Bursa, baz istasyonunun insan sağlığına etkilerini tartıştı
TBP katkılarıyla ‘Baz istasyonlarının Bursa ölçüm sonuçları, insan sağlığına etkisi ve bu konudaki bilimsel çalışmalar’ bilgilendirme toplantısı düzenlendi
Büyükşehir Belediyesi tarafından Teknoloji Bilgilendirme Platformu'nun (TBP) katkılarıyla ‘Baz istasyonlarının Bursa ölçüm sonuçları, insan sağlığına etkisi ve bu konudaki bilimsel çalışmalar' konulu bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
Büyükşehir Belediyesi tarafından Teknoloji Bilgilendirme Platformu'nun (TBP) katkılarıyla düzenlenen bilgilendirme toplantısında, uzmanlar, cep telefonu ve baz istasyonlarının kanser yapmadığını, aksine baz istasyonlarının çoğalmasının elektromanyetik yoğunluğu düşüreceğini anlattı.
Atatürk Kongre Kültür Merkezi (Merinos AKKM) Hüdavendigar Salonu'ndaki ‘Baz istasyonlarının Bursa ölçüm sonuçları, insan sağlığına etkisi ve bu konudaki bilimsel çalışmalar' konulu toplantıya, Büyükşehir Belediyesi yöneticileri, muhtarlar, kamu kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Altın, haberleşmenin bir hak ve özgürlük olduğunu, teknolojinin gelişimiyle haberleşmenin de hızla geliştiğini söyledi. Gelişimin yanında bazı sorularında akıllara geldiğini belirten Altın, “Baz istasyonları, veri aktarımında köprü vazifesi görmektedir. Ancak toplumda istasyonları kanser yaptığı ve buna benzer algılar bulunuyor. Son dönemde hükümet tarafından yapılan düzenlemelerle baz istasyonlarının şehir içinde kurulacağı yerlerin belirlenmesi ve yer izin verme yetkisi büyükşehir belediyelerine verildi. Bu konuda hassas davranılsa da tepkilerle karşılaşabiliyoruz. Amacımız, bilim çerçevesinde işlem yapmaktır. Bilgilendirme toplantısını bu yüzden önemsiyoruz” dedi.
Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Kemal Alioğlu ise, günlük yaşantının vazgeçilmez unsuru olan mobil cihazların ve ona bağlı olarak baz istasyonları hakkındaki bilimsel çalışmaları vatandaşla paylaşmayı amaçladıklarını ifade etti.
TBP adına Murat Büke ise, 2009 yılında kurulan platformun, teknolojinin hayatımıza etkilerini kamuoyuna anlatmayı amaçladığını dile getirdi.
“Baz istasyonu artıkça elektromanyetik yoğunluğun düştüğünü unutmamalıyız”
Toplantının sunum bölümüne konuşan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu İstanbul Bölge Müdürü İsmail Karayılan, kurum hakkında, elektro manyetik dalgalar ve mobil ile sağlık konularında bilgiler verdi. Dünya nüfusunun yaklaşık 7 milyar civarında olduğunu, cep telefonu kullanan kişi sayısının da 5 milyar civarında olduğunu anlatan Karayılan, cep telefonlarının insanların dışında araçlarda da kullanılmasıyla önümüzdeki yıllarda bu sayının 50 milyara ulaşacağını söyledi. 75 milyonluk nüfusa sahip olan Türkiye'de 66 milyon cep telefonu abonesi olduğunu da hatırlatan Karayılan, “Bu kadar cep telefonunu çalışması için altyapıya ihtiyaç duyuluyor. Cep telefonlarıyla ilgili yapılan çok sayıda araştırma var. Bilimin belirlediği dünya genelindeki limit ve kriterler var. Bunun üzerinden bizler denetimler yapıyoruz. Her cep telefonu birer baz istasyonu gibi çalışıyor. Önemli olan bunların belirli limit ve kriterlerde olmasıdır. Bir frekanstan ortalama 8 kişi görüşebiliyor. Frekans kıt bir kaynaktır. Türkiye'de tek cihaz için belirlediğimiz değer 10 volt/ metredir. Ortam için ise 41 volttur. Bu değerler diğer ülkelere göre çok düşüktür. Baz istasyonu artıkça gücün ve elektromanyetik yoğunluğun düştüğünü unutmamalıyız. Gelişmiş ülkelerdeki teknolojiyi veya gelişmeleri aktarmak istiyorsak daha çok baz istasyonu kurdurmalıyız” diye konuştu.
Araba farı gibi baz istasyonu antenlerinin tek yöne yayın yaptığını hatırlatan Karayılan, Türkiye genelinde yapılan denetim ve ölçüm sayıları hakkında bilgi verdi. Radyo televizyon, telsiz ve baz istasyonlarının neredeyse tamamını denetlediklerini ve ölçüm yaptıklarını belirten Karayılan, toplam 104 uygunsuzluk tespit ettiklerini, bunların da direk halk sağlığına etki etmediğini dile getirdi.
“Bursa'daki ölçümlerde bulunan en yüksek değer 8.48 volt”
Bursa'da yapılan denetimler hakkında da bilgi veren Karayılan, ölçüm yaparken ortamı ölçtüklerini de hatırlattı. Bursa'da toplam 2960 noktada ölçüm yaptıklarını kaydeden Karayılan, “Yapılan ölçümlerde bulunan en yüksek değer 8.48 volttur. En düşük değer de 0.25 volttur. Yoğunluk ise 2 volt ve altındadır. Bizim ortam için belirlediğimiz limit 900 ile 41 idi. Tek cihazda bu 14' volttur. Bursa'daki telsiz ve radyo televizyon vericilerinin de hepsi denetlendik ve ölçtük. Kurum olarak piyasaya verilen cep telefonları da denetliyoruz. İnsan sağlığı üzerine etkilerini araştırıyoruz. Limitleri aşan makineleri toplatıyoruz, ithalatçı ve üreticisine yüklü miktarda ceza kesiyoruz” dedi.
Cep telefonuyla birisi arandığından ve aranıldığında sinyalin 80-90 volta çıktığını anlatan Karayılan, vatandaşların kulaklık kullanmasını tavsiye etti.
“Yüksek gerilim hattında oranlar 3 kat yüksekken, kimse sesini çıkarmıyor”
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Tunaya Kalkan ise, cep telefonu ve baz istasyonları hakkında bilinen yanlışları anlattı. Teknolojiye ayak uydurmak ve akıllıca kullanmak gerektiğini söyleyen Kalkan, kanserin basit bir hastalık olmadığını, yaş ortalamasının yükselmesi sonucu kanser hastalığının arttığını, cep telefonunun kanser yapmadığını, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) epidemik taramalarla anlattığını belirtti. Kalkan şunları söyledi;
“14 ayrı ülkede 15 bin kişi üzerinde bağımsız bilim adamları tarafından cep telefonunun insan üzerindeki etkileri, kanser yapıp yapmadığı araştırıldı. Sonuçta ‘Cep telefonu kanser yapmaz' denildi. DSÖ bunu kabul etti ve yayınladı. Sadece ‘aşırı kullanmayın' dedi. Bunlara rağmen yanlış bilgiler, 1960'larda İsveç'te yapılan bir araştırmadan ortaya çıktı. 25 sene süren ve 450 bin kişi üzerinde sağlık taraması yapılmış. 1985'te yayınlanan raporda, yüksek gerilim hattının altında yaşayanlarda lösemi ve beyin tümörü riskinin arttığı belirtilmiş”.
Yüksek gerilim hatlarının 50 hertz, cep telefonları ise 900 milyon hertz civarında olduğunu kaydeden Kalkan, o dönem cep telefonu olmadığı için radyo televizyon yayınlarının çok zararlı olduğunu düşündüklerini belirtti. Yüksek gerilim hatlarıyla ilgili standartların bugün de geçerli olduğunu dile getiren Kalkan, “İyonize etmeyen ışımanın standartlarını öneren kuruluş, bunun 5000 volt/metre olması gerektiğini belirtmiş. Türkiye'de ise bu 15000 volt/metredir. 3 kat yüksek. Yüksek gerilim hatları hakkında kaç kişi şikayette bulundu? ‘Gerilim hattı kaldırılsın' diye kaç kişi yürüyüş yaptı? Aynı kuruluş baz istasyonları için zararlı sınırı 2000 volt, güvenli sınırı ise 40 volt olarak belirlemiş. Türkiye'de ise oran 4'te birine indirildi. Yüksek gerilim hattında oranlar 3 kat yüksekken, kimse sesini çıkarmıyor. Ama güvenlik sınırın dörtte birine çekilen baz istasyonları günah keçisi ilan ediliyor” dedi.
“Baz istasyonu yanınızda değilse, başınız beladadır”
Cep telefonu ve baz istasyonlarının özgün frekanslarda çalıştığını hatırlatan Kalkan, frekansı yüksek olmasına karşın şiddetlerinin aşırı düşük olduğuna dikkat çekti. Cep telefonlarının baz istasyonlarıyla haberleşmek zorunda olduğunu anlatan Kalkan, “Baz istasyonu yanınızda değilse, başınız beladadır. Esas sorun baz istasyonu değil, esas sorun teknolojiyi doğru kullanmamamız. Baz istasyonlarının kanunla şehir dışına çıkartılması da doğanın kanunlarına aykırıdır. Kanunlarla temel yasalar değiştirebiliyorsak derhal yer çekimi kanunu da kaldırılsın. Baz istasyonu cep telefonunu görmeli. Baz istasyonundan vazgeçemeyiz. Onsuz olmaz. Baz istasyonu ne kadar çoksa o kadar iyi olur. Sık sık olmalı ve her tarafa yayılmalıdır” diye konuştu.
Ülke genelinde yaptıkları ölçümlerin yarısının telsiz ve televizyon yayını olduğuna değinen Kalkan, elektronik cihaz kullananlara tavsiyelerde de bulundu. Diz üstü bilgisayarın kucak kullanılmamasını öneren Kalkan, ısının doğrudan genital bölgeye ulaştığını, özellikle genç delikanlılarda kısırlığa sebep olduğunu söyledi. Mikro dalga fırınların da bilinenin aksine hiç zararlı olmadığını kaydeden Kalkan, tasarruflu ampullerin vücuttan uzak tutulmasını istedi. Bu ampullerin içinde cıva bulunduğunu, imha edilirken yayılan buharın ciddi ve ölümcül olduğunu ifade eden Kalkan, yayıldığı alanın da cep telefonu ve baz istasyonun kat kat fazla olduğunu dile getirdi. Günde saatlerce cep telefonuyla görüşme yapanların kulaklık kullanmasını tavsiye eden Kalkan, “Arama yapar yapmaz telefonu kulağa götürmeyin. Telefonu görüşme yaparken kulağınıza yapıştırmayın. Bir parmak boşluk bırakın. Baz istasyonunun uzak veya çekim gücünün zayıf olduğu yerlerde görüşmeyi kısa tutun. Çocuklarınıza cep telefonu kullanımını özendirmeyin” şeklinde konuştu.
Konuşmasının sonuna salondan bir katılımcıyı yanına çağırarak cep telefonu üzerinde ölçüm yapan Kalkan, değerin 2.14 altında çıktığını, telefonun arama yaptığında ise değerin 11.28'e çıktığını gösterdi.
Toplantının son bölümünde ise Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'ndan Haluk Ayhan, güvenli internet kullanımı hakkında bilgi verdi.
Yorum Yaz