Bursa Kent Konseyi’nde kentin kimliği konuşuldu!

 

Bursa Kent Konseyi Başkanı Semih Pala ise, Çekirge Çalışma Gurubu'nun şehrin sosyal hayatında önemli yeri olan insanların oluşturduğu bir gurup olduğunu hatırlatarak etkili ve faydalı çalışmalarının devamını diledi. Bir ülkenin geçmişiyle irtibat kurarak geleceğine yönelik çalışmalar yapabileceğini belirten Semih Pala, Anadolu insanının binlerce yıldır etrafına hak, hukuk ve adalet yaydığını ifade etti. Bir zamanlar Kafkasları, Balkanları, Kuzey Afrika'yı kapsayan, daha sonra Anadolu'ya hapsolan medeniyetin Türkiye'yle tekrar dirilme sürecine girdiğini dile getiren Pala, “Osmanlı Devleti'nin devamı olan Türkiye, her geçen gün büyüyor ve gelişiyor. Türkiye'de çok farklı etnikten insanlar var. Anadolu'da bir bütünlük olduğu ise unutulmamalıdır. Her ülke sıkıntılı süreçler geçirebilir. Türkiye de hiçbir zaman bölünmeyecek, tam tersi büyüyecektir. Çünkü Balkanların, Kafkasların, Orta Asya'nın, Avrupa'nın güçlü Türkiye'ye ihtiyacı var. Bunun için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Bursa Kent Konseyi olarak bizler çevremize, şehrimize, ülkemize faydalı işler yapmaya, doğruları anlatmaya çalışıyoruz. Yalan söyleyen tarih istemiyoruz. İleride yanlış adımlar atmamak için geçmişimizi en doğru şekilde bilmeliyiz” dedi.

 

‘Tarihi kimliğimiz ve yakın geçmişimiz' konulu programa konuşmacı olarak katılan UÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Sezai Sevim, son günlerde tartışılan kimlik konusuna açıklık getirdi. Anadolu'da kimlik tabirinin hep dar çerçevede açıklandığını, ihtiyaç duyulmadığını anlatan Yrd. Doç. Dr. Sevim, dünyada ise insanın kültürel ve medeni yönünün öne çıkarıldığını hatırlattı. Uzmanlar tarafından dünyada Batı, Latin, Slav-Ortodoks, İslam, Japon, Konfüçyüs ve Hint medeniyeti olmak üzere 7 medeniyetin sayıldığını söyleyen Sevim, kültürlerin ise milletler kadar çok olduğunu belirtti. Medeniyetler hakkında katılımcılara bilgiler veren Sevim, “Türkiye'de araştırmacılar süreç içerisinde birçok engelle karşılaştı. ‘Kendinden önceki insanlar neydi ve nasıldı?' sorularını cevaplayamadı. Tarihi bilgileri ortaya çıkaran birikimdir. Tarihini öğrenemeyen insan bu sefer kimlik karmaşası yaşıyor. Eğitim döneminin başında öğrenciler arasında anket yaparak ‘Kendilerini hangi kimliğe ait hissettiklerini' soruyorum. Öğrencilerin yüzde 45'i ‘batı medeniyeti', yüzde 55'i ‘İslam medeniyeti' diyor. Eğitim döneminin sonunda yüzde 45'lik oran yüzde 10'lara düşüyor. Yüzyıllardır o alandaki değerlere ulaşamayınca kimliğinizi nasıl bileceksiniz” diye konuştu.

 

Bilgilerin arşivlerde yattığını, 1984'ten sonra Türkiye'de arşiv ve belgelerin tasnif edilmeye başlandığını ifade eden Sevim, uluslar arası kuruluşların devreye girmesiyle adımların atıldığını kaydetti. Sevim, “Osmanlı coğrafyasında ortaya çıkmış yeni devletler ‘Bizim 500 yıllık tarihimiz Osmanlı belgeleriyle dolu. Bizim tarihimiz ortaya yatıyor. Arşivinizdeki belgeler sadece Türkiye'ye ait değildir. Bize ait olanları bize verin' diyerek uluslar arası kuruluşları devreye soktu. Belgelerin gideceğini gören Turgut Özal, Başbakanlık Osmanlı Arşivi'ni kurdu. Sempozyumlar düzenledi. Yeni uzmanlar kadroya alındı. Kimliğe destek verecek bilgilerin önünü açmaya çalışıldı” dedi.

 

Konuşmaların ardından Öğretmen ve Şair Mustafa Malkoç'un ‘Aziz Bursa' adlı şiiri, Çekirge Çalışma Gurubu üyesi Cemil Ayaz tarafından seslendirdi. Programın sonunda Bursa Kent Konseyi Başkanı Semih Pala ve Çekirge Çalışma Grubu Temsilcisi Necati Şahin, Yrd. Doç. Dr. Sezai Sevim'e ve Cemil Ayaz'a teşekkür plaketi verdi.