Çimento sektöründe büyüme yavaşlayacak!
İnşaat sektörünün ana maddesi olan çimento büyümesini yavaşlatacak
BUZDOLABI
PAZARI DARALACAK
KONUTLA BÜYÜDÜ
Türkiye, buzdolabı üretiminde Avrupa'nın en büyük üreticisi. Yılda 4,7 milyon buzdolabı üretiliyor. Üretilen buzdolaplarının yüzde 70'e yakını ise yurtdışına ihraç ediliyor. Geri kalanı ise iç pazarda satılıyor. 2011 'de 2010'a göre en büyük artış iç satışlarda yaşandı. Satışlar 2011 'de 2010'a göre adet bazında yüzde 18 artarak 1,1 milyondan 1,3 milyona yükseldi. Yurtiçi satışlarında rekor artış gayrimenkul yatırımları ile inşaat sektörünün hızla büyümesinden kaynaklandı. Aynı dönemde buzdolabı ihracatı ise yüzde 3,2 oranında arttı.
PAZAR ZORLAŞTI
Sektördeki fiyat rekabeti ve indirim odaklı kampanyalar üreticileri zorluyor. Üretim maliyetleri artarken hem satış hacimleri hem de fiyatlar düşüyor. Sektörün en önemli avantajları ise evliliklerin diğer ülkelere göre çok olması ve enerji tasarruflu olan ürünlere kayış. Özellikle bu aydan itibaren pazarda sadece enerji tasarruflu A plus ürünlerin satılacak olması, bunun dışında kalan buzdolaplarının satılamayacak olması sektörün yönünü değiştirecek, Enerji tasarruflu ürünlerle birlikte enerji verimliliği de artacak.
YÜZDE 3 BÜYÜYECEK
2012'de buzdolabı pazarında, beyaz eşya sektörünün genelinde olduğu gibi 2011 'deki rekor büyüme beklenmiyor. Tahminler bu yıl pazarın hiç büyümeyeceği veya yüzde 3 büyüyeceği yönünde. Buna göre yurtiçinde buzdolabı satışlarının 1,3 milyon adet ile 1A milyon adet arasında kalması bekleniyor. BSH Türkiye CEO'su Norbert Klein, buzdolabı pazarını şöyle değerlendiriyor: "2011'de inşaatlardaki artışla birlikte iç pazarda rekor artış yaşadık. Ancak bundan sonra pazar çok zor olacak, Hem satışlar hem de fiyatlar düşüyor. Enerji tasarruflu yeni ürünlerin desteklenmesi lazım." e İMENTO
ÇİMENTO
BUYUME YAVAŞLAYACAK
İDÜNYADA 4'ÜNCÜ Türkiye, çimento üretiminde Avrupa'da 1 'inci, dünyada ise Çin, Hindistan ve ABD'nin ardından 4'üncü sırada yer alıyor. Yılda 68 milyon tonun üzerinde üretim yapılıyor. Üretimin üçte biri 90'ın üzerinde ülkeye ihraç ediliyor. En fazla ihracat ise Irak ve Suriye'ye yapılıyor. Sektörün toplam ihracat tutan geçtiğimiz yıl 1 milyardan 900 milyon dolara geriledi. 2011 'de sektörün cirosu da 4,5 milyar dolardan 4 milyar dolara düştü. Pazar yüzde 11 küçüldü.
MALİYET SORUNU
Sektörde 48 fabrika faaliyet gösteriyor. Sorunların başında da fazla kapasite geliyor. Bu sorun, ihracatla çözülmeye çalışılsa da krizden dolayı Rusya, İspanya ve İtalya'dan alınan siparişlerin azalması sıkıntıya neden oluyor, ihracattaki kayıplar, Libya ve Cezayir gibi yeni pazarlarla giderilmeye çalışılıyor. Başka bir sorun da artan enerji maliyetleri. Fiyat rekabetinin yoğun olduğu sektörde maliyetlerdeki artış çimento fiyatına yansımıyor. Üretim geçen yıl yüzde 2 oranında artmış olsa bile pazarın cirosu fiyatların artmamasından dolayı yüzde 11 daraldı.
YÜZDE 5 BÜYÜME
2012'de pazarın büyüklüğünün 4 milyar dolar ile 4,5 milyar dolar arasında kalması bekleniyor. En iyi tahmin ise pazarın yüzde 5 büyüyeceği yönünde. Bu büyüme gerçekleşirse sektörün cirosu 4,2 milyar dolara çıkacak. Ancak artan enerji maliyetleri üreticileri zorlamaya devam edecek, Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güçlü, şu değerlendirmeyi yapıyor: "Daha hafif ve dayanıklı ürünler geliştirmek için inovasyon yatırımlarını artırıyoruz, Bunun için katma değerli ürün yatırımları ve ihracatta yeni pazar arayışlarımızı hızlandırdık." Büyüme hızı yavaşladı Ciro (milyar dolar) Değişim (2011/2012,%) 200? 2010 2011 2012" DeRİ İhracat yüzde 5 artacak İhracat (milyar dolar) r.
DERİ
HEDEF 10 MİLYAR DOLAR İHRACAT
AB'DE 2'NCİ Türkiye deri işlemesinde Avrupa'da İtalya'nın ardından ikinci, dünyada ise 4'üncü sırada. 2009'da krizden dolayı yüzde 23 gerileyen ihracatta son 2 yıldır artış yaşanıyor. Yüzlerin güldüğü sektörde 2010 toparlanma yılı oldu. 2010'da ihracat yüzde 30 büyüdü ve krizdeki kayıp büyük ölçüde telafi edildi, 2011 'de ise ihracat yüzde 10,7 arttı ve M milyar dolara ulaştı. Toparlanmayla birlikte sektörde kapanan işletmeler de yeniden açılıyor. 23 bini aşkın işletmenin faaliyet gösterdiği sektörde 400 bin kişi çalışıyor.
UZAKDOĞU REKABETİ Sektörün en önemli sorunları arasında son 10 yılda üretimin batıdan Uzakdoğu'ya kayması ve iş hacminin daralması bulunuyor. Ayrıca canlı hayvan kesimindeki düşüş ile birlikte yerli ham deri kaynaklarında azalma, sektörü sıkıntıya sokuyor. Ancak son 1 yılda sektörün en önemli avantajı Kuzey Afrika ve Ortadoğu'ya yapılan ihracatın artması oldu. Buna karşın AB'ye ihracat düştü, ihracatta en fazla artış Arap baharını yaşayan Libya'da oldu, Libya'ya deri ve deri mamulleri ihracatı yüzde 975 arttı,
2023 HEDEFİ
2012'de sektörde ihracatın yüzde 5 büyümesi 1,4 milyardan 1,5 milyar dolara çıkması bekleniyor, 2012'nin ilk 5 ayındaki ihracat rakamlarındaki artış da sektörün hedefini rahatlıkla ulaşabileceğini gösteriyor, Bu yılın ilk 5 ayında ihracat artışı yüzde 10 olurken deri sektörünün ihracatını yüzde 13 arttığını söyleyen Deri Tanıtım Grubu Başkanı Lemi Tolunay sektörü şöyle değerlendiriyor: "Teşvikler sektörün beklentileri yönünde düzenlendiği ve uygulandığı takdirde, toplam deri ihracatı 10 milyar dolara ulaşabilir,"
İKLİMLENDİRME
BÜYÜME HIZLANACAK
ÜRETİMDE MERKEZ Dünyada iklimlendirme pazarının büyüklüğü 54 milyar dolar. Türkiye'de ise iklimlendirme pazan son 10 yılda 15 kat büyüdü. Özellikle bireysel yani split klimaların satışında büyük bir artış yaşandı. Türkiye split klimada Avrupa'daki en büyük üretim merkezi oldu. 2008'de 1,8 milyar dolar olan pazar, 2009 ve 2010'da krizden dolayı daralsa da geçen yıl yüzde 25 büyüdü ve 1,5 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştı. Büyümede inşaat sektörünün canlanması, yaz döneminin sıcak geçmesi etkili oldu.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
Sektörün en önemli sorunlarının başında Uzakdoğu rekabeti, nitelikli iş gücünün azlığı, sermaye darlığı ve yan sanayinin az gelişmiş olması geliyor, Ayrıca küresel ısınmayla birlikte değişen iklimler de sektörü zora sokuyor. Küresel ısınmanın hangi bölge ve ülkeyi nasıl etkileyeceği kısa vadede bilinmiyor. Türkiye'nin normal iklim şartlan birçok bölgede klimayı ihtiyaç haline getirirken geçtiğimiz yıllarda havaların normalin üzerinde serin geçmesi klima satışlarının azalmasına neden oldu. Bu yıl ise Ramazan ayının yaza denk gelmesinin klima satışlarını artırması bekleniyor.
YÜZDE 25 BÜYÜME
Bir yıl öncesine kadar pazarın büyüme ortalaması yüzde 15 seviyesindeydi. 2011 'de yüzde 25'e çıkan büyüme oranının 2012'de de devam etmesi bekleniyor. Büyümenin Türkiye ortalamasının üzerinde seyredeceğini söyleyen Akcor Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Zalma, pazarın geleceğiyle ilgili şu yorumu yapıyor: "Pazarın geleceğini parlak görüyoruz. Klima sektörünün en önemli avantajlarından biri inşaat sektörüne bağlı gelişmesi. Yeni yapılan modern evlerde havalandırma ile birlikte klima tercih edilmesi pazarın gelişmesini sağlayacak.
RÜZGAR ENERJİSİ
" YATIRIMLAR AZALACAK
POTANSİYELİN ALTINDA Türkiye'nin enerji üretiminde rüzgarın payı hala çok düşük.
Toplam enerji üretiminin yüzde 74'ü termikten, yüzde 23'ü hidroelektrikten karşılanırken sadece yüzde 2'si de rüzgardan elde ediliyor. Ancak sektör, yeni oluştuğu için kurulu güç yeni yatırımlarla birlikte sürekli artıyor.
2008 yılında 363,7 megavat olan rüzgar enerjisindeki kurulu güç 3 yıl içinde 4 katına çıktı. Toplam 50 adet rüzgar santralinin olduğu sektörde 2011'de kurulu güç bin 805 megavata çıktı. Bugüne kadar ise sektörde toplam 5 bin 500 megavat için lisans verildi.
TEŞVİK YETERSİZ
Hem finansman hem fiyat sorunu devam ediyor. Yatırımcılar rüzgar enerjisi projelerini finanse edecek özel krediler bulabilseler de 2010'dan itibaren 10 yıllık fiyat alım garantisinin 7,3 dolar olarak değiştirilmesinden dolayı sıkıntı yaşıyor, Ayrıca rüzgar santrallerinin yapımı için Genel Kurmay Başkanlığı'ndan da görüş alınması artan bürokrasiden dolayı yatırımların gecikmesine neden oluyor. Tüm bunlara rağmen sektörün potansiyeli fazla. Türkiye 48 bin megavatlık rüzgar enerjisi kapasitesinin sadece 2 bin megavatını kullanıyor.
HIZ YAVAŞLAYACAK
2011 'in ilk 6 ayında rüzgar enerjisinde kurulu güç 2 bin megavata yükseldi. İnşa halinde olan rüzgar santrallerime bu yıl sonunda kurulu gücün 2 bin 500 megavata çıkması bekleniyor. Rüzgar Enerjisi ve Su Santralleri İşadamları Derneği Başkanı Tolga Bilgin, sektörü şöyle değerlendiriyor: "Proje finansmanı bulma zorluğu ve kredi maliyetlerinin yükselmesi yatırımlar üzerinde olumsuz etki oluşturuyor. Önümüzdeki dönemde rüzgar yatırımlarının geçtiğimiz yıllara kıyasla yavaşlama trendine gireceğini düşünüyorum." Kurulu güç arttı
ZEYTİNYAĞI
YENİ PAZARLARA ODAKLANACAK
TÜKETİM DÜŞÜK Türkiye, dünyada zeytinyağı üretiminde 6'ncı, ihracatında ise 4'üncü sırada. Zeytinyağı tüketimi 110 bin tona çıksa da kişi başına düşen tüketim artmıyor. Uzun yıllardır kişi başına düşen zeytinyağı tüketimi 1,5 litre seviyesinde. Zeytinyağı ihracatında da istenilen rakamlar gerçekleşmiyor. Üretimle birlikte zeytinyağı ihracatında da daralma devam ediyor. 5 yıl önce 300 milyon dolar zeytinyağı ihracatı yapan üreticiler, bugün ancak 49,2 milyon dolar tutarında ihracat gerçekleştiriyor.
DESTEK ŞART
Son 10 yılda zeytin ağacı sayısı yeni fidan dikimleriyle birlikte 90 milyondan 170 milyona ulaştı. Ancak tüm bu olumlu tabloya karşın sektörün ihracatı 2006 yılından beri olağan dışı düşüşler yaşıyor. Sektör, üretim konumu açısından avantajlı durumunu değerlendiremiyor. Sektör temsilcileri zeytin ve zeytinyağı ihracatının dahilde işleme rejimi kapsamına alınıp desteklenmesini talep ediyor.
3,8 MİLYAR DOLAR
Sektörün önümüzdeki dönemde hedefi ise 300 bin tonluk zeytinyağı üretimiyle dünyanın en büyük 3'üncü üreticisi olmak. Sektörün 2023 ihracat hedefi ise 3,8 milyar dolar. Bu çerçevede ihracat pazarlarında tanıtım çalışmalarının artırılması hedefleniyor. Türkiye ihracatçılar Meclisi Başkan Vekili ve Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Nedim Güreli, şu değerlendirmeyi yapıyor: "Son yıllarda azalan ihracat rakamları sektördeki şirketleri zora sokuyor. Önümüzdeki dönemde Çin, Japonya, Rusya, ingiltere, Irak ve İran'da tanıtım çalışmalanna ağırlık vereceğiz."
Ayça Tarcan Aksakal / Capital
Yorum Yaz