maritbet girişmaritbet
Ayasofya müzeden camiye çevrilsin!

Ayasofya müzeden camiye çevrilsin!

İstanbul'un fethi ile camiye çevrilen Ayasofya'nın külliyesinin iç ve dış mekânlarında birçok yeni mekânlar inşa edildi

 

İstanbul'un fethi ile camiye çevrilen Ayasofya'nın külliyesinin iç ve dış mekânlarında birçok yeni mekânlar inşa edildi. Ayasofya'nın giderleri ise Fatih Sultan Mehmed tarafından kurulan ve diğer padişahlar tarafından da büyük önem verilen Ayasofya Camii Vakfı gelirlerinden karışlandı. Aynı zamanda, vakıf gelirleri ile fakir fukaraya da çeşitli hayır hizmetleri verildi. Yazar Yaşar Baş, II. Bayezid devrine ait 1489-1490 yılı muhasebe kayıtlarına göre Ayasofya Camii Vakfı müsakkafâtı, şehrin imar ve iskânında önemli rol oynayan çok miktardaki binalardan oluştuğunu belirtiyor. Vakıf gelirlerinin tamamının, İstanbul, Üsküdar ve Galata'daki binalardan oluştuğunu ifade eden Baş 'Vakıf gelirlerinin 2 bin 360 kadar dükkân, bin 300 ev, 4 kervansaray, 30 kadar bozahane, 23 aşhane ile 2 hamamın kiralarından sağlanmakta idi. Ayasofya Camii Vakfı'nın bugünkü parayla 2 milyon lirayı buluyor' dedi.

NADİDE ESERLER EKLENDİ

Osmanlı Devleti devrinde, Ayasofya Camii'nin iç mekanına minber, mihrap, hünkar mahfili, müezzin mahfili, kütüphane, maksureler, çiniler ile iç ana kubbe başta olmak üzere Osmanlı hat sanatının şaheserlerinden sayılan hat levhaları inşa ettirildi. Caminin dış mekanına ise minareler, medrese, şadırvan, sıbyan mektebi, sebiller, muvakkithane, güneş saatleri, padişah türbeleri, payandalar ve imarethaneler inşa edildi. Mimari, sosyal ve manevi anlamda önemli olan bu eserler, Türk İslam sanatlarının da en nadide örneklerini de üzerinde taşıyor. Ayasofya Camii Vakfı'nın devamlılığını ve tarihi serüvenini gösteren evraklarda, Fatih vakıflarının insanın hayal sınırlarını zorlayan zenginliğini ve Fatih'ten başlayarak diğer padişahların da Ayasofya ve müştemilatındaki müesseselere ne kadar değer verdiği görülüyor.

ANA KUBBEDE HAT İLE NUR SURESİ

Ayasofya'da ana iç kubbeye Kur'an-ı Kerim'den Nur Suresi'nden ayet-i kerimeler ile birçok hat levhaları yerleştirildi. Kubbede yazılı olan Nur Suresi'nde 'Allah göklerin ve yerin nurudur. Onun nuru içinde bir kandil bulunan bir oyma hücre misalidir. Kandil, bir sırça içindedir. Bu sırça sanki inciden bir yıldızdır; ne doğuya ne de batıya nispet edilen mübarek bir zeytin ağacından tutuşturulur. Onun yağı hemen hemen ateş dokunmasa bile ışık verir; nur üstüne nur! Allah, dilediğini kendi nuruna yöneltir ve insanlara birçok misaller verir. Allah, her şeyi bilendir' yazılı olan 35. ayetine yer verildi.

KUBBEYİ KORUMAK İÇİN PAYANDA YAPILDI

Ayasofya'nın 24 adet payandası bulunuyor. Doğu Roma ve Osmanlı döneminde yapılan bu payandalar, kubbenin baskısını önledi. Mimar Sinan, bu sorunu çözmek için kubbeyi taşıyan payeler ve yan duvarlar arasındaki boşlukları kemerlerle takviye etti. Bunun yanı sıra ağır dayanak duvarları yaparak yapıyı destekledi. Ayrıca Doğu Roma Dönemi'nde yapılmış olan destek duvarları yeniden örülerek, taş muhafazalar içine alındı. Bu payandalardan 7 tanesi doğuda, 4 tanesi güneyde, 4 tanesi kuzeyde, 5 tanesi batıda ve diğer 4 tanesi de ağırlık kuleleri olarak yapıyı destekliyor.

MİHRAPTA AYET EL KÜRSİ

Ayasofya Camii içerisinde ana mekânın güneydoğusunda yer alan mihrap kısmında, dönem dönem Osmanlı Sultanları tarafından onarım ve eklemeler yapıldı. Mihrapta, celi sülüs hat ile Bakara suresinin 255. ayeti 'Ayetü'l Kürsi' yazılı. Çini kuşağın sonunda kırmızı renkte beyaz konturlu rozet içerisinde 'Ketebehu El Fakir Muhammed 1016' yazılı. Mihrabın sol taraftaki dehlizde Eski Hünkâr Mahfili'ne ait bitkisel desenli çini pano, 16. yüzyıla tarihlenen İznik çinilerinden yer alırken, sağ tarafta bulunan dehlizdeki panolardan biri sekiz parçadan oluşan Kâbe tasvirini, diğeri ise Hz. Muhammed (s.a.v)'in türbesini gösteriyor. Burada yer alan çinilerden, 16. ve 17. yüzyıla da Türk çini sanatının doruk noktasına ulaştığını gösteriyor. Mihrabın iki yanında Kanuni Sultan Süleyman döneminde Sadrazam İbrahim Paşa tarafından, Macar Kralı I. Matyas'ın saray kilisesinden getirilen şamdanlar bulunuyor.

Osmanlı döneminin en nadide şadırvanı

I. Mahmud tarafından 1740 yılında yaptırılan Ayasofya Şadırvanı, Osmanlı mimarisinin bir şaheseri olup, İstanbul'daki en büyük ve en güzel şadırvanlardan biri. Mukarnas başlıklı sekiz mermer sütunun ve sekiz kemerin üzerine yerleştirilmiş kubbe ve saçak ile örtülü. Kubbenin üzerinde üst kısmı tunçtan lale şeklinde istifli oyularak yazılmış 'Allah' ve alt kısmında aynalı olarak 'Muhammed' yazısı ile mermer revakın üst ve iç kısmında 'Kaside' bulunuyor. Şadırvan, 16 dilimli olup her dilimin ortasında tunç musluklar bulunuyor. Muslukların üzerinde yer alan dilimli tunç şebekelerin birleştiği kısmın üstünde, tunçtan lale şeklinde 'Biz Her Şeyi Sudan Yarattık' ibaresinin yazılı olduğu alemler yer alıyor.

III. Murad döneminde yapılan mihrabın sağında yer alan minber, Osmanlı dönemi 16 yüzyıl mermer işçiliğinin en güzel örneklerinden biri. Padişahların cuma ve bayram namazlarını ve ayrıca Kandil gecelerinde yatsı namazlarını bulundukları şehrin selâtin camilerinde kılmaları nedeniyle de 'hünkâr mahfili' ya da 'mahfil-i hümayun' yapıldı. Padişahların ibadeti için oluşturulmuş, özel mekânlardır. Ayasofya'da günümüzde mihrabın solunda yer alan hünkâr mahfili, yapıya Sultan Abdülmecid döneminde 1847-1849 yılları arasında yapılan restorasyonlar sırasında, Fossati Kardeşler tarafından eklendi. Ayasofya Camii külliyesi içerisinde yer alan önemli mekânlar arasında, Osmanlı padişahları, şehzade ve hanımların mezarlarının bulunduğu türbeler de yer alıyor. II. Selim, III. Mehmet, III. Murad, I. Mustafa ve Sultan İbrahim'in türbeleri burada bulunuyor. Osmanlı dönemi nadide çini ve kalemişi örneklerinin bulunduğu bu türbeler, bu gün ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor.

Camiye çevrilmeli

Yeni Şafak ve Derin Tarih dergisinin gündeme getirdiği 'Ayasofya'yı sahte imzayla müze yaptılar' haberine siyasilerden destek geldi. BBP Mustafa Destici, 'Biz Ayasofya'nın müzeden camiye çevrilmesini savunun bir partiyiz İslam inancını içinde yaşayan birisi buna tahammül edemez ' dedi. Demokrat Parti eski Genel Başkanı Süleyman Soylu ise, 'Türkiye'de sağ partiler tabanlarına Ayasofya konusunu teminat vermişlerdir' diye konuştu. Has Parti Genel Başkan Yardımcısı Şeref Malkoç, 'Fatih'in kemiklerinin sızlamaması için aslına uygun olanın yerine getirilmesi gerekir. Bu yapılmazsa manevi sorumluluk altına girilir ' derken, SP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez de, 'Biz imza kampanyalarına destek vermeye hazırız ' dedi. BBP YİK Üyesi Hakkı Öznur da, ' Ayasofya meselesi milletin meselesidir ' şeklinde konuştu.

Şamil Kucur-Aykut Türel/Yeni Şafak

Yorum Yaz

Benzer Haberler

Tarihi Yarımada'nın karla kaplanan hali havadan görüntülendi!
  • 09.01.2017 08:05

Tarihi Yarımada'nın karla kaplanan hali havadan görüntülendi!

Tarihi Yarımada, Tarihi Yarımada kar altında ...

MediaMarkt’tan “Yuva Kurduran Teknolojiler” kampanyası
  • 25.06.2021 11:09

MediaMarkt’tan “Yuva Kurduran Teknolojiler” kampanyası

MediaMarkt Türkiye, düğün mevsiminin gelmesi dolayısıyla “Yuva Kurduran Teknoloj ...

Ayasofya-i Kebir Camisi'ne Kelime-i Tevhid yazılı mahya asıldı
  • 08.05.2021 09:36

Ayasofya-i Kebir Camisi'ne Kelime-i Tevhid yazılı mahya asıldı

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin minareleri, "La İlahe İllallah" yazılı mahyay ...

Ayasofya Camisi'nin ibadete açılması gurur vesilesidir!
  • 02.01.2021 10:44

Ayasofya Camisi'nin ibadete açılması gurur vesilesidir!

Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, "Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi' ...

Cumhurbaşkanı, Ayasofya Camisi'ne hat levhası bağışladı
  • 08.12.2020 13:29

Cumhurbaşkanı, Ayasofya Camisi'ne hat levhası bağışladı

Al-i İmran suresi 159. ve 160. ayetlerin yazılı olduğu levha Ayasofya-i Kebir Ca ...

Levent Avantgarde Hotel, ‘otelde ofis’ konsepti hazırladı
  • 04.09.2020 16:30

Levent Avantgarde Hotel, ‘otelde ofis’ konsepti hazırladı

Levent Avantgarde Hotel, ofis kavramındaki ihtiyaçları ve dünya genelinde gelişe ...