Pakpen cirosunu 500 milyon liraya çıkarmayı hedefliyor!
Türkiye’nin önde gelen pencere üreticilerinden Pakpen, kapasite artırımına yönelik yatırımlarıyla cirosunu artırmayı hedefliyor
Türkiye'nin önde gelen pencere üreticilerinden Pakpen, kapasite artırımına yönelik yatırımlarıyla cirosunu artırmayı hedefliyor.
Türkiye'nin önde gelen pencere üreticilerinden Pakpen, kapasite artırımına yönelik yatırımlarıyla cirosunu artırmayı hedefliyor. Geçtiğimiz yıl kapasitelerini artırmak amacıyla 15.7 milyon TL'lik yatırım yaptıklarını aktaran Pakpen Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Tuza, yalıtım, kapı ve boru fabrikalarında yaptıkları yeniliklerle yeni pazarlara açıldıklarını dile getirdi. 2012'yi ihracata ağırlık verdikleri ve hedeflerine önemli ölçüde ulaştıkları bir yıl olarak nitelendiren Tuza, “Bu yıl, ciromuzu 500 milyon TL'nin üzerine taşımayı ve 226'ıncı olduğumuz İstanbul Sanayi Odası'nın açıkladığı Türkiye'nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu sıralamasında daha yukarılarda yer almayı hedeflemekteyiz” şeklinde konuştu.
Pakdoor markasıyla ürettikleri kapılarda kalitelerini üst seviyelere taşıdıklarını ve ürünlerini değişik ihtiyaçlara cevap verecek şekilde çeşitlendirerek standardize ettiklerini söyleyen İbrahim Tuza, buna bağlı olarak artan taleplere hızlı cevap verebilecek şekilde kapasite artırımına gittiklerini bildirdi. Bu yıl sonuna kadar 10 milyon euro'yu aşan yatırım rakamına ulaşacakları tahmininde bulunan Tuza, “Yapı sektörünün yıllık ortalama yüzde 9 ila 10 arasında büyüdüğü bu ortamda, yaptığımız yatırımlarla 2015 yılına kadar her yıl ortalama yüzde 20 oranında büyüme hedefimiz var. Mevcut durumumuz, kapasitemiz ve yatırımlarımız bu hedefi gerçekleştirmek için müsait durumda” dedi. Tuza, Ortadoğu, Afrika, Avrupa, Rusya ve Türk cumhuriyetleri gibi pazarlarda daha da büyümeyi hedeflediklerinin altını çizdi.
Önümüzdeki beş yıllık stratejik iş planlarına göre 2012-2017 yılları arasında yalıtım sektöründe sürekli büyüme öngördüklerini ifade eden İbrahim Tuza, kapasite artışının yanı sıra satış ağı yaygınlığı olarak da büyümeyi planladıklarını dile getiredi. Bu kapsamda pazarın talep ettiği ürünlerin üretimi için yeni hat yatırımları yapacakalarını ifade eden Tuza, bununla beraber yalıtım bilincinin artmasıyla birlikte gelişecek yeni ürün taleplerine de hazırlık olarak fizibilite çalışmaları yaptıklarını belirtti. Tuza, “Böylece üretmeyi planladığımız katma değeri yüksek ürünlerle rekabette de bir adım öne çıkmayı hedefliyoruz” ifadesini kullandı. Altyapı boru fabrikalarında da kapasite artışına yönelik yatırımlar yaptıklarını aktaran Tuza, yatırım bütçelerinin önemli bir kısmını Ar-Ge ve ürün çeşitlemesine ayırdıklarını kaydetti.
Pakpen'in 1970 yılında Tuza ailesi tarafından Paksu AŞ ile temellerinin atıldığını anlatan İbrahim Tuza, yapı sektöründe 42 yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiklerini anımsattı. Üretime 30 bin metrekarelik alanda başladıklarını belirten, bugün ise 300 bin metrekarelik entegre tesisleriyle Konya Organize Sanayi Bölgesi'nin en büyük sanayi kuruluşu olduklarını savunan Tuza, “Pakpen, yıllık 250 bin ton plastik, 650 bin metreküp yalıtım malzemesi üretim kapasitesi ve 700'ü aşkın uzman çalışanıyla sektöründe ilk 5 büyük üretici arasında yer alıyor” dedi.
“Kayıt dışı ve haksız rekabet sektörün ortak sorunu”
Sektörün ihtiyacı olan tüm hammadde girdilerinin yurtdışından temin edildiğinden bahseden İbrahim Tuza, bu çerçevede kurdaki dalgalanmaların sektörün sorunlarından biri olduğu görüşünü savundu. Kayıt dışı üretimin de sektörün diğer bir sorunu olduğunu vurgulayan Tuza, kurumsallaşan, ürününe ve markasına yüksek bütçeli Ar-Ge yatırımı yapan firmaların, haksız rekabetin en büyük unsuru olan kayıt dışı ve merdiven altı üretim yapanlarla mücadele etmek zorunda kaldığını söyledi. Kalite standartlarına uyumdan ve bunun kontrolündeki zafiyetlerden haksız rekabet ortamının doğduğuna değinen Tuza, “Bunların disipline edilmesi ve bu konularda sektörün kendi kontrol mekanizmalarını tam bir işbirliği içinde kurması ve geliştirmesi gerekiyor. Sektörün işletme sermayesi ihtiyacı çok yüksek. Taşınan kur riski de dikkate alındığında işletme sermayesi finansmanı çok hassas dengeler içinde yürütülmek zorunda” açıklamasını yaptı.
Kobiden
Yorum Yaz