Ataköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi, dün düzenlenen törenle açıldı!

Günde yaklaşık 600 bin metreküp suyu son teknolojiyle arıtarak Marmara sahillerinin kirlenmesini önleyecek olan Ataköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi'ni Başbakan Erdoğan ve Başkan Topbaş birlikte açtı.

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSKİ, günde yaklaşık 600 bin m3 suyu son teknolojiyle arıtarak Marmara sahillerinin kirlenmesini önleyecek dev bir tesisini daha açtı. 5 yıllık işletim bedeli ile birlikte 108 milyon euroya mal olan Ataköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi'nin açılışı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla yapılan bir törenle gerçekleşti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın ev sahipliği yaptığı törene Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu, bazı milletvekilleri, belediye başkanları ve vatandaşlar katıldı.

  

Tesisle, Marmara Denizi'ne atıksu girişi engellenerek geri dönüşü sağlanacak. Günlük 2,5 milyon nüfusa hizmet veren tesis sayesinde Bakırköy, Bahçelievler, Bağcılar ve Esenler'in tamamı ile Küçükçekmece ve Sultangazi'nin bir bölümü atıksuları Marmara Denizi'ni kirletmeyecek. 2009 yılında tamamlanan tesiste kademeli olarak 350,4 milyon metreküp atıksu arıtıldı.

 

 

Açılışta konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ataköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi'nin olmaması halinde, yüzlerce, binlerce ton katı atığın Marmara Denizi'ne akacağını ve bütün İstanbul'u, bütün bölgeyi tehdit eden bir çevre sorununa yol açacağını belirterek, tesisin ve Ataköy Çevre Koruma Projesi'nin İstanbul'a hayırlı olmasını diledi.

 

Tesisin, Türkiye'nin en büyük enerji ve katı yakıt üretebilen ileri biyolojik atık su arıtma tesisi olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, etap etap hizmete giren bu tesisin, Tesisin tam kapasiteyle çalıştığında günde, 600 bin metreküp atık su arıtarak, 2,5 milyon nüfusa hizmet vereceğini belirten Başbakan Erdoğan, “Türkiye'yi böyle ayağa kaldırdık, böyle ayağa kaldıracağız ve durmak yol yola devam diyeceğiz. Biz bu tesisi aslında, 1995'te Büyükşehir Belediye Başkanlığım dönemimizde yapmak istemiştik. Fakat dönemin hükümeti, buna müsaade etmedi. Yer tahsisi yapmayarak bize engel oldu. Hükümete geldiğimizde, hemen kolları sıvadık ve bu tesisi İstanbul'a kazandırdık” diye konuştu.

 

 

Başbakan Erdoğan, bir kavanoza konulmuş çamurlu suyu göstererek, “Ayamama Deresi'nde normalde akan su buydu. Medya zumlar mısın ne yaparsan yap, bunu ana muhalefetin görmesi lazım. Çünkü kim çevreci, kim çevreci değil bunu görmemiz lazım. Şurada da gördüğünüz atık su arıtma tesislerinin kahir ekseriyeti, bizim iktidarımıza aittir, yerel yönetimlere. Çünkü belediyecilik bizim işimiz” dedi.

 

Diğer kavanozdaki temiz suyu da gösteren Erdoğan, “Suyun geldiği hal bu'' diyen Erdoğan, ''Bu da, ultra filtrasyondan geçen. Bunlar, kullanımda park bahçelerin sulanmasında rahatlıkla şu anda kullandığımız su. Sayın Kılıçdaroğlu, 'Bak bu suyu artık İstanbul'da kullanıyoruz. Çevrecilik nedir diye öğrenmek istiyorsan İSKİ'nin rahle-i tedrisinden geçmen lazım. Tablo bu” şeklinde konuştu.

 

 

Erdoğan, çamurların da enerji temininde özellikle termik santrallerde kullanıldığını dile getirerek, şöyle konuştu; “Şayet bu tesis olmasaydı, yüzlerce, binlerce ton katı atık Marmara Denizi'ne akacak ve bütün İstanbul'u, bütün bölgeyi tehdit eden bir çevre sorununa yol açacaktı. Zaman zaman hala çıkıp 'Ne yaptınız?' diyenler var. Buyur işte, buyur. 'Ne yaptınız?' diyenlere cevap. Şurada sadece Ataköy, bu çevredeki yapılan düzenlemeleriyle birlikte bir çağ atlıyor.”

 

 

Artık Ayamama'dan kirli su değil temiz su aktığını vurgulayan Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Boğaz'ı Haliç'e bağladığını, kısa bir süre sonra onun da açılışını yapacaklarını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Bunlardan haberiniz yok. Niye haberiniz yok? Çünkü biz yerin altında çalışmayı severiz. Yerin altında yapılan bu çalışmalar, Haliç'le Boğaz'la bağlantı, bütün Haliç'teki o mikrobiyolojik olumsuz gelişmeleri alacak, Haliç'ten gelen su, tertemiz hale getirecek ve bundan sonra, Haliç'e giren şu andaki balık çeşitleri fazlasıyla artacaktır. Zaman zaman Sadabad... O bölgedeki sıkıntıları bundan sonra hiç yaşamıyor olacağız. Daha iyi bir noktaya geleceğiz.”

 

“Yaptığımız dev çevre yatırımlarıyla Haliç'i yeniden hayata döndürdük. Mezbahaneyi kongre merkezine dönüştürmek için temelini atmak fakire nasip oldu, bitirip açmak Kadir Topbaş Bey'e nasip oldu” diyen Erdoğan, “Açılışını yaptığımız Ataköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi bölgedeki çevre koruma projelerimizin sadece bir bölümü, bir ayağı. Bugün hizmete aldığımız Ataköy Çevre Koruma Projesi, diğer çalışmalarımızı, yatırımlarımızı destekleyen, 650 milyon dolar yatırım bedeli bulunan önemli bir proje. ''İstanbul bizim sevdamız, İstanbul bizim aşkımız. İstanbul'a yaptığımız her hizmet bizim için tarifsiz bir sevinç, tarifsiz bir heyecan kaynağı. İstanbul daha fazlasını, daha çoğunu hak ediyor. 2023 hedeflerimiz içinde de İstanbul çok önemli ve özel bir yer tutuyor” ifadelerini kullandı. 

 

 

Törende konuşan Başkan Kadir Topbaş 2009'da devreye soktuğumuz Marmara Denizi'ni kurtaracak çok önemli projelerden biri olan Ataköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi'nin resmi açılışını gerçekleştirdiklerini belirterek, “Türkiye'deki ve Avrupa'daki en ileri teknolojilerden biri olan bu tesisin hayırlı olmasını diliyorum. Çevrenin tehdit altında kaldığı günümüz dünyamızda, su temini ve atıksuların çevreye zarar vermeden bertarafı çok önemli bir yer tutuyor” dedi.

 

Başbakan Erdoğan'ın 1994 yılında başlattığı yerel yönetim anlayışıyla İstanbul'u dünyayla yarışır hale getirdiklerine dikkat çeken Kadir Topbaş, şöyle konuştu; “Bugün bambaşka bir İstanbul'u beraberce ortaya çıkardık. Geçmişte dev tesisler yerine dev skandallarla sarsılan bir İSKİ vardı. Ayamama Deresi'nin ve bu tesisin 1962 yılına dayanan çok acıklı bir hikayesi vardır. 1996 yılında Sayın Başbakanımız burada 40 bin kişiye hitap eden bir biyolojik arıtma tesisi yaptı. Ayamama Deresi'nii ıslah etme ve arıtmayı büyütme çabası ise dönemin hükümeti tarafından engellendi. Bütün siyasiler dönemler boyunca Ayamama Deresi'nin kirliliğini konuştular. Biz göreve geldiğimiz zaman Sayın Başbakanımızın verdiği talimatla bu tesisi bitirdik.”

 

 

Ataköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi'nin şu anda 1,5 milyon insanın atıksuyunu arıtan, kendi enerjisini üreten, çıkan çamurun fabrikalarda ikincil yakıt olarak kullanıldığı ve arıtılan suyun park bahçe sulamasında kullanıldığı en ileri teknolojiyle hizmet veren bir eser olduğunu vurgulayan Başkan Topbaş, ek inşaatın tamamlanmasının ardından tesisin günlük kapasitesinin 400 bin metreküpten 600 bin metreküpe çıkacağını ve 2,5 milyon insanın ihtiyacına cevap vereceğini kaydetti.

 

Marmara Denizi'nin tesis sayesinde kurtulduğunu ve adeta yeniden doğduğunu dile getiren Topbaş, “Arıtılan 400 bin metreküp suyun park bahçe sulamasında ve sanayide kullanıma hazır hale gelmesi sayesinde adeta yeni bir barajı devreye soktuk. İstanbul bu tür tesisler sayesinde çevre kirliliği ile en iyi mücadele eden şehirlerden biri haline geldi. 1994 yılında İstanbul'daki atıksuların sadece yüzde 9'u arıtılırken, bugün bu oran yüzde 97'ye çıktı. Şu anda 30 yeni arıtma tesisimizin inşaatı da devam ediyor. Yakın zaman sonra devreye alacağımız yine 400 bin metreküp kapasiteli Ambarlı İleri Biyolojik Arıtma Tesisi de çok önemli. Şile ve Silivri'ye de ileri biyolojik arıtma yapıyoruz. Bütün bu yatırımlarımız tamamlandığında şehrimizin atıksularının yüzde yüzü arıtılır hale gelecek” diye konuştu.

 

 

“İstanbul'daki tüm dereleri bir yıl içersinde problem olmaktan çıkartacak bir çalışma yürütüyoruz” diyen Topbaş, “Bugüne kadar 131 dereyi ıslah ettik. İnşallah İstanbul bir daha dere ve sel problemi yaşamayacak. Sadece İSKİ dönemimizde 17 milyar TL yatırım yaptı. Bu şehre yerin altından toplamda 14 bin 650 kilometre kolektör döşedik, Yani Avustralya'ya gidecek kadar uzun. Yani toprak kabardı, su coştu, hava aydınlandı artık. Artık başka bir İstanbul var. Çünkü bu şehirde AK Parti'nin yerel yönetim anlayışı var. Bu başarının temelinde Sayın Başbakanımın vizyonu vardır. Denizler tekrar İstanbulluların olacak. İstanbul'un rahatlıkla denize girilebilen ve çeşit çeşit balık tutulan bir sahil kenti olma özelliğini hep birlikte yeniden yaşayacağız” şeklinde konuştu.

 

 

5 yıllık işletim bedeli ile birlikte 108 milyon euroya mal olan dev eserin çalışması sırasında ortaya çıkan çamurdan elde edilen biyogaz, tesisin yüzde 30'luk enerji tüketimini karşılıyor. Çıkan çamurdan ayrıca çimento fabrikalarında kullanılan ikincil yakıt elde ediliyor. Türkiye'nin en yüksek enerji üreten arıtma tesisi olan Ataköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi sayesinde her gün Terkos Gölü'ne eşdeğer oranda su arıtılıyor.

 

Tesisin inşası sırasında 290 kilometre uzunluğunda atık su kolektörü ve şebekesi inşa edildi. 11 bin 494 metrelik Tavukçu Deresi ıslah edildi. Ayamama Deresi'ndeki ıslah çalışmaları ise devam ediyor. Proje kapsamında, toplam 650 milyon TL tutarında bir yatırıma ulaşılacak. Ataköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi yapılmasaydı her yıl 341,6 ton katı atık, 1.240 ton atık kum, 58 bin 617 ton atık karbon, 3 bin 527 ton atık azot ve 722 ton atık fosfor kirletici Marmara Denizi'ne akacaktı.

 

 

İleri biyolojik arıtma yapılan Ataköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi'nde karbonun yanı sıra azot ve fosfor giderimi de sağlanarak, sudaki canlı yaşama hayat veriliyor. Çamur kurutularak, 40 kamyonla taşınabilecek günlük 500 ton çamur, 10 kamyonluk kuru ürün haline getiriliyor. Arıtılan sular park-bahçelerde ve sanayide kullanılıyor. Arıtılan su, talep gelmesi halinde sanayide de kullanılacak kalitede.

 

İstanbul genelinde 1994 öncesinde atık suların yüzde 9'u ön arıtma yapılıyordu. İnşa edilen 41 atık su arıtma tesisi ile bu oran yüzde 97'ye çıktı. 30 arıtma tesisinin inşaatı devam ediyor. 2013 yılında tesis sayısı 71'e ulaşacak ve İstanbul'un denizleri tertemiz olacak. İstanbul'da her gün toplamda 2 milyon 940 bin m3 atık su arıtılıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin hedefi 2013 yılında Marmara Denizi'ne biyolojik arıtma ile verilen atık su oranını yüzde 100 oranına çıkarmak...