maritbet girişmaritbet
Demir ve betona 'çılgın proje' zammı

Demir ve betona 'çılgın proje' zammı

Çılgın projelerden sonra demir ve beton fiyatlarının artışına karşı ilgili mercilerin bazı tedbirler alması zorunlu hale geldi

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İnşaat Sektör Kurulu Başkanı Mahmut Aşmalı, özellikle seçim kampanyalarında açıklanan "çılgın projelerden" sonra demir ve beton fiyatlarının artışına karşı ilgili mercilerin bazı tedbirler almasının arak zorunlu hale geldiğini savunarak, aksi takdirde söz konusu fiyat artışlarının, kamu ve özel sektöre büyük bir ek malî külfet getireceğini belirtti.

Aşmalı, yaptığı yazılı açıklamada, inşaat sektöründe maliyeti oluşturan en önemli iki malzeme kalemi olan, beton ve demir fiyatlarında son dönemlerde büyük bir oranda artış görüldüğünü kaydetti. İnşaat demirinin ton fiyatının 2010 yılı sonunda İstanbul serbest piyasasında KDV ve nakliye dahil bin 220 lira iken, 30 Mayıs 2011'de ise bin 500 lira olduğunu hatırlatan Aşmalı, yılbaşından bu yana geçen 5 aylık dönemdeki inşaat demiri araş oranının yüzde 22,95'i bulduğunu, demir fiyatındaki araş eğiliminin devam etmesinin kaygı ile izlendiğini ifade etti.

Aşmalı, Türkiye'de inşaat demirinin ham maddesi olan hurda demirinin yaklaşık yüzde 70'ini ithal ettiğini, bu durumda, hurda demir ve dövizdeki fiyat artışlarının, demir fiyatlarına yansıyacağının aşikâr olduğunu ancak hurda demir fiyatının artmadığını, doların ise sadece yüzde 3,10 gibi küçük bir oranda olmasına rağmen, demir fiyatlarındaki araş bu orandan yüzde 19,85 daha fazla olduğunu savunarak, surdan kaydetti "İlâve bu araş oranının, dolara veya yurt dışı piyasa koşullarına bağlanması mümkün olmayacaktır. Demir fiyatındaki bu artışın yanı sıra diğer önemli bir sorun da piyasada inşaat demir eksikliğinin yaşanması ve istenilen çaplarda demirin bulunmamasıdır.

Diğer önemli yapı malzemesi olan beton fiyatları için de aynı sorun söz konusudur. Betonun en önemli girdi malzemesi olan çimento fiyatlarında 2011 yılı başından bu yana önemli bir fiyat artışı meydana gelmiştir. 2010 yılı ortalama dökme çimentonun tonu da nakliye dahil, KDV hariç 95 lira iken 2011 yılı başında önce 100 lira, daha sonra 115 liraya yükselmiştir. 2010 yılı sonundan bu yana 5 aylık periyottaki artış oranı yüzde 21,05'e ulaşmıştır.
Yeni zamlar için seçim sonucunun beklendiği de piyasada konuşulmaktadır."

"DEMİR VE BETON, MALİYETİNYÜZDE 25'İNİ OLUŞTURUYOR"
Konut projelerinde toplam inşaat maliyeti içerisinde kullanılan demir oranının yaklaşık yüzde 18, beton oranının yüzde 7 olduğu göz önüne alındığında, genel maliyetin yüzde 25'ni bu iki kalemin oluşturduğunu bildiren Aşmalı, bu durumda sadece demir ve beton artışındaki yüzde 20'lik artış oranının, konutun genel maliyetini yüzde 5 arttıracağını ve bunun da konut fiyatlarına zam olarak yansıyacağını, bu maliyet artış oranının sanayi ve ticaret yapılarında daha da yüksek olduğunu dile getirdi.

Aşmalı, özellikle seçim kampanyalarında açıklanan çılgın projelerden sonra demir ve beton fiyatlarının artışına karşı ilgili mercilerin bazı tedbirler almasının artık zorunlu hale geldiğini savunarak, aksi takdirde söz konusu fiyat artışlarının, kamu ve özet sektöre büyük bir ek mali külfet getireceğini belirtti. Aşmalı, büyümede ve son açıklanan rakamlarda da görüldüğü üzere işsizliğin azaltılmasında önemli görev üstlenen inşaat sektörünün zarar görmemesi için, demir ticaretindeki tekelciliğin önlenmesi, çimento ve beton fiyatlarında haksız artışın durdurulması gerektiğini bildirdi.

  • Etiketler:

Yorum Yaz