Eviniz ne kadar güvenli sorusunun cevabı Ar-Ge'den geçiyor!
Evlerimiz ne kadar kullanışlı?Gündelik hayatımızda karşılaştığımız daha pek çok soru ve sorun var.Tüm bu ve benzeri soruların cevabı AR-GE'de
Evlerimiz ne kadar kullanışlı?
Her metrekaresinden yeterince yararlanabiliyor muyuz?
Yangına, hırsızlığa ya da doğal afetlere karşı dayanıklı ve güvenli mi?
Ses izolasyonu yeterli mi?
Ya cebimizi doğrudan ilgilendiren ısı kaybı?
Odaların yerleşimi, yatak ve çocuk odalarının birbirine uzaklığı, mutfak, banyo, buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makinesi için ayrılan yerlerin konumu ne?
İnşaatta kullanılan malzeme için nano teknolojiden istifade ediliyor mu?
Gündelik hayatımızda karşılaştığımız daha pek çok soru ve sorun var.
Tüm bu ve benzeri soruların cevabı AR-GE'de.
AR-GE sözcüğünü ya da kısaltmasını şirketlerimiz çok sevdi. Hatta şirketlerinin adını AR-GE olarak koyanlar bile var. Ama kelimenin içerdiği anlama yönelik üretim ve hizmet var mı diye sorarsanız, bu konuda çalışmalar var ancak hâlâ yetersiz.
Özellikle gelişmiş ülkelerdeki yapı sektöründe AR-GE çalışmaları, toplumsal talepleri karşılamaya ve yaşam kalitesini yükseltmeye, doğal kaynakların sürdürülebilirliğini güvence altına almaya yönelik olarak yürütülüyor. İnşaat sektörünün son yıllarda gösterdiği başarıların bir adım daha öne çıkması ve uluslararası pazarlarda payını artırabilmesinin tek yolu AR-GE'ye gereken önemi vermekten ve bunu pratikte uygulamaktan geçiyor.
Apartman dairelerindeki oturum alanlarının atıl alanlara dönüşmesi ise bir başka problem olarak milyarlarca dolar kaybetmemize neden oluyor. Mesela günümüz çekirdek ailesi için ideal ev uzmanlara göre 70-100 metrekare arasında değişiyor. Bu anlamda ev plan ve tasarımlarının, ihtiyaçlarımızı ve kültürel yapımızı yeni dünyanın gelişmiş teknolojileriyle buluşturmaya yönelik olarak yürütülmesi gerekiyor.
Malum, rahatlık ayrıntılarda gizli. Üstelik bu rahatlık bize kazanç sağlayacaksa daha da iyi.
Uzun zamandır kiracı olarak oturmaktayım. Ev sahibi defalarca evi boşaltmam için her türlü şeyi yaptı. Kiralarımı da düzenli ödediğimden, oturmaya devam ettim. Acaba yeni yasaya göre ev sahibi beni çıkartabilir mi?
1 Temmuz 2012'de yürürlüğe girecek Borçlar Yasası'na göre on yıllık süre sonunda kiraya veren(ev sahibi), bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir. Ancak bir defaya mahsus olmak üzere kira sözleşmelerinden on yıllık uzama süresi dolmamış olmakla birlikte geri kalan süre beş yıldan daha kısa olanlar hakkında, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl; on yıllık uzama süresi dolmuş olanlar hakkında da yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl sonra uygulanır.
On yıllık uzama süresine beş yıldan az kalanlar, beş yıl; on yılı dolmuş olanlar için ise iki yıl sonra, her iki durumda da yasa yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ev sahibi sözleşmeyi feshedebilir.
Yorum Yaz