Yapı sektöründe radikal kararlar geliyor!

Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Türkiye'nin yapı stoku güvensiz ve niteliksiz ülkelerden biri olduğunu belirterek, "Standart dışı malzeme kullanımını tamamen engelleyeceğiz. Yeni düzenlemelerle kaçak yapı imkanı tamamen ortadan kalkacak" dedi.

 

Türkiye Seramik Federasyonu ile Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği (TİMDER) iş birliğiyle TÜYAP'ta düzenlenen INICERA 22. Uluslararası Seramik Banyo ve Mutfak Fuarı Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir'in de katıldığı törenle açıldı.

Açılış töreninde konuşan Demir, inşaat sektörünü Cumhuriyet tarihinden 2000 yılına kadar olan dönem ile 2000-2010 yılları arasındaki dönem olarak iki ayrı bölüme ayırarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Geçmişe bakıldığında ölçüsüz paranın kazanıldığı ve yine ölçüsüz iflasların yaşandığı en önemli sektörün inşaat sektörü olduğunu dile getiren Demir, "Elimizdeki yapı stokuna baktığımızda en fazla güvensiz ve niteliksiz yapı stokuna sahip olan ülkelerden bir tanesiyiz" dedi.

 

Demir, 2002-2010 yılları arasında, Hükümetin uygulamalarıyla, inşaat sektörünün, tarihinde hiç olmadığı kadar istikrara kavuştuğunu, özellikle son 8 yılda Hükümetin Türkiye'de alt ve üst yapıda nitelikli konut projeleriyle, yatırım programlarını devreye soktuğunu ve bunu da sürdürmeye kararlı olduğunu kaydetti.

Bakan Demir, son 8 yılda 500 bin konut üreten TOKİ'nin, sektörü regüle ettiğini, kalite standartlarını artırdığını, kentsel dönüşüme katkı sağladığını, sürdürülebilir kentleşme ve özellikle son yıllarda uygulamaya soktuğu kırsal yapılaşmada, sektöre öncülük ettiğini söyledi.

 

"MÜTEAHHİTLİKTE TÜRKİYE DÜNYADA 2. SIRADA"
Bayındırlık Bakanı Demir, sağlık alanında yapılan yatırımlar, 150'nin üzerindeki adliye sarayı inşası, yeni okullar, üniversite kampüsleri ve altyapıda işlerlik kazanın büyük projeler dikkate alındığında, yurt içindeki inşaat sektörünün, geçen 1.5 yıllık geçici dış kaynaklı finans krizinin dışında istikrarını koruduğunu vurguladı. Bakan Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"8 yılda, yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde de önemli mesafe katettik. Bugün artık dünyada ilk 225 müteahhitlik kuruluşu arasına 31 firmasını yerleştiren ve yüklendiği iş hacmi itibariyle yıllık 25 milyar doları aşan dünya taahhüt sektöründe, 130 milyar dolarları bulan iş kapasitesiyle birlikte dünyada ikinci sıraya yükselmiş bir müteahhitlik sektörüne sahibiz. Yurt dışı müşavirlik hizmetlerinde de Türkiye, adım adım mesafe katetmeye başlamıştır. 25 milyon dolar iş kapasitesine sahip olan müşavir kuruluşlarımız, şu anda 400 milyon dolarlara ulaşmış durumda."

 

"G" STANDARDI TEMMUZ AYINDA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK
Seramik alanındaki üreticilerin büyüyüp gelişmesinin de inşaat sektörüne paralel olduğunu kaydeden Bakan Demir, bu organizasyonun, dünyada sayılı öncü organizasyonlar arasında yer aldığını söyledi.
Bakanlığın çalışmaları hakkında da bilgi veren Demir, özellikle seramik ve boru üreticilerini ilgilendiren "CE" işaretiyle alakalı yönetmeliğin, 2001 yılında yayınlandığını ve bu işaretin kapsamının daha çok güvenli malzeme standartları ile ilgili olduğunu vurguladı.

Demir, bu kapsam içinde olmayan, Türkiye'de üretilen ve kullanılan malzemelerle alakalı 2008 yılında bir yönetmelik daha yayınladıklarını ve "G" standardı adını verdikleri bu yönetmeliğin de Temmuz ayında yürürlüğe gireceğini bildirdi.

Bu yönetmeliğin, "CE" işareti dışında kalmış malzeme üretimlerini standarda kavuşturma, bunların üretim, ulaşım ve kullanımını denetleyici, teminat altına almaya yönelik bir sistem olduğunu dile getiren Demir, bu standardın tüm üretim alanlarında etkin olacağını kaydetti.

Mustafa Demir, ihracat ve yurt dışı müteahhitlik ilişkileri çerçevesinde, o ülkelerde de bu standartlara uygun standart oluşturma noktasında Bakanlığın faaliyetlerini sürdürdüğünü belirterek, "Türkiye inşaat sektöründe dünyada hatırı sayılır yerde. Artık kendi standartlarını oluşturup, dünyaya da kabul ettirecek seviyeye gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu çalışmanın ana gayesinden biriside bu" diye konuştu

 

"YAP-SAT MÜTEAHHİTLİĞİ"
İmar Kanunu kapsamında yapılan bir düzenleme ile 2011 yılı sonunda 2012 yılının başında Türkiye'de özel yap-sat müteahhitliğini kayıt altına alacaklarını de bildiren Demir, "Proje ruhsat ve eklerine aykırı imalat yapma olayını, yakın bir gelecekte Türkiye'nin gündeminden çıkartıyoruz. Standart dışı herhangi bir inşaat malzemesi artık inşaat sanayisinde kullanılamaz hale gelecek. Bunu gerçekleştirdiğimizde standart dışı üretim yapanları önleyerek, haksız rekabeti ortadan kaldıracağımızı ümit ediyoruz" dedi.

 

Demir, Hükümetin yurt dışı müteahhitlik ve müşavirlik hizmetlerinin artması için çaba harcadığını, dünyadan kaynaklanan finans sıkıntısının yarattığı sorunları aşmak için komşu ülkeler ile Afrika ülkelerine yönelik dış ticarete ağırlık verdiklerini, bu yıl itibariyle de ciddi bir toparlanmanın söz konusu olduğunu kaydetti.

Bu yıl ve gelecek yıl geçmiş yıllardan çok daha fazla büyüme beklediklerini ifade eden Demir, inşaat ve seramik sektörünün de buna hazırlıklı olmasını istedi. Demir, dünya seramik kaplama üretiminin, yüzde 3.5, 4'e yakınını Türkiye'nin üreterek, Avrupa'da yüzde 10 büyüklüğe, 1.5 milyar doların üzerinde bir ihracat potansiyeline ulaştığını ifade ederken, önümüzdeki yıllarda çok daha büyük artış görüleceğini söyledi.

 

Anayasa değişikliği katkı sağlayacak
Bayındırlık ve İskan Bakanı Demir, anayasa değişikliğine de işaret ederek, "Anayasa değişikliğinin gerçekleşmesi durumunda, bu sektöre artı katkıları olacak. Çünkü, demokrasinin güçlü olduğu yerlerde, istikrar da güçlü olur, refah artar. Dolayısıyla, insanların kaliteli yapı yapma noktasında çok ciddi katkı sağlayacağını düşünüyoruz" dedi.

Sektörün her türlü taleplerine, Bakanlığın açık olduğunu dile getiren Demir, "Kalite standartları Türkiye'de yerleşecek. Standart dışı malzeme kullanımını tamamen engelleyeceğiz. Kaçak yapıyı özendirici hiçbir mevzuatımız yok. 1-2 gün içerisinde yapacak olduğumuz yeni düzenlemelerle kaçak yapı imkanı tamamen ortadan kalkacak. 1 Ocak 2012 itibariyle de ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapma kavramı Türkiye'de herkesin sözlüğünden, hafızasından çıkmış olacak. Bu çalışmalar inanıyorum sektöre yarayacak, Türkiye'yi sağlık bir yere götürecek" diye konuştu.