Galataport ihalesiyle Karaköy'de değişim başladı! Dükkanların değeri 4 kat arttı!
Galataport ihalesinin gündeme gelmesiyle Karaköy’de sessiz bir değişim yaşanmaya başladı. Hırdavatçıların yerini birbiri ardına açılan kafeler ve barlar alırken sosyal doku da dönüşüyor
Yılan hikâyesine dönen Karaköy Salı Pazarı Liman İhalesi'nin (Galataport) akıbeti tam olarak belli olmadı ama Karaköy'ün arka sokaklarında değişim çoktan başladı. Kemankeş Mahallesi Ali Paşa Değirmen Sokak'ta birbiri ardına açılan lüks kafeler ve barlar ile hırdavatçı ve tesisatçıların yan yana durması tezat oluştursa da eski dükkânların yerini yenilerinin alması kaçınılmaz son olarak görülüyor. Galaport ihaleye çıkadursun turizm alanı ilan edilen bölgenin büyük binaları, önemli firmalar tarafından alınmış. Binalar otel yapılmak üzere ya yeniden inşa ediliyor ya da restorasyon yapılıyor. Geriye kalan küçük dükkânların da epeyce alıcısı var. Kendilerine gelecekte hayat hakkı tanınmayacağını anlayan küçük esnaf ise yüklü miktarda “hava parası” alıp başka bir yere taşınma derdinde. Bu nedenle eski kiracılarla yeni alıcılar arasında kıran kırana bir “hava parası” savaşı yaşanıyor. Bu rakam dükkânın büyüklüğüne göre 500 bin liraya kadar çıkabiliyor. Biz de bu kaçınılmaz değişimi 43 yıldır Ali Paşa Değirmen Sokak'ta çay ocağı işleten Recep Türkan'dan dinledik.
Tek mülküm sokaktaki asmam
Recep Türkan'ın hikâyesi henüz 13 yaşındayken Ercincan'ın Kemah İlçesi'nden bindiği tren yolculuğuyla başlamış. Tahta bavul bile bulamayan Türkan, eşyalarını çuvala doldurup İstanbul'un yolunu tutmuş. Önce akrabalarının yanında, çay ocağında çırak olarak işe başlayan Türkan daha sonra bir çay ocağı alıp işletmeye başlamış. Yıllar yılı orada çalışmasına rağmen Karaköy'de bir mülk edinememiş. Söylediğine göre dükkânının hemen üstünde yaprakları açtığında sokağı güneşten koruyan asması onun tek dikili ağacı olmuş. Ancak sokağın Recep abisi de zamanla modaya uymuş ve hemen yanı başında bulunan lüks kafelerden feyz alarak 30 yıllık çay ocağının adını “Asmaaltı kafe” olarak değiştirmiş. “...Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın/ aynı mahallede kocayacaksın” dizelerinde Yunan şair Kavafis'in dediği gibi kırk üç yıl aynı mahallede aynı sokakta yaşlanmış Recep Türkan.
Dükkânların değeri 4 kat arttı
Uzaklara dalarak mahallenin değişiminden bahseden Türkan, “1970'li yıllarda Karaköy'de torna atölyeleri, meyhaneler ve kumarhaneler vardı bolca. O yıllarda ben bir akrabamın çay ocağında çırak olarak çalışıyordum. Daha sonra kendi çay ocağımı açtım. Karaköy her geçen gün değişiyordu” diyor. Çay dağıttığı sokaklarda bavul ticareti yapıldığını söyleyen Türkan şöyle devam ediyor: “90'lı yıllarda bavul ticareti iflas edince geriye dönüş başladı. Bu kez hırdavatçılar yedek parçacılar ve hurda satanlar hakim oldu mahalleye. Ama üç yıl önce mahalle turizm alanı ilan edilince en küçük dükkânın bile değeri dört kat arttı. Büyük oteller yapıladursun, küçük apart oteller, pansiyonlar için yer bakmaya geliyor artık parası cebinde zengin yatırımcılar.”
Bir bardak çay sekiz lira
Karaköy'de 43 yılını geçiren Türkan son durumu ise şöyle özetliyor: “Bulunduğum sokakta bir buçuk yıl önce ardı ardına lüks kafeler ve barlar açılmaya başladı. Gelenler son derece şık insanlar. Bir bardak çaya sekiz lira verilebileceğini rüyamda görsem inanmazdım. Ama veriyorlar işte. Esnaf önce garip baktı bu gelip gidenlere ama sonra alıştı. Birçok resim galerisi, sanat atölyesi açıldı. Onların katkısıyla değişiyor mahalle. Buna karşı çıkmak boş. Yıllardır burada dükkânı olan esnaf hava parasını alıp başka bir yere gitmek istiyor. Bir seneye kalmaz eski halini tamamen kaybeder. Bana da mal sahibim “dükkândan çık” diyor. Belli ki paralı müşterilere verecek. Diyeceğim o ki; büyük balık küçük balığı yutuyor.”
Binaların metrekaresi beş bin lira
Sokağı dolaşırken Recep abinin de yardımıyla emlakçılık yapan Volkan Demirci ile tanışıyorum. Çok konuşkan biri Volkan. Asıl işi bilişim. Çalıştığı yer iflas edince tesadüfen emlakçılığa başlamış. Beş yıldır Karaköy'den çıkmıyor. Bütün gün sokaklarında dolaşıyor. Ofisi olsa da “Benim işim bu sokaklarda dolaşıp ayaklı gazetecilik yapmak” diyor. Şu anda yaşanan hızlı gelişimden oldukça memnun. “Bin 200 tane bina almak, kiralamak isteyen alıcı var portföyümde. Büyük bina bulmak imkânsız gibi. Küçük binalar da metrekaresi 5 bin liradan gidiyor. İki yıl sonra buralar tamamen değişir başka bir Karaköy olur. İnsanlar şimdilerde burada açılan lüks mekânlara hedef gözeterek geliyor. Birkaç yıl sonra ise Karaköy'e gezmeye gelecekler. İşte o zamana kadar fiyatlar inişli çıkışlı bir grafik çizer. Şu anda buraya yatırım yapanların yüzde yetmişi ‘çoluğa çocuğa bir şey alalım ileride değerlenir' diyenler. Geriye kalan yüzde 30'u ise burada iş kurmayı düşünüyor.”
Melis Gönenç/Taraf
Yorum Yaz