Fiyatlar artınca şehir dışı rağbet görmeye başladı!

Dünyanın en pahalı şehirleri arasında 79. sırada yer alan İstanbul'da yaşamak ciddi bir maliyeti beraberinde getiriyor. Bu maliyetler arasında ilk sırayı ise emlak alıyor. Gerek alım-satım, gerekse kiralamada artan fiyatlar, bazı bölgelerde dudak uçuklatacak rakamları buluyor. Ancak her şeye rağmen emlaktaki hareket hız kesmiyor.

 

Gayrimenkul sektöründeki hareketliliğin bilinçli bir hareketliliğe dönüştüğünü belirten Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, merkezi yerlerde, yeni yapılaşmaya olanak sağlayacak arsa bulmanın mümkün olmadığı ve artık tercihlerin, binanın yaşı, yapının kalitesi, sosyal olanakları gibi kriterler değerlendirilerek çok daha bilinçli şekilde yapıldığını ifade etti. Erilkun, yeni yapılarda, bu standartları yakalayan projelerin, köklü merkezlere olan talebi azalttığını da vurguladı.

 

Merkezi bölgelerdeki binaların hem çok katlı hem de çok eski olduğunu ifade eden Hakan Erilkun, “Ayrıca pek çok bina deprem öncesi inşa edildiği için riskli durumda bulunuyor. Bu gibi nedenlerde alıcıları şehir merkezine yakın olan bölgelerdeki yeni yapılara yönlendiriyor” dedi.

 

İstanbul'daki değişim ve dönüşüm sürecine giren bölgeleri sıralayan Hakan Erilkun, İstanbul Avrupa Yakası'nda Çağlayan, Kağıthane, Avcılar, Seyrantepe, Gültepe; Anadolu Yakası'nda ise Kadıköy Fikirtepe, Kartal E-5 (Gülsuyu, Soğanlık) gibi bölgelerde büyüklüğü uygun olan müstakil parsellerin tek başına, küçük ve bitişik parsellerin ise tevhit yoluyla birleştirilerek, yeniden yapılamaya uygun alanlara dönüştüğünü belirtti. Erilkun, bu alanların merkeze yakın konumda, nitelikli arzlar yaratarak, taleplerin canlandırılmasına neden olduğuna da dikkat çekerek, “Devlet desteği de yeniden yapılandırılma alanlarına teşvik ettiği için firmalar, bu yeni alanlara yoğunlaşıyor” diye konuştu.