Antalya'da Emlak piyasası durgunlaştı!

Turizmin başkenti Antalya, turizmde yakaladığı başarıyı gayrimenkul sektörüne de yansıtıyor. Kentte emlak fiyatları geçtiğimiz yıla oranla yüzde 20'ler seviyesinde artarken piyasada durgunluk yaşanmaya başladı, önümüzdeki dönemde fiyat artışının devam etmesi beklenen kente, emekliler ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan gelenler ilgi gösteriyor. 

 

Akdeniz Bölgesi'nin en hızlı büyüyen kentlerinin başında yer alan Antalya, Türk turizminin başkenti olarak da adlandırılıyor. Bir milyonu aşan nüfusu ile Türkiye'nin çeşitli kentlerinden gelen emekliler ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan son yıllarda ciddi bir göç almaya başladı. Kentin nüfusu 1 milyonu aşarken son 5 yılda kentteki arazi fiyatları da ciddi oranda artış gösterdiği. Örneğin bundan 5 yıl öncesinde bin m2'lik bir arsa 150-180 bin TL arasında fiyatlardan satılırken şu anda 1.5 milyon TL'lere satılıyor. 

 

Geçtiğimiz yıldan bu yana fiyatlarda yüzde 20'lik artış gözlenen kentte gayrimenkul piyasasında fiyat artışından kaynaklanan bir durgunluk hakim. SOM Değerleme'nin hazırladığı SWOT analizini ve kentin gelişen gayrimenkul piyasasını yine kentin önde gelen gayrimenkul uzmanlarına yorumlattık. 

 

Antalya'nın genelinde Ave Lara bölgesinde fiyatlar geçen yıla oranla yüzde 20'ler seviyesinde arttı. Lara bölgesi çok gelişen bir bölge olduğu için ve bölgede imar probleminin yaşanması nedeniyle fiyatlarda her yıl artış yaşanıyor. Çağlayan mahallesi ve Lara Fener Caddesi revaçta olan yerlerden. Burularda 2+1'ler 165-250 bin TL arasında, 3+1'ler 180-350 bin TL arasında değişen fiyatlardan satılıyor. Burayı daha çok emekliler ve doğudan gelenler tercih ediyorlar." 

 

Konyaaltı bölgesinde geçen yıla ı\oranla fiyatlarda yüzde 15-20'lik bir artış gözleniyor. İnşaat maliyetleri, dolar ve altındaki fiyat yükselişi bunda etkili oldu. Fiyatlardaki artış nedeniyle piyasa durgunlaştı. Fiyatlar nedeniyle önünü göremeyen yatırımcılar bekleme eğiliminde bu yılın böyle geçeceğini düşünüyoruz. Arapsuyu, Mola Yusuf, Gürsu, Uncalı gibi semtler bölgemizde ön plana çıkıyor. Buralarda 2+1'lerin fiyatları 120 bin TL'den başlayıp 450 bin TL'lere kadar çıkıyor." 

 

 

 

• Ekonomik, demografik ve sosyal özellikleri itibari ile Türkiye'nin en gelişmiş illerinden olması 

 

• Akdeniz'in dünyaca ünlü Lara ve Konyaaltı plajlarının Antalya Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde bulunması 

 

• Tarih öncesine dayanan doğal mağaraları, Antikçağ, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Devri kent kalıntıları ve sanat eserlerinin bulunması

 

• Yılın 12 ayının turizm faaliyetlerine açık olması 

 

• Antalya Havalimanının, uluslararası uçakların inişkalkışına uygun bir piste ve konfora sahip olması • Antalya Limanı ve Büyük Liman'ın bulunması 

 

• Üst ölçekten uygulama ölçeğine kadar imar planlarının bulunması 

 

• Demiryolu ulaşımın olmaması 

 

• Belediye hizmetlerinin merkeze uzak bölgelere yeterince ulaştırılamaması 

 

• Kentlilik kimliğinin ve aidiyet duygusunun yeterince geliştirilememiş olması 

 

• Farklı ölçekli planlar arasında uyumsuzluk olması 

 

• Ulaşım optimizasyon ve sirkülasyon planlarının olmaması 

 

• Afet, ulaşım, bütünleşik kıyı ana planlarının olmaması 

 

• Toplu taşıma ve alternatif ulaşım sistemlerinin yetersizliği 

 

• Sağlık, eğitim, kültür, spor ve sosyal yatırımların azlığı 

 

• Uluslararası tanınırlığı olan turizm kenti olması 

 

• Doğal, tarihi ve kültürel zenginlikler 

 

• İl genelinde Dağ Turizmi, Av Turizmi, Kongre Turizmi, Yat Turizmi, Golf Turizmi, Gençlik ve Öğrenci Turizmi, İnanç Turizmi, Rafting ve Futbol Turizmi potansiyelinin olması 

 

• Yaklaşık 400.000 yatak kapasitesi ile Türkiye'nin turizm başkenti olma potansiyeli 

 

• Yat limanı, uluslararası deniz ve hava limanlarının varlığı 

 

• Turizm çeşitliliği • Kozmopolit-sosyokültürel renklilik • Altın Portakal Film Festivali'nin her yıl ilde düzenleniyor olması 

 

• Kent ekonomisinin ağırlıklı turizme dayalı olması 

 

• Kent sınırları içindeki tarımsal alanların amaç dışı kullanımı ve imara açılması 

 

• Şehrin yoğun göç alması nedeni ile asayiş olaylarının ve işsizliğin artması 

 

• Mevsimsel nüfus yoğunluğu 

 

• Yıllık ortalama nispi nemin % 64 civarında olması 

 

• Yaz yangınları, sel ve deprem gibi afet riskleri

 

• Sahillerin ve kumulların kirletilmesi, yeterince korunmaması, birçok endemik kumul bitkisinin yok olma tehlikesi 

 

Antalya Emlak sektörü son 10 yılın en durağan dönemini yaşıyor. Yabancılara yapılan satışlar durdurulduğu için, yerli müşteri ön planda ancak kısa bir süre sonra yabancı satışların önü tekrar açılırsa sektördeki durağanlık yerini hareketliliğe bırakacaktır. Tabi ki bu durgunluktan dolayı rakamlarda yüzde 10-15'lik düşüş oldu. Kentin genelde tercih edilen bölgeleri sahil kesimleri ama gelir seviyesine göre insanlar tercihlerini çeşitli bölgelere yapmaktalar."