Tuğla ve kiremit sektörü son dönemde inovasyonla büyüme hedefliyor!

İnşaat sektörünün son yıllarda beklenenin altında büyümesi nedeniyle farklı arayışlara yönelerek, pazar yaratmaya çalışan Türkiye tuğla ve kiremit sektörü son dönemde inovasyonla büyüme hedefine odaklanmış durumda.

 

Özellikle ısı yalıtımlı duvar ve farklı türlerde çatı uygulamalarını ele alan sektör aktörleri, katmadeğerli ürünlerle hem iç hem de dış pazarda büyümenin hesaplarını yapıyor. Pişmiş kilden ve çimentodan gereçler sanayisinin bir alt  kolu olan tuğla ve kiremit sektörünü 2011 yılında da durgunluk yaşadı. Küresel finans krizi yüzünden 2009 yılında yüzde 16.3 oranında küçülen inşaat sektöründen doğrudan etkilenen sektör, takip eden yıllarda da beklediği ivmeyi bir türlü yakalayamadı. Bu durumdan olumsuz etkilenen çoğu işletme ise, yürüttüğü Ar-Ge çalışmalarıyla pazara yenilikçi ürünler sunma hedefinde.

 

İnşaat sektöründeki durgunlu Türkiye'deki konut stoğunun fazla olmasına bağlayan sektör aktörleri, Ortadoğu ülkeleri kaynaklı siyasi krizlerin de şimdilik sektörü yerinde saymaya ittiği fikrinde birleşiyor. Mevcut konut stoğunun eritilmesiyle birlikte önümüzdeki yıl itibarıyla sektörün büyüme eğilimine gireceği fikrinde birleşen sektör aktörleri, Türkiye inşaat sektörünün doğal bir malzeme olan tuğla ve kiremidi Avrupa veya Amerika kadar tercih etmemesinin da üretimi düşürdüğüne vurgu yapıyor. Firma sahipleri, bu durumun da durgunluğa neden olduğunun altını çiziyor.

 

 

Tuğla ve Kiremit Sanayicileri Derneği'nden (TUKDER) edinilen bilgilere göre Türkiye tuğla ve kiremit sektöründe yaklaşık 325 firma faaliyet gösteriyor. Sektörde doğrudan 17-20 bin kişi, yan sanayilerle birlikte yaklaşık 40 bin kişi bu alanda istihdam ediliyor. Sektörün yıllık cirosu ise 1.3 milyar TL. Sektörün yıllık büyüklüğünün doğrudan inşaat sektöründe yaşanacak olumlu veya olumsuz gelişmelere bağlı olduğuna dikkat çeken dernek temsilcileri, inşaatta yaşanan küçülmeyle birlikte sektörün son üç yılda yüzde 15 ila 20 oranları arasında  daraldığına atıfta bulunuyor.

 

Buna göre, Türkiye tuğla ve kiremit sektörünün 2011 yılında 3.6 milyar adet tuğla ve 110 milyon adet kiremit ürettiğini dile getiren dernek temsilcileri, Türkiye'deki fabrikaların tuğla kapasitesinin 5.3 milyar adet, kiremit kapasitesinin de 609 milyon adet olduğunu kaydediyor.

 

Mevcut üretim yapısı itibarıyla sektörün kapasite anlamında daralma yaşadığının üzerinde duran dernek yönetimi, bunda inşaat sektörünün henüz beklenen seviyeye gelmemesinin yanı sıra yapılarda farklı ürün gruplarının da tercih edilmesinin etkili olduğuna vurgu yapıyor. Sektör temsilcileriyse üretiminde kimyasal madde kullanılmayan ve tamamen doğal olan tuğla ve kiremidin yapılarda tercih edilmesiyle birlikte, sektörde büyümeden söz edilebileceğinin altını çiziyor. Bu noktada devletin de sektöre destek vermesi gerektiği görüşünde birleşen firma sahipleri, özellikle ısı yalıtımı konusunda yaptıkları Ar-Ge çalışmaları ve ihracat noktasında devletin sektöre teşvik vermesi gerektiğine değiniyor.

 

 

Sektörün üzerinde önemli durduğu konulardan biri de tuğla ve kiremit sektörünün dış ticaret verileriyle ilgili. Nakliyede yaşanan sıkıntılar nedeniyle sektörde ihracatın sınırlı kaldığı bilgisin veren firma sahipleri, yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin sektöre destek vermesiyle ihracatın artırılabileceğine değiniyor. Sektör temsilcilerine göre, 2015 yılı için 50 milyar dolarlık taahhüt hedefi koyan yurtdışı müteahhitlik hizmetleri, ihracatın yükselmesini sağlayabilir.

 

Türkiye İstatistik Kurumu'ndan (TÜİK) edinilen bilgilere göre tuğla ve kiremit sektörünün 2011 yılında yaklaşık 7 milyon dolarlık ihracat yaptı. Bu rakam üç yıl öncesine kadar 11 milyon doları buluyordu. İhracatın gerilemesinde dünya genelinde inşaat sektörünün durgunluk yaşamasının etkili olduğu sektör temsilcilerinin üzerinde durduğu birinci konu. Bununla birlikte en çok ihracat yapılan ülkeler arasında Azerbaycan, Irak ve Afganistan, en fazla kiremit ihracatı yapılan ülkeler arasında da İngiltere, KKTC ve İran bulunuyor.

 

 

Öte yandan tuğla ve kiremit sektörü gelecek projeksiyonunu şekillendirecek ürünler üzerinde de duruyor. Özellikle son dönemde üretimi yaygınlaşan izo ısı yalıtım tuğlalarının, ısı yalıtımı sayesinde umut vaat eden ürünler arasına girdiğini dile getiren firma sahipleri, bu konuda yoğun araştırma yapıyor. Artık eski tarz yapılara alternatif ürünler arandığını aktaran firma sahipleri, ısı yalıtım tuğlalarının da iyi bir alternatif olacağına değiniyor.

 

Bu ürün grubunun yanı sıra çatılarda dekoratif özelliğiyle öne çıkan kiremit türlerinin de sektörde tercih edildiğini aktaran firma sahipleri, her iki ürün grubunun sektörün geleceğine yön vereceğine değiniyor. Sektörün sorunları noktasında ise firma sahiplerinin üzerinde durduğu temel konu haksız rekabetle ilgili. İç piyasada kalkınmada öncelikle illerde bulunan firmaların elektrik ve sigorta giderleriyle diğer firmalara nazaran avantaj sağlaması eleştiri konusu oluyor.

 

Bununla birlikte sektörün henüz teknolojisini yenileyemediği özeleştirisini yapan firma sahipleri, önümüzdeki dönemlerde çoğu firmanın yatırım anlamında teknolojik yenilenmeye ağırlık vereceğine işaret ediyor. Sektörün diğer sorunları arasında ise yürürlüğe giren yeni kanun ve yönetmeliklere uyulmaması, denetimsizlik, yeniklikçi ürünlerin önündeki yasal veya teknik engeller, işveren yükünün hafifletilememesi, kayıt dışılık, yetersiz teşvikler ve girdi maliyetinin sürekli artması bulunuyor.