Ankara Sanayi Odası 1. Organize Sanayi Bölgesi'ndeki ASO Teknik Koleji açıldı!
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, bugüne kadar mesleki eğitim konusunda Türkiye'de ihmalkarlıklar olduğunu belirterek, ''Bir takıntı yüzünden, imam hatip takıntısı yüzünden tüm mesleki eğitim tahrip edildi
Ankara Sanayi Odası (ASO) 1. Organize Sanayi Bölgesi'ndeki (OSB) ASO Teknik Koleji, yeni eğitim-öğretim yılıyla birlikte açıldı.
Okulun açılışı için gerçekleştirilen törene Bakan Ergün'ün yanı sıra Sincan Kaymakamı Ufuk Seçilmiş, ASO Başkanı Nurettin Özdebir, iş adamları, öğrenciler ve diğer ilgililer katıldı.
Bakan Ergün, burada yaptığı konuşmada, gerçek bir ülke ekonomisinin ancak sanayiye dayanıyorsa var olabileceğini söyledi.
Üretime, teknolojiye dayanmayan bir ekonominin, gerçek bir ekonomi olamayacağını vurgulayan Ergün, Türkiye'nin ihracatının yüzde 95'inin sanayi ürünlerinden oluştuğunu ifade etti.
Ergün, Türkiye'nin üreten ve bu üretimini sürekli geliştiren bir ülke olduğuna dikkati çekerek, buna karşın ileri teknolojilerdeki sektörlerin payının da artırılması gerektiğine işaret etti.
Bu artışın henüz sağlanmadığını belirten Ergün, ''Bunda mesleki eğitimin çok önemli bir payı olacaktır. Eğer, bu rol ihmal edilirse o zaman ileri teknolojilere geçişimiz çok zor olur, geçemeyiz. Üniversite-sanayi işbirliğinin de bunda çok önemli bir rolü olacak. İşte şimdi bu mekanizmaların hepsini birden harekete geçirmeye çalışıyoruz'' dedi.
-''İmam hatip takıntısına ihtiyaç yoktu''-
Bakan Ergün, ne yazık ki bugüne kadar mesleki eğitim konusunda Türkiye'de ihmalkarlıklar olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Yanlış işler oldu, yanlış kararlar verildi. Bir takıntı yüzünden, imam hatip takıntısı yüzünden tüm mesleki eğitim tahrip edildi, 1997 yılında alınan bazı kararlarla... Halbuki her şeyi yerli yerine koymak mümkündü. Öyle bir takıntıya ihtiyaç yoktu. Hepsine ihtiyaç var, hepsi lazım. Nitelikli mesleki eğitim her alanda lazım. Dini alanda da lazım. İnsan camiye gittiği zaman, ibadeti güzel yaptıran, vaazı güzel veren, Kur-an'ı güzel okuyan biri olsa, her anlattıklarıyla içimizi rahatlatan, bizi heyecanlandıran, inancımızı kuvvetlendiren görevliler olsa yanlış mı olur yani, değil mi- Ona ihtiyacımız yok mu- Var. Nerede yetişecek bunlar- Merdiven altlarında mı- Yok, okullarda yetişecek.
Mesleki eğitimde de aynı şekilde. Ben bir teknik lise mezunuyum. 1980 yılında İzmit Teknik Lisesi'nden mezun oldum. Yine teknik liselere giriş sınavla yapılıyordu, çünkü çok yüksek bir talep vardı ve iyi puanlar almak gerekiyordu meslek liselerine girmek için. Önü de açıktı. İsteyen mühendislik fakültelerine veya başka fakültelere de gidebiliyordu. Ben teknik lise, makine bölümünü bitirdim ama üniversiteye ekonomi tahsiline gittim. Ekonomi okumak istedim. O zamanlar biraz siyasete de heves ettik. Siyasete heves edince ekonomi işleri, siyaset işleri daha ağır bastı ama teknik lisede de çok şey öğrendik.''
-''Bunların hepsi ortadan kalkmış oldu''-
Gittiği teknik lisedeki bir çok arkadaşının, üniversite okuma imkanına sahip olduğunu ancak sonra bu imkanın kapatıldığını, çocukların ayağına taş bağlandığını dile getiren Ergün, meslek liselerinden mezun olan öğrencilerin, normal liselerden mezun olanlara göre üniversite sınavlarında dezavantajlı duruma getirildiğini hatırlattı.
''Böyle bir haksızlık, böyle bir adaletsizlik taşınabilir bir şey miydi- Bunların hepsi ortadan kalkmış oldu'' diyen Ergün, şimdi yeniden mesleki eğitime büyük bir yönelişin başladığını bildirdi.
-''Referandumla bir çok şeyin önü açılmıştır''-
Bakan Ergün, yaptıkları düzenlemelerle mesleki eğitime katkı sağladıklarını, ancak en büyük katkıyı milletin kendisinin sağladığını belirterek, şöyle devam etti:
''2 yıl önce gerçekleştirilen referandum var ya, bir çok şeyin önünü açan hadise, o referandumda saklıdır. O referandum, bir çok meseleyi, düğümü çözen bir referandumdur. Onun etkilerini önümüzdeki yıllarda milletimiz çok daha fazla hissedecektir. Bir çok şeyin önü açılmıştır o referandumla. Mesleki eğitimin önü de o referandumla açılmıştır. Şimdi eğitim sistemimizle ilgili çok önemli takviyeler, yenilikler de gelecek önümüzdeki süreçte. Çünkü bizim en önemli sermayemiz insanımız.''
-''Kişisel becerilerin artırılması önemli''-
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı, alınan teorik eğitimin yanı sıra kişisel becerilerin artırılmasının da önemli olduğunu söyledi.
Bilgi ile becerenin buluşması gerektiğini vurgulayan Ergün, sistemin bunu başarması gerektiğini ifade etti.
ASO Teknik Koleji'nin Türkiye için iyi bir örnek olduğunu ve bu örneklerin önümüzdeki günlerde daha da artacağını belirten Ergün, ''Çünkü yeni adımlar attık. Bu okullara, OSB'lerdeki özel teknik liselere, devletin kendi meslek liselerinde yaptığı harcamanın 1,5 katı kadar nakit destek de sağlayacağız. Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden bu okullar, öğrenci başına nakit destek alacak'' diye konuştu.
-''En aykırı fikirlerin bile düşünülmesi icap eder''-
Bu okullarda öğrenim gören öğrencilerin çok önemli çalışmalar yapacaklarına emin olduğunu dile getiren Ergün, sözlerini şöyle tamamladı:
''Merak edecekler çünkü. Biz merak ediyorduk mesela... Bizim de merak ettiğimiz şey, 'Acaba bir cisme ilk hareketi versek biz, ondan sonra o cisim kendi enerjisini üretme ve kendi hareketlerini sonsuza kadar devam ettirme şansına sahip olabilir mi- Veya biz bir cisme ilk enerjiyi versek, o ondan sonra kendi enerjisini diğer mekanizmalar yoluyla üretmek ve sonsuz bir enerji elde etmesi mümkün mü-' Aylarca çalıştık arkadaşlarla, lisede daha ama ondan sonra baktık ki öyle bir şey olmuyor. Yani vardan yok edilemeyen, yoktan var edilemeyen işler var. Bir de yer çekimi diye bir şey var, sürtünme diye bir şey var. Bunları önleyemediğin müddetçe bu neticeleri almak mümkün değil ama çok iyileştirmeler yapmak mümkün. Yani böyle bir fikir sonuçta belki sizi oraya götürmüyor ama sonunda o konuda çok iyi iyileştirmeler yapılmasına vesile oluyor. En aykırı fikirlerin bile düşünülmesi icap eder. Biz üç arkadaş, kafa kafaya verdik model uçak yapmaya yöneldik mesela. Bayağı çizimler, modeller yaptık. Sonunda model uçak yapacağız, belki ondan sonra da başka uçak imalatına yöneleceğiz, Lise 3'teyiz o zaman. Yapamadık o zaman model uçağı ama biz üç kişiydik ikisi pilot oldu. Birisi sivil havacılıkta birisi silahlı kuvvetlerde. Yani bu tür çalışmaların her birinin öğrencilerimize çok iyi katkılar sağlayacağından eminiz.''
Akşam
Yorum Yaz