maritbet girişmaritbet
Eskişehir'de olay: Sosyal değişim, kentsel dönüşüm

Eskişehir'de olay: Sosyal değişim, kentsel dönüşüm

Tipik bir Anadolu kentiyken son 20 yılda hızla gelişerek tam bir Avrupa kenti kimliğine bürünen Eskişehir, sosyal ve kentsel dönüşümün bir arada yaşandığı bir başarı hikayesi. Hiç şüphesiz bu başarının arkasında kentlilik bilincine, kentine sahip çıkan Eskişehirliler ve bu bilinci bir değişim fırsatı haline getiren gerçek bir lider bulunuyor

Kaynak: ESRA ÖZSÜMER / İNDERGİ

Anadolu'nun tam ortasında bir kent. Daha 20 yıl öncesine kadar kendi halinde tipik bir Anadolu kentiyken bu gün Türkiye'nin parlayan yıldızı olmuş bir başarı hikayesi Eskişehir. İki üniversitesiyle, iç içe geçmiş tarihi ve modern dokusu, çağdaş ulaşım alt yapısı, trafiğe kapalı caddeleri, meydanları, köprüleri, heykelleri, kanalları, tramvaylarıyla ve hatta Anadolu'nun ortasındaki yapay plajıyla tam bir Avrupa kenti görünümünde. Tiyatroları, senfoni orkestrası, muhteşem binasıyla bile hayranlık uyandıran operası, üniversiteleri, kafeleri, parkları ve kentlilik kültürünü özümsemiş sakinleriyle Anadolu gerçeklerinden gittikçe uzaklaşan bambaşka bir şehir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında, o zaman için ciddi sayılabilecek yatırımlar almasına rağmen Türkiye ekonomisinde özel sektörün ağırlığını gösterdiği yıllarda değişime ayak uyduramayan Eskişehir, bu gün nasıl oldu da yanı başındaki başkentle yarışır bir şehir halini aldı?

Hiç şüphesiz bu başarının arkasında kentlilik bilincine, kentine sahip çıkan Eskişehirliler ve bu bilinci bir değişim fırsatı haline getiren gerçek bir lider bulunuyor. Bu gün Eskişehir'de kime sorsanız bu değişimin mimarının Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in olduğunu ifade ediyor. Bir akademisyen gözüyle Eskişehir'deki sosyal değişimi kentsel bir dönüşüme çevirmeyi başaran Yılmaz Büyükerşen, bu iki dönüşümün karşılıklı olarak birbirini besleyen dinamikler olduğunu belirtiyor. “Sosyal dönüşüm, şehirlinin şehriyle ilişkisini gözden geçirmesine yol açar” diyen Büyükerşen, şehrine güven duymaya başlayan, onunla gurur duyan şehirlilerin şehre yatırım yapmaya, eski dokuyu yenilemeye başladığına dikkat çekiyor. Büyükerşen “Bu şekilde gelişen şehir, şehirde yetişenleri daha da şehirlileştirir. Onlara güven ve gurur verir” diye özetliyor Eskişehir'de yaşananları. 

1982 yılında Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü'ne atanan Prof. Dr Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir'deki değişimin temellerini atmaya üniversiteden başladı. Bir kentin en büyük itici gücünün üniversite olduğunu belirten Büyükerşen de, şehrin ekonomisinde 1980'den sonra görünen iyileşmeyi, Anadolu Üniversitesi'nin o yıllardan itibaren gösterdiği hızlı gelişime bağlıyor. Üniversitelerin sadece ekonomik anlamda değil, sosyal anlamda da şehrin itici gücü olduğunu kaydeden Büyükerşen “Eskiden beri bir ticaret şehri olduğu için, Eskişehir kültürel farklılıklara olumlu yaklaşır. Üniversitelerin şehirde bu kadar başarılı olması da şehrin bu sosyal yapısı sayesindedir. Ama ayrıca üniversiteler bu sosyal yapıyı besleyip güçlendiriyorlar” diyor. Başkan Büyükerşen, son yıllarda canlanan turizm faaliyetlerini göz adı etmese de Eskişehir'i hala bir üniversite kenti olarak tanımlıyor.

Eskişehir, asıl büyük atılımını ise Yılmaz Büyükerşen'in Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini devraldığı 1999 yılından itibaren gösterdi. Bugün birçok insanın bir fırsat yakalayıp görmek istediği o modern Eskişehir, Prof. Dr. Büyükerşen ve ekibinin yarattığı projelerle hayat buldu.

Porsuk Çayı kente hayat veriyor

1960'lı yıllardan itibaren sanayi atıkları, evsel atıklar, şehir kanalizasyonu ve yağmur suyu hatlarının kaçak bağlantıları sonucu adeta açık bir kanalizasyon ve çöplük halini alan Porsuk Çayı ve etrafı artık Başkan Büyükerşen'in tabiriyle şehir hayatının merkezi.  Porsuk Projesi'nin Eskişehir'de şimdiye kadar tamamlanmış en kapsamlı kentsel dönüşüm projesi olduğunu anlatan Yılmaz Büyükerşen, “Şehrin merkezinden geçen Porsuk'un iki kıyısını yeniledik. Porsuk'un yol açtığı afet riskini hafifletmek kastıyla yapılan çalışmaları, estetik ve sosyal dönüşüm perspektifleriyle zenginleştirdik” diye özetliyor bu projeyi.

Odunpazarı açık hava müzesi gibi

Kentin ikinci büyük kentsel dönüşüm projesi olan Odunpazarı Kentsel Dönüşüm Projesi ise Eskişehir'e adeta bir açık hava müzesi kazandırmış. Başkan Büyükerşen şehrin tarihi merkezi olan Odunpazarı bölgesinde yapılan çalışmayı “virane halindeki konutları yıkılıp, çeşitli amaçlarla kullanılan ve tarihi mimari anlayışı yansıtan tesisler inşa edilerek gerçekleştirilen bir kentsel doku yenilemesi” olarak tanımlıyor.

Değişim fırsat demek

Eskişehir'deki bu değişim ekonomik gelişmeyi ve fırsatları da beraberinde getiriyor. Tabi, bu fırsatlar Eskişehir için yapılan gelecek projeksiyonu ve ekonomik kurgu ile de yakından alakalı.  Eskişehir'in hizmet sektöründe başarılı olacağını ispatlamış bir şehir olduğunu vurgulayan Büyükerşen, kentin gelecek kurgusunu söyle anlatıyor:

“Şehrin iki temel kaynağı var: Üniversiteler ve termal kaynaklar. Bu kaynakların biri kongre turizmi, diğeri ise sağlık turizmi için değerlendirilmeli. Ancak biz iş başına geldiğimizde şehir o kadar kötü haldeydi ki, kongre veya sağlık turizmi için gereken tesisleri yapsanız bile kimseyi Eskişehir'de kongre yapmaya veya sıcak sulardan faydalanmaya ikna edemezdiniz. Önce bu işin altyapısını gerçekleştirmemiz gerekiyordu. Bu görevi tamamladık. Bugün herkes bir vesile çıksa da Eskişehir'e gitsem diye içinden geçiriyor.”

Başkan Büyükerşen'e göre bu kurgu içinde kentin en büyük ihtiyacının turistik tesisler olduğunu belirtiyor. Eskişehir'in hızla yeni tesisler kazanması gerektiğine dikkat çeken Büyükerşen, şöyle devam ediyor:

“Son yıllarda peş peşe oteller yapılıyor ama hâlâ konaklama tesislerimiz yetersiz. Ayrıca biz bir Kongre Merkezi yapıyoruz ama bu anlamda kullanılabilecek başka tesisler de gerekiyor. Öte yandan hidroterapi tesisleri de yapılmalı. Bu tür tesislerin sadece fonksiyonel olmasının yeterli olmadığı, ayrıca mimari ve estetik olarak de özenle yapılması gerektiği bilinir.

Eskişehir kendi geleceğinin hangi sektörlerde olduğunu gördü. Özellikle altında sıcak su bulunan şehir merkezinin yeterince verimli bir biçimde değerlendirilmediği de idrak edildi zannediyorum. Daha önce burada önemli bir kentsel dönüşüm projesi önermiştik ama engellenmişti. Şimdi artık bu tür engellemeler olmadan, şehrin merkezindeki eskimiş ve verimsiz dokular yenilenebilir. Ayrıca şehrin tarihi merkezinde de çok sayıda restorasyon çalışması gerekiyor.”

‘Eskişehir teşvik görmüyor'

Tüm bu cazip fırsatlara rağmen, Eskişehir'de yatırım yapmanın bazı zorlukları var. Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen kentteki yatırım dezavantajlarından en önemlisinin Eskişehir'in teşvik görmeyen bir kent olması olduğunu belirtiyor. Buna karşılık, Eskişehir'in diğer Anadolu kentlerine nazaran birçok avantajı da içinde barındırdığını vurgulayan Büyükerşen, şunları söylüyor: “ Yatırımcılar, şehirde yetişmiş işgücü eksikliği çekmezler. Ayrıca, büyük yatırımlar Anadolu'da pek çok şehirde çeşitli zorluklarla karşılaşırlar. Yatırımları yönetmek için gereken beyaz yakalılar Anadolu şehirlerinde istedikleri konforu, hayat tarzını ve çeşitliliği bulamadıkları için gitmek istemezler. Eskişehir beyaz yakalıların yaşamak istemediği bir şehir değil. Bu da çok önemli bir avantaj. ”

Ayrıca Büyükşehir belediyelerinin doğrudan teşvik imkanı olmamasına rağmen biz şehre değer katacak her yatırıma her türlü desteği verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini kaydeden Büyükerşen “ Merkezi hükümet bizim muhalefette olmamız sebebiyle çeşitli zorluklar çıkarmazsa, Eskişehir'in yatırım açısından çıkardığı bir zorluk olduğunu zannetmiyorum” diyor.

Eskişehir Anadolu'nun kültür başkenti olacak

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve ekibi Eskişehir'de yeni projeler oluşturmaya devam ediyor. Bir yandan yeni kentsel dönüşüm projelerine start vermeye hazırlanan Büyükşehir Belediyesi bir yandan da Eskişehir'i Anadolu'nun kültür ve sanat başkenti yapmaya kararlı görünüyor. Başkan Büyükerşen yeni projelerini şöyle anlatıyor:

“Şehrin merkezinde kalan ve arkalarındaki mahallelerin gelişime engel olan küçük sanayi alanlarının çağdaş bir anlayışla yenilenmesi amacıyla çalışmalar başlatıldı. Ayrıca şehrin merkezinde, altında sıcak su bulunan bölge için de, diğer pek çok bölgeyle birlikte meclisten karar çıkarıldı. Bu bölgelerde planlanan çalışmalar tamamlanınca, Eskişehir yepyeni bir çehre kazanacak.

Öte yandan Biz şehri sadece mimari bir mekân olarak görmüyoruz. Şehir sosyal bir varlıktır. Sosyal ve kültürel faaliyetler şehrin olmazsa olmazlarıdır. Eskişehir'i Anadolu'nun kültür ve sanat başkenti yapmaya kararlıyız. Bu amaçla kurduğumuz Şehir Tiyatroları ve Senfoni Orkestrası son derece başarılı olarak faaliyetlerini çeşitlendirerek sürdürüyorlar. Önümüzdeki dönemde şehre çok sayıda müze kazandırmayı planlıyoruz.”

Beyaz'dan Eskişehir'e otel yatırımı

Yenilenen yüzü, yüksek teknolojiye dayalı sanayisi ve turizm potansiyeli sayesinde her geçen gün daha fazla göç alan Eskişehir, konut yatırımları için de hayli cazip bölgeler arasında gösteriliyor. Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları Derneği'nin (GYODER) yaptığı bir araştırmaya göre Eskişehir'deki yerleşik nüfusun 2015 yılında 735 bin olması bekleniyor. Ancak kentteki üniversite öğrencileri göz önüne alındığında kentin bu gün bile 1 milyona dayanan bir nüfusu olduğu tahmin ediliyor. GYODER'in araştırmasına göre 2015'e kadar kentte 40 binin üzerinde yeni konut yapılması gerekiyor.

Bu hızlı nüfus artışı ve sanayileşme kentteki alışveriş hayatını da etkiliyor. 2007 yılına kadar büyük çaplı bir alışveriş merkezine sahip olamayan kentte ilk alışveriş merkezini Kanatlı Alışveriş Merkezi adı Kanatlı Gayrimenkul Yatırım şirketi gerçekleştirdi. Bu yatırımı ECE grubunun Espark'ı ve Yapı Kredi Koray GYO'nun inşa ederek The BosphorusReal Estate Fund'asattığı Neo Alışveriş Merkezi izledi. Özdilek grubunun Mart 2010 itibariyle yapımına başladığı merkezle birlikte kentte sayıları 4'ü bulan alışveriş merkezleri yatırımlarının devam etmesi bekleniyor.

Şehir'de otel yatırımları da hayli revaçta. İlk 5 yıldızlı oteline Anomon Otel adıyla 2003'te kavuşan kentte 2005'te 3 yıldızlı Soyiç Otel, 3 yıldızlı İbis Otel ve 2 yıldızlı Arslan Otel hizmete girdi.  2008'de de Es Albatros Otel ve Grand Namlı Otel adıyla iki otel daha açıldı. Ardından 4 yıldızlı Otel Dedepark ile Babüssade Hotel, hizmete girdi. Bu arada Eskişehir'de 2010 yılı içinde yatırım belgesi alan 3'er yıldızlı Kent Otel ve My Otel'in de hizmete girmesi planlanıyor. Öte yandan Hilton'un da  Eskişehir'e bir otel açmak istediği belirtiliyor. Bunun yanı sıra kentte birçok butik otel mevcut. Ayrıca birçok butik otelin yatırımının da devam ettiği biliniyor. Bu projelerden en popüler olanı ise kuşkusuz showmen Beyazıt Öztürk'ün Eski Fabrikalar bölgesinde yapımı devam eden oteli. Showmen Beyaz'ın 2 milyon TL'ye aldığı arsa üzerinde 5 milyon dolarlık yatırım yapacağı belirtiliyor.

  • Etiketler:

Yorum Yaz