Her yıl 1,5 milyar liralık yatırım yapılıyor!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, sanayi ve ev atıklarından kaynaklanan deniz kirliliğinden yakındı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, sanayi ve ev atıklarından kaynaklanan deniz kirliliğinden yakındı. Belediye olarak bu durumun önüne geçmek için senede 1,5 milyar lira yatırım yaptıklarını vurgulayan Topbaş, boğaza giden atıkları topladıklarını da belirterek, şu an boğaza hiç atık su gitmediğini öne sürdü.
DenizTemiz Derneği TURMEPA ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından tertip edilen 1. Uluslararası Marmara ve Karadeniz Konferansı yapıldı. Konferansa Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Marmara Belediyeler Birliği Başkanı Recep Altepe, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan ile Deniz Temiz Derneği TURMEPA Onursal Başkanı Rahmi Koç katıldı.
Toplantıda, sanayi ve ev atıklarının deniz kirliliğinde önemli payı olduğundan dert yanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, belediye olarak bu durumun önüne geçmek için senede 1,5 milyar lira yatırım yaptıklarını duyurdu. İstanbul'un bir deniz şehri olduğuna işaret eden Topbaş, şöyle konuştu:
"Türkiye'de 623 kilometre sahil bandında 421 kilometrede denize girilebiliyor. Şu an Haliç'te denize girilebiliyor. Belediye olarak denizlerle, sularla ilgili yatırım toplamız senelik 1,5 milyar lira civarında. Daha evvel yol altında bulunan bütün yalıların atık suları foseptikleri denizlere boşalıyordu. Biz boğaza giden atıkları topladık, şu an boğaza hiç atık su gitmiyor. Ayamama deresine atıklar gidiyordu, orada da tüm atık suları arıtmayı bildik. Yeni dönemde Ambarlı'da biloyolik arıtma alanları kuracağız ve deniz kirlilğinden buraları kurtaracağız. İstanbul'daki atık suların yüzde 95 ini kontrol altına aldık. Bunların tamamını biyolojik arıtmaya tabi tutarak denize geçmesini engelleyeceğiz."
"KARADENİZ'İ VE MARMARA'YI EN ÇOK TUNA NEHRİ KİRLETİYOR"
Konferansta söz alan Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ise deniz kirliliğinin yüzde 80'inden fazlasının karasal aktivitelerden kaynaklandığını aktardı. Marmara ve Karadeniz'in deniz kirliliğine bağlı olarak balık türlerinin gerilediğini dile getiren Altepe, şöyle devam etti:
"10 ülkenin, 80 kentin kıyısından geçen Tuna Nehri, Karadeniz'i ve Marmara'yı en çok kirleten etkenlerden. Bu anlamda alınacak kararlar önemli. Bu ülkeler arasında önemli bir çalışma yapılmalıdır. Marmara, bir iç deniz olup kirliliği günden güne artıyor. Kıyılarımızda şu an bin 257 belediye bulunuyor. Bunların üçte birinde kanalizasyon yok. Arıtma alanları olan belediye sayımız da onda bire geriledi. Burada atılması gereken adımlar çok. Bu anlamda büyükşehir belediyelerinin sınırlarının genişletilmesi, arıtma alanlarının sayısının artması bağlamında mühimdir. Çünkü arıtma alanları büyükşehir belediyeleri yatırımları ile oluyor."
Deniz temizlik faaliyetlerinin meyvelerini verdiğini belirten Altepe, şunları da kaydetti:
"İzmit Körfezi'nde atılan adımlarla balık türleri artıyor. Daha evvel insanların kokudan dolayı burnunu kapatarak geçtiği Haliç'te şu an yine balık türleri hayat sürüyor. Türkiye'de atılan adımlar meyvelerini veriyor. İstanbul ve Kocaeli'de aşamalar alındı. Biz de faaliyetlerimizi yapıyoruz. Uyarılara uymayan şirketleri kapatıyoruz. Bakın Bursa'da 50 şirketi kapattık. Bu konuda samimi olarak davranmalı ve sabırlı olmalıyız. Fabrikayı büyütmektense ilk etapta arıtma yatırımlarını tamamlayacak. Herkes elini taşın altına koyacak. Biz Marmara Belediyeler Birliği olarak elimizi taşın altına koymaya açığız."
KALKAVAN: DENİZİ SADECE DENİZCİLER KORUMAMALI
Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan da deniz temizliğine hem iktidarın hem sivil toplum örgütlerinin büyük önem verdiğini anlattı. Kalkavan, "İlk defa bir hükümetimizdee denizden gelen bakanımız var; Biri Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, diğeri Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz. Bununla birlikte denizlerin kirletilmemesi noktasında daha önemli aşamalar alınabilir. Denizin temizliği artık denizcilere ait olmamalı. Denizler karadan kirletiliyor. Bugün piknik yapan biri denize atık boşalttığında br müeyyidesi yok, ama gemiden kola kutusu atıldığında dünya kadar ceza söz konusu. Çevre konusunda en ağır yaptırımları kullanan kesimlerden biriyiz. Ama denizleri sadece bizler koruyamayız, sadece bizler de temizleyemeyiz. Bu manada her ferdin görevini yapması gerekir." ifadelerini kullandı.
KOÇ: KARADENİZ VE MARMARA'DA BALIK TÜRLERİ AZALDI
DenizTemiz Derneği TURMEPA Onursal Başkanı Rahmi Koç da denizleri koruma çabalarına önem verdiklerini söyledi. Derin ve genş bir sorun olarak görülen deniz temizliğinin milletçe el ele verildiği, gönül birliği ile çalışıldığı takdirde mümkün olacağına temas etti.
Koç, "Deniz kirliliğinin yüzde 86'sı endüstriyel ve eel atıklardan oluşuyor. Deniz kazaları ve boşaltmalarından oluşan kirililik yüzde 16'ya tekabül ediyor. Bakın, Karadeniz'de balık türü 52'den 26'ya indi. Marmara denizinde 127 balık türü bugün 4-5'e indi. İşin vahameti buradan belli oluyor. Ama olumlu şeyler de oluyor. Boğaz'da yunuslar görülmeye başladı, uskumru türü tekrar oluştu. Yine yatçılar artık çevreye duyarlı olup denizleri kirletmemeye dikkat etmektedir. Günü birlikçiler eğitilmiştir, gençlerde de denizi kirletmeme kültürü oluşmuştur." diye konuştu.
Denizin insan hayatına ve ekonomiye faydalarından söz eden Rahmi Koç, "Gelecek nesillere temiz denizler bırakmak için gayretlerimizi azaltmayalım. Unutmayalım; kirlettikten sonra temizlemek başta kirletmemekten daha eziyet verici, maliyetli ve zaman alıcıdır." uyarılarını yaptı.
Vali Hüseyin Avni Mutlu, denizin ekonomik, tarihi ve kültürel önemini vurguladı. Mutlu, "Artık Haliç'i izlerken zevk alıyoruz, önünden burnumuzu kapayarak geçmiyoruz. Aynı şekilde İstanbul Boğaz'ı seyrine doyum olmayan bir yer. Ama denizlerimizi daha temiz, daha güzel hale getirmeliyiz." temennilerinde bulundu. Deniz temizliği için iktidarın ve belediyelerin çalışmalarının yeterli olmayacağının altını çizen Mutlu, burada sivil toplum örgütleri ve derneklerin de önemli rol oynayacağını sözlerine ekledi.
Zaman
Yorum Yaz