Çelik yapılar Türkiye şartlarına çok uygun!
Türk Yapısal Çelik Derneği Başkan Yardımcısı Yener Gür’eş, deprem bölgesi olan Türkiye’nin şartlarının çelik yapılara çok uygun olduğunu belirterek, ”Sünme veya eğilip bükülme kabiliyetinden dolayı çelik yapı hasar görse bile yıkılmaz” dedi
Türk Yapısal Çelik Derneği Başkan Yardımcısı Yener Gür'eş, deprem bölgesi olan Türkiye'nin şartlarının çelik yapılara çok uygun olduğunu belirterek, ”Sünme veya eğilip bükülme kabiliyetinden dolayı çelik yapı hasar görse bile yıkılmaz” dedi.
Gür'eş, yaptığı açıklamada, bina yapı şeklinin bir kültür işi olduğunu ifade ederek, Türkiye'de de binaların betonarme yapılma alışkanlığının olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin deprem bölgesinde olduğunu ve zaman zaman büyük depremlerin yaşandığını anımsatan Gür'eş, doğru projelendirilen, doğru malzeme kullanılarak doğru yapılan hiçbir yapının normal şartlar altında depremde yıkılmayacağını belirtti.
1999 depreminden sonra ülkede hafif çelik yapıların tanınmaya ve tanıtılmaya başlandığını dile getiren Gür'eş, hafif çelik yapıların depreme yönelik avantajları bulunduğuna işaret etti.
Gür'eş, ”Konutların yapıldığı hafif çelik yapılar, betonarmelerin onda biri ağırlığındadır. Bir binanın hafif olmasının 2 avantajı var; biri depremin etkime kuvvetinin, diğeri de zemine gelen yükün azalmasıdır. Dolayısıyla gevşek zeminlerde hafif çelik yapıların yapılması yararlıdır. Gölcük gibi deprem riski olan yerlerde çelik yapıların bu avantajından yararlanmak gerekir” dedi.
Çeliğin diğer taşıyıcı sistem malzemelerine oranla sünme veya eğilip bükülme kabiliyetinin olmasının malzemenin kırılganlığını da aynı oranda azalttığını ifade eden Gür'eş, ”Sünme veya eğilip bükülme kabiliyetinden dolayı çelik yapı hasar görse bile yıkılmaz” diye konuştu.
Gür'eş, çelik yapıların betonarmelere göre çok daha hızlı yapıldığına da dikkati çekerek, ”Teknoloji ürünü olması nedeniyle çelik yapıların tasarım safhası daha uzun ve detaylı bir çalışmayı gerektirmekle beraber imalat ve özellikle sahada montaj süresi çok daha kısa sürede tamamlanmaktadır. Çelik yapılar ağır kış şartlarında bile monte edilebilir” dedi.
Hafif çelik yapıların 3-4 ay içinde bitirilebildiğini de ifade eden Gür'eş, ”Eğer çelikten yapılırsa, Van depremi gibi büyüklükteki bir depremin ardından 4 ayda kalıcı konutlar teslim edilir” dedi.
”Çelik yapılar projesine bağlı olarak daha ekonomik"
Çeliği iyi tanımayan çevrelerin ”çelik yapı betonarmeden çok daha pahalıdır” söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını da kaydeden Gür'eş, çelik taşıyıcı sistem maliyetinin, toplam maliyeti sadece yüzde 5 oranında artıracağını da söyledi.
Gür'eş, projesine bağlı olarak çelik yapıların daha da ekonomik olabileceğini de dile getirerek, özellikle deprem açısından riskli bölgelerde çelik binaların sağladığı avantajların gözden kaçırılmaması gerektiğini de belirtti.
Çelik yapıların denetiminin de daha kolay olduğuna vurgu yapan Gür'eş, çelik taşıyıcı sistemli yapıların gerek imalat, gerekse sahada montajı sırasında denetim ve gözetiminin çok daha kolay olduğunu da ifade etti.
Gür'eş, çelik yapıların bir diğer avantajının da esnek kullanım olanağı olduğuna dikkati çekerek, ”Bina tamamen kolon kirişlere taşıtıldığından, geniş açıklıklara göre tasarlanmış bir binanın kullanım safhasında bölme duvarlarının yerlerinin değiştirilmesi, yeni bölge duvar eklenmesi veya mevcut duvarın kaldırılması da mümkün olmakta” şeklinde konuştu.
Çelik binalarda her türlü estetiğin de sağlanabildiğini ifade eden Gür'eş, çelik yapıların çevreci binalar olduğunu da söyledi.
”Çelik yapılar Türkiye şartlarına çok uygun” diyen Gür'eş, Türkiye'nin yılda 100 metre kareden 30 bin adet hafif çelikten oluşan konut yapma kapasitesinin var olduğuna da işaret etti.
Yorum Yaz