Ege Koop sağlık bölgesi için gün sayıyıor!
Ege-Koop'un son projesi İzmir sağlık Serbest Bölgesi için Ankara'dan gelecek izni bekliyor.
İzmir'de bugüne kadar binlerce aileyi yuva sahibi yapan ve hala da yapmaya devam eden Ege-Koop'un ortaya koyduğu son proje olan "İzmir Sağlık Serbest Bölgesi" fikri, izlediğim kadarıyla sivil toplum örgütlerinden ve kamuoyundan büyük destek aldı, övgü dolu yazılar yazıldı.
Ancak projeye onay verecek, destek olacak "hadi başlayalım" diyecek hükümet kanadından bugüne kadar ses çıkmadı.
Oysa ortaya konan proje, İzmir ve çevresinin sahip olduğu ve binlerce yıldır sağlık alanında kullanılan termal kaynaklar, doğal güzellikler ve de yetişmiş insan potansiyeli dikkate alınınca, "tam da burası" denilecek cinsten bir yer. Dünyada artan nüfusa paralel olarak, ortalama yaşam süresinin gittikçe yükselmesi, fert başına düşen gelirlerin artması, gelecekte insanların sağlık harcamalarına daha büyük paylar ayıracağı gibi birtakım bilimsel veriler de dikkate alındığında, insanın içinden "hadi o zaman; neden başlamıyoruz?" demek geliyor.
Ayrıca, Ege-Koop'un önerisi, temasını "sağlık" olarak belirlediğimiz EXPO 2020 adaylığımız da dikkate alındığında, "seçmen ülke" delegelerinin çok önemli bir tercih nedeni olarak ortaya çıkıyor.
Bir çöl ülkesi bile yaparken...
Açıklamalardan anlaşıldığı kadarıyla, "Sağlık Serbest Bölgesi", dünyada bu işe öncelikle el atan Dubai'den sonra ikincisi olacakmış.
Neredeyse tüm petrol gelirlerini, petrol sonrasına harcayan, tek gelir kaynakları petrol bitince, insanlarının nasıl geçineceğini şimdiden planlayan Dubai yapıyorsa, bu çok önemli. Çünkü dünyanın en önemli stratejistleri, yani gelecek planlayıcıları, büyük paralar karşılığı tüm enerjileriyle bu ülkenin geleceğini planlıyor. Akıl almaz projelere, akıl almaz paralar döktürüyor. Üstelik, tabiat, iklim ve doğal güzellikten yoksun bir çöl ülkesinde...
Para dışında, Dubai'nin en az bin katı uygun ortama sahip Ege'den yeşeren fikir ise, hem bedava hem de çok mantıklı. Üstelik projenin uygulama alanı olarak önerilen Çeşme Yarımadası ise, kısmen bakirliği, doğal güzelliği ve sahip olduğu termal kaynakları ve her türlü ulaşım şartları açısından da oldukça avantajlı. Projenin ön detaylarında, gerek ülkemiz, gerek bölgemiz, gerekse kentimiz İzmir ve çevresi için sayısız faydalardan söze diliyor.
Örneğin; ticaret hacmi, gelmesi öngörülen insan sayısı, kongre turizmi, on binlerce genç insanımıza istihdam kapısı, ülke olarak en iyi becerdiğimiz işlerden birisi olan inşaat sektörüne sağlayacağı önemli katkı da göz önüne alındığında, "İzmir Sağlık Serbest Bölgesi" fikri, mutlaka dikkate alınması, bu da yetmez; harekete geçirilmesi gereken bir fikir olarak ortaya çıkıyor.
İşin uzmanları kokuyu çoktan aldı...
Bundan birkaç ay önce, Habertürk Egeli ekibi olarak İzmir'de yeni faaliyete geçen iki özel hastaneyi ziyaret ettiğimizde, her iki kurumun başhekimine de "bu kadar büyük yatırımın, nasıl kara dönüşeceğini sormuş ve her iki başhekimden de aynı cevabı almıştım; İzmir'in üzerinde parlayan yıldız o kadar parlak ki; harcadığımız bunca parayı nasıl çıkaracağımızı aklımızın ucundan bile geçirmedik. Üstelik, İzmir'e sağlık alanında daha çok paralar yatıracağız. Nitekim projelerimiz de hazır.
Bu açıdan da bakınca; EgeKoop'un "İzmir Sağlık Serbest Bölgesi" fikri, gerçekten yabana atılır cinsten görünmüyor. Bu vesileyle, bu güzel fikrin sahiplerini içtenlikle kutluyor, söz ve kağıt üzerinde kalmamasını diliyorum.
Durmuş Odabaşı/Habertürk
Yorum Yaz