Belediyelerin 1994'ten beri topladıkları otopark harcından haber yok!
Belediyeler, 1994'ten beri vatandaştan otopark harcı diye milyarlarca lira topladı. Ama yapılan tek otopark yok
Dün akşam eski mahalleme gittim. İnanın şoke oldum. Sokakların iki yanında arabalar dizilmiş. Mahallem adeta işgal altında. Belediyelerimiz başta şahsım olmak üzere kusura bakmasınlar. Evlerin altına garaj mecburiyeti olduğu halde, bunun parası alındığı halde, biz o mahallede veya sokaklarda niye garajlar yapmıyoruz.
Başbakan Tayyip Erdoğan geçen yıl İstanbul'da aile ziyaretine gittiği Kasımpaşa'da, sokağa sağlı sollu park eden otomobiller yüzünden büyük sıkıntı yaşamıştı. Makam aracıyla yolda kalan Erdoğan ertesi gün katıldığı bir toplantıda belediyeleri sert bir dille eleştirmişti. Başbakanın sözünü ettiği garaj mecburiyeti, 1994 yılında çıkarılan Otopark Yönetmeliğine dayanıyor. Bu mevzuata göre, yeni yapılan binaların altında otopark bulunması şart. Yönetmeliğin 4. maddesi ; “Binayı kullananların otopark ihtiyacının bina içinde veya parselinde karşılanması esastır. Ön ve yan bahçe mesafeleri otopark olarak kullanılamaz. 81-120 m² arasındaki 2 daire için en az 1 otopark, 121-180m² arasındaki daireler için en az 1 otopark yapılması zaruridir. Otopark alanı binek otolar için en az 20 m² dir.” diyor. Yönetmelikte böyle yazsa da, otopark zorunluluğu iki şekilde suistimal ediliyor ;
Müteahhitler inşaat izni alırken bina projesinde otoparka da yer veriyor. Yapı Denetim Şirketi, Proje Müellifi ve Şantiye Şefi doğrudan sorumlu olduğu için inşaat sürecinde bir değişiklik yapılamıyor. Ancak inşaat tamamlanıp Yapı Kullanma İzin Belgesi (iskan) alındıktan sonra, yetkili kişilerin sorumlulukları ortadan kalkıyor. Suistimal de işte bu aşamada gerçekleştiriliyor. Otopark olarak ayrılan bu yerler daire veya dükkana dönüştürülüyor. O aşamadan sonra bu kanunsuzluğa belediyenin müdahale edebilmesi için, ya birilerinin ihbar etmesi veya bölgeden sorumlu mıntıka mühendisinin bizzat tesbit etmesi gerekiyor. Büyükşehirlerde bu şekilde çok sayıda bina olduğu halde, belediyelerin müdahale ettiği bina sayısı çok az.
Bina otoparklarında hayli yaygın olan ikinci suistimal şekli de, otopark yönetmeliğinde özel durumlar için getirilen bir kolaylıktan faydalanarak yapılıyor. Zira aynı yönetmeliğin 9. maddesinde, otopark yapılması mümkün olmayan durumlarda belediyeye araç başına belirlenen rayiç bir bedel üzerinden harç ödenmesi halinde, otopark zorunluluğunun ortadan kalkacağı yazıyor. Belediyelerin de topladıkları bu paralarla o bölgede halka ücretsiz otopark yapması gerekiyor. İşte, ancak zorunlu haller için getirilen bu kolaylık müteahhit-belediye işbirliği ile suiistimal ediliyor. Şöyle ki; Belediyelerin 2013 yılı için belirlediği otopark harcı araç başına 10 bin lira civarında. Örneğin 10 dairelik bir apartman yapan müteahhit, binanın altına 10 araçlık otopark yapmak yerine, belediyeye 10x10=100 bin lira harç ödediği zaman bu şarttan kurtulmuş oluyor. 10 otomobil için en az 200 metrekare ayırmak zorunda olduğu alana da, fazladan 2 daire veya 4 dükkan daha yapıp kazancına kazanç katıyor. Tabi sonuçta olan, Başbakan Erdoğan'ın dediği gibi mahallemizdeki sokağa oluyor. Çünkü belediyelerin topladığı bu otopark harçlarıyla ücretsiz otopark yaptığı, görülmüş bir şey değil.
1994 yılından bu yana belediyeler otopark harcı olarak vatandaştan milyarlarca lira para topladı.19 yılda sadece İstanbul'da toplanan para 1 milyar liranın üzerinde.Yasaya göre belediyelerin bu paralarla ile halka bedava otopark yapması gerekiyor. Buna rağmen Türkiye'de bugüne kadar yapılmış tek bir ücretsiz otopark yok.
Başbakan Erdoğan eski bir belediyeci olarak bu konudaki suistimali en iyi bilenlerden biri. Bir yıl önceki Kasımpaşa ziyareti sonrasında söylediği “Merkezi yönetim olarak bize burada bir yasa düzenlemesi getirmek düşüyor. Bunun adımını atmak durumundayız, buna mecburuz...” sözleriyle de Otopark Yönetmeliğinde yeni bir düzenlemenin işaretini vermişti. Mahalli seçimlere 9 ay kaldı. Bakalım sokaklarımızı otomobil işgalinden kurtaracak düzenleme o zamana kadar çıkacak mı ?
KANGRENE DÖNÜŞTÜ
10 yıl önce 8 milyon olan trafikteki araç sayısı 2013 yılında 17 milyonu aştı. Bu sayıya her ay yaklaşık 50 bin yeni araç ekleniyor. Hal böyle olunca, büyükşehirlerde zaten var olan otopark sıkıntısı tam anlamıyla kangrene dönüştü.
Ercan SEKİ/Türkiye
Yorum Yaz