Esenyurt Mağdurları Platformu Taksim'e çıkıyor!
Esenyurt Mağdurları Platformu haklarını aramak üzere 10 Mart'ta Taksim'e çıkıyor. Platform konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu noktalara değindi...
İstanbul'un konut üretimi açısından göz bebeği konumundaki Esenyurt'ta yaşanan imar sorunu ile ilgili "Esenyurt Mağdurları Platformu" olarak ikinci defa alanlara çıktık. Binlerce kişinin ev umutlarını kabusa çeviren, Esenyurt Belediyesinin sebep verdiği 30'a yakın müteahhit firmanın makinistliğini üstlendiği projeler raydan çıkmış, vagonlarında 100 bine yakın emekli, kredi borçlusu gibi mağdurları bulunduran "Hızlandırılmış Konut" faciası... Sorunun çözümü için daha önce yaptığımız eylemlerde de belirttiğimiz gibi bu sorun çözümleninceye kadar sesimizi duyurmak için legal olan her türlü kanalı, aracı olarak kullanmaya devam edeceğiz. “maketi, projesi, sözleşmesi, ruhsatı ve yerinde yapılan binaların” birbirinden çok farklı bir şekil aldığı ortaya çıkmıştır. Binalar çıkmış Büyükşehir Belediyesi ve İçişleri Bakanlığı'nın inceleme yapması üzerine kazık temellerinden, temel üstü ve binalarına kadar hiçbir izini olmadan yapıldığı, o şekilde müşteriye devir edileceği anlaşılmıştır. Enstrümanları kısıtlı olan Esenyurt Belediyesi kendince kraldan çok kralcı davranarak tüm imar planı ve kanunlarını hiçe sayıp bölgeyi dönüştürürüm derken 10.Şubat.2013'te ilçe belediye meclisinde geride hafızlarda unutulmayacak bir başlık bıraktı : "Esenyurt gelişiyor dedik elimizde patladı."
HALKA YALAN SÖYLEDİLER
Ruhsatı, tapusu bulunan konutları inşaat şirketine parasını ödeyerek, borçlanarak satın aldık. Pek çoğumuz bu konutlara sahip olabilmek için banka kredisi kullandı. Ancak normal şartlarda 2 yıl önce teslim edilmesi gereken konutlardan daha temeli atılmayanlar bulunuyor. İnşaatlar devam ederken, İstanbul Büyükşehir ve Esenyurt Belediyesi tarafından durduruldu. Gerekçe olarak da imara aykırı yapılaşma gösterildi. Oysa ki, imara aykırı denilen binlerce konutun kaba inşaatı tamamlanmıştı. Bazı konutlar otuzuncu katına kadar yükseldi. Bu konutların bir kısmının tapusu da Türkiye Cumhuriyeti Esenyurt Tapu Dairesi tarafından verildi. Hiç kimse bu inşaatlar yükselirken gelip “burası aykırı” demedi.
İNŞAAT ŞİRKETLERİ BELEDİYE İLE BİRLİKTE BİZİ DOLANDIRDI!
Tüm bu olaylar yaşanırken senetle ev alan hak sahiplerine inşaat şirketleri tarafından icra takibi başlatıldı. İnsanların evlerine, arabalarına haciz yapıldı. Ortada ev yokken para talep eden, bu da yetmemiş gibi hak sahiplerini tehdit ederek “sözleşmelerinizi iptal ederim” diyen başta Fiyapı'nın sahibi Fikret İnan olmak üzere diğer inşaat şirketlerinin sahipleri dairelerimizi bankalara ipotek olarak verdi ya da yaşanan sorunlardan habersiz olan kişilere sattılar. Ayrıca Fiyapı iflas erteleme talebiyle gittiği mahkemede bizlere sözleşme ile satmış olduğu daireleri “kendi malım” diye gösterdi. “Tapularınızı vereceğim” diyerek insanlardan almış oldukları paraları bırakın iade etmeyi “kusura bakmayın tapu yok” diyerek inkar ettiler.
KOVULDUK
Esenyurt'taki 10 binin üzerinde yapımı durdurulan konutlarla ilgili olarak pek çok defa Esenyurt Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve başta Fiyapı'nın sahibi Fikret İnan'la görüşmeye çalıştık. Ancak hiçbirinden sonuç alınmadı. Esenyurt'ta durudurlan en büyük proje olan 3.200 konutluk Fiside projesinden daire satın alanlar sorunlarını çözmek için FİSİDE DAİRE SAHİPLERİ VE YAKINLARI adlı bir dernek kurdu. Fiyapı'nın sahibi Fikret İnan'la görüşmek için şirketin yönetim merkezine giden dernek yöneticileri ve üyeleri Fikret İnan tarafından kovularak “size ev yapmayacağım, bildiğinizi yapın” denilerek kapı dışarı edildi. Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu en az 35 bin ailenin mağdur edildiği skandal olayla ilgili “50-100 kişiler bir şey olmaz yorumunu yapmaktan geri kalmadı.” Paralarını ödeyen ve evlerini isteyen insanların maruz kaldığı bu olaylar binlerce kişinin kaderine terk edildiğinin sadece bir tek örneği.
İBB'DEN SONUÇ ALINAMIYOR
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş sorunu çözeceklerini söylemesine rağmen hala somut bir adım atılmadı. Bu ay içinde yapılacak olan İBB Meclis toplantısında konunun artık çözülmesini istiyoruz.
MAĞDUR SAYISI TAM TAMINA 100 BİN, HEBA OLAN PARA 3 Milyar TL
Oysaki gerçekler hiç de böyle değil. Binlerce hak sahibi ile birlikte aileleri düşünüldüğünde sayı on binleri buluyor. İşin daha korkunç tarafı da şudur. Konut üretimi açısından İstanbul'un en yoğun ilçelerinden biri olan Esenyurt'ta bu imar skandalı yüzünden etkilenen şahıs sayısı tam ve kesin olarak da bilinemiyor. Ancak rakamlar 30 bin ile 40 bin arasında değişen sayılarda konutun imar izninin iptal edildiğini gösteriyor. En düşük rakamı alsak bile etkilenen aile üyeleri ile birlikte mağdur sayısı 100 bini aşıyor.
SADECE DEVLETE GÜVENDİK, DEVLET KAYIPLARDA
Tüm bunlar bir yana, devletin ve belediyenin imar iznine güvenen yüzbinlerin kendi resmi kurumlarına güven duymasının cezalandırıldığı bir anlayışla karşı karşıya olduğumuz gerçeği de aşikardır. Esenyurtta belediyenin ve işbirlikçi 30 şirketin oluşturduğu 30 bin konut, 3 milyon metrekare, 3 milyar TL kendince kentsel dönüşüm yapıyorum, imarıda değiştiririm, planlarıda ben yaparım girişimiyle "Hızlı Konut Faciası" na dönüştü. Kimse elini taşın altına sokmaya cesaret edemiyor. Belediyeler kurumsal ilişkilerden dolayı İçişleri Bakanlığına bağlı ama kaygısı Çevre ve Şehircilik Bakanlığını almış durumda. Diğer bir yandan Gümrük ve Ticaret bakanlığına bağlı Tüketiciyi Koruma Birimi ise ne etliden ne sütlüden haberi var, maket ev derdiyle Almanya'dan sigorta sistemi ithal ederek tüketiciyi korumaya mı Esenyurt'taki cenazeyi kaldırmaya mı çalışıyor anlamış değiliz. Peki Esenyurt böyle ise son 5 yılda ev alma reklamlarıyla ve hala devam eden projeleri siz düşünün. İstanbul'da 39 ilçe var ,Yaklaşık 900'ü aşkın proje ve müşteri kitlesiyle hareket etmeye çalışıyor. Şuanda yaklaşık 750.000 konut ve ortalama piyasadan toplanan rakamlar 100 milyar TL gibi astronomik bütçeli bir inşaat hareketinden bahsedilen pastanın kontrolü hiç bir yasayla güvence altına alınmış değil.
Mağdurların ev hayali Başbakan Erdoğan'ın 'Araba değil ev alın' , 3çocuk yapın gibi sözleri, resmi makamların vurdumduymazlıkları ile yerle bir edilmiştir. On binlerce mağdur hem Başbakan Erdoğan'ın çağrısı hem de bir konut alabilme hayali ile birikimlerini Devletin ve belediyenin imar izni vermesinin rahatlığıyla bu konutlara yatırmıştır. Sebebini hiçbir zaman anlayamayacağımız ve anlatamayacakları bir nedenle verilen imar izinleri geri çekilince insanlar mağdur edilmiştir. Konu bu kadar basitken kamuoyunun kafasını karıştırmak, mağdurları rencide etmek hiç bir siyasi ahlakla bağdaşmaz. ama Tüketiciyi Koruma yasaları bu projelerin piyasaya ve reklama çıkmasına izin verdikleri halde, ileriye dönük tüketiciyi korumaya çalıştıkları gülünç bir maddeyle sınırlı " Kampanyalı Konut Satışları 30 ayla sınırlıdır". Peki ya 31.ay'da ne gibi bir önlemler var hiç düşündünüz mü? Devletin otomobil alma kuraları, cep telefonu satma, IMEI takip etme usulleri, sosis-sucuk denetimi yasaları konut alma prosedüründe yapılmadığı, sadece paranızı “bankadan ödeyin” sözleşmenizi “noterden” yapın şeklinde baştan savma yapıldığı görülüyor. Devlet gene geç kaldı ve hemde çok geç. Çözüm gene Alman uzmanlarda. Bugün bu inşaat firmaları müşterilerine eften püften nedenlerle “kusura bakmayın inşatlarımız durdu, projelere devam edemiyoruz” gibi bahanelerle gelirlerse hiç şaşırmayın. Çünkü sonunda hiç bir “teminat, sigorta, tamamlama, korunma ve kapsama” alanına girmeyen bir maket deryası ve mağdurları hızla çığ gibi büyümeye başladı. Devlet bir zorunluk getirmeyip piyasayı serbest bırakınca müteahhit firmaların sigortası şu oldu: “Teminatımız sözümüzdür, topla parayı git iflas-ertelemeye”
SEÇİMLER YAKINDIR, ÇÖZÜM İSTİYORUZ
Şimdi ikinci defa Belediye Meclisi toplantısı öncesi biraradayız. İsteklerimiz çok basit ve asla kimseyi zor durumda bırakacak şeyler değil;
* Tüketici bakanının mağdur olanlara devlet ksurundan dolayı paralarının iadesi için çözüm getirmesini, ileriye dönük değil geriye dönük çözüm üretmeleri
* İmar izinleri sorunun mağdur tarafların mağduriyetlerini giderecek şekilde sınırlandırarak bir an önce çözümlenmesini, devletin kabahatinden dolayı Uludere gibi tazminat ve özür dilemesini
* Söz konusu konutlar için şu ana kadar ödediğimiz tüm paraların devlet veya ilgili bakanlıklar tarafından binaların inşaatının devam ettirilmesinde kullanılmak üzere teminat altına alınmasını, TOKI ye devredilmesini
* Şu ana kadar yapılan ve bundan sonra yapılacak olan ödemelerimizin sigorta altına alınmasını,
* Tapuların üzerindeki hacizlerin kaldırılıp hak sahibi olan mağdurlara verilmesini,
Talep ediyoruz....
10 Mart 2013
Taksim Galatasaray Lisesi Önü
12:00-14:00
Saygılarımızla
Esenyurt Mağdurları Platformu
Yorum Yaz