köprü ayaklarını korumak amacıyla oluşturulan setin 20 Mart'ta yırtıldığını fark edip faciadan 17 gün önce “Çaycuma Sanat” adlı internet sitesinde tehlikeye dikkat çeken emekli öğretmen Mevlüt Kırnapçı'nın uyarısının yerinde olduğunu ortaya koydu. Kırnapçı, “Irmak, köprü setini yıktı” başlıklı haberinde şöyle demişti: “Çaycuma Köprüsü'nün ayaklarını şiddetli akan suyun aşındırmasından korumak için yapılan setin orta bölümündeki taşları patlatan su, köprünün üst bölümündeki su seviyesini de düşürdü. Köprünün ayaklarını aşındıran suyun zarar vermesini engellemek için geçen yıl yapılan taş set, ancak birkaç ay dayanabildi. Köprü ayaklarını koruyaabilmek için daha geniş alana yayılan ve daha büyük kayalardan oluşan bir setin yeniden yapılması gerektiği görülüyor.”
‘Üstyapı sağlam'
Raporda, köprünün ayakları ile tabliyelerindeki kiriş ve döşemeden alınan beton örnekleriyle ilgili olarak ise “Sonuçlar, 61 yıl önce inşa edilen bir köprü için beklenilenin üzerinde bir mertebede elde edilmiştir. Köprünün mevcut taşıyıcı sitemi ve elde edilen malzeme mukavemetleri, köprüde meydana gelen çökmenin nedeni olarak herhangi bir olumsuzluk oluşturmamaktadır” denildi.
ERSİN ERCAN / Milliyet
Yorum Yaz