maritbetkartal çekicikartal oto çekicislot sitelerigüvenilir slot sitelerijustintvsultanbeyli çekicisultanbeyli oto çekicikartal çekicimaltepe oto çekicimaltepe çekicituzla çekicituzla oto çekiciüsküdar çekiciüsküdar oto çekicipendik çekicipendik oto çekiciçekmeköy çekiciçekmeköy oto çekicisancaktepe çekicisancaktepe oto çekicikumar siteleribahis sitelericasino sitelericasino siteleribahis siteleribahis sitelerikumar sitelericasino sitelerislot sitelerisstanbul oto çekiciistanbul oto çekicicasino sitelerigüvenilir casino sitelericasino sitelericasino sitelerisultanbeyli çekici
maritbet girişmaritbet
İstanbul plansız yapılaşma ve nüfus artışının kurbanı olmamalı!

İstanbul plansız yapılaşma ve nüfus artışının kurbanı olmamalı!

Sabah Gazetesi köşe yazarı Nüsa Uğur, İstanbul'un hızlı nüfus artışı karşısında kent planlamasının iyi ve dengeli yapılması gerektiğini dile getirdi

Dünyada çok az kente “nasip olan” bu nüfus artışının sayılamayacak kadar çok nedeni var ama en önemlileri, kent planlamasının çok geç kalması ve yetersizliği, bu süreçteki nüfus artışı öngörülerinin hiçbirinin tutmaması, sanayi yatırımlarının ise plansız ve hatta şuursuzca bu kentte yığılması olarak sayılabilir.

Bugün geçmişteki İstanbul'u anarak “Ah Güzel İstanbul” diye ağıt yakan bizler; yani Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bugüne; yönetim mevkiinde olan tüm bürokratik elitler, iş dünyasını oluşturan yatırımcılar, o dönemde bugünleri göremeyen sanatçılar, mühendisler ve tabii politikacılar; hepimiz 83 yıllık süreç sonunda İstanbul'da gelinen bu noktanın başlıca sorumlularıyız.
 
Kimse uzaydan gelip de şehri bu hale getirmedi. Haliç ve Kâğıthane deresinin kıyılarına, güzelim Sâdâbad'e, Ayazağa'ya, Kemerburgaz'a, Boğaziçi'nin tepelerine ve İstanbul'un tüm şehir içi güzelliklerinin ortasına fabrikalarını kondurup, kentteki istihdam artışıyla birlikte gecekondulaşmayı ve nüfus patlamasını tetikledikten sonra gelinen geriye dönüşsüz yolda ağıt yakmanın pek bir faydası yok. Düşünün, dönemin moda müzikallerinde bile “Şişli'de bir apartıman” diyerek bugün en büyük derdimiz olan şekilsiz beton yığınları yüceltildi bu ülkede. Oysa bu Cumhuriyet'e Osmanlı'dan miras kalan bir mimari anlayış vardı ve estetik değeri “apartıman”lardan tartışmasız kat be kat yüksekteydi. Evet, İstanbul o zaman daha küçüktü ve belki bu yüzden daha şirindi. Ancak tüm bu bilinçsiz uygulamalar, kent planlamalarının yetersizliği, yaptırımların caydırıcı olmaması ve iktidar- seçmen oy ilişkisinin “göz yummaya” yönelik cazibesi herkesi baştan çıkardı.
 
Geçen akşam bir televizyon programında Ünlü Mimar Aydın Boysan ve oğlu Burak Boysan, yeni çıkan “İki Nesil Bir Şehir” adlı kitapları üzerine konuşurlarken bunları düşündüm. Aydın Boysan'ın 91 yıllık bir İstanbullu olarak anılarını içeren bir kitap bu.
 
Ben, artık ideolojik biçimde terk edilen Osmanlı mimari estetiğinin bıraktığı boşluğun Nazi ve Sovyet mimari anlayışından türeyen bir garip “estetik zihniyetle” doldurulmasına köklü bir eleştiri getirilmeden geleceğin kurulamayacağına inanıyorum. Çünkü kentleri kirleten de zaten bu anlayıştı.
 
Ve sonuçta bugünkü sosyal ve fiziki gerçeklikle karşı karşıyayız. Eldeki şehir malzemesi bu. Bundan sonra ne yapılabileceği, ne yapılmayacağı, nelerin, nasıl korunacağı üzerine fikir üretmek ve tartışmak en doğrusu. Nitekim bu sütunlarda, sık sık yapılması gerekenler hakkında çeşitli görüşlere yer veriyor ve önerilerde bulunuyoruz.
 
Tabii, İstanbul tarihi yarımadasının korunması, bu alan içindeki harap yapıların elden geçirilerek restore edilmesi, eski yapıların yerine inşa edilen kaçak ve biçimsiz binaların yenilenmesi öncelikli görev. Biliyorsunuz İstanbul'un ilk toplu ulaşım hattı olan Karaköy-Tünel metro hattı Osmanlı döneminde kuruldu. Ondan ancak 95 yıl sonra kente metro geldi. Artık tüm zor koşullara rağmen Anadolu yakasında da bir metro var. Çekmeköy-Üsküdar hattı 2013 sonunda tamamlanacak. Gelecek yıl 29 Ekim'de Marmaray hattı açılacak. Sadece özel araçların geçeceği bir başka Boğaziçi tüneli ise 2015'te hazır olacak. İstanbul hızla bir dünya kenti olmaya doğru yol alıyor.
 
Kısaca, yapılacaklar belli. Eski şehri koruyup geliştirmeye devam edip bir kültür başkenti olarak İstanbul'u yaratırken, toplu taşımayla birlikte merkezden çevreye doğru yaşanabilir, çevreye saygılı, oyun ve park alanları geniş tutulmuş yerleşim alanları üretmek.
 
Öyle güzel bir şehirde yaşıyoruz ki. Ağızlara pelesenk olsa da hani bir laf vardır, söyleyelim yine de. Başka İstanbul yok!
 
Nüsa UĞUR/SABAH Emlak&Mortgage

Yorum Yaz

Benzer Haberler

Kuzey Adalar Kartal’da satışlar başladı
  • 13.02.2025 15:07

Kuzey Adalar Kartal’da satışlar başladı

Türkiye’nin en büyük gayrimenkul yatırım ortaklığı Emlak Konut GYO iştiraki Emla ...

Sabiha Gökçen Havalimanı 2025 hedefi 42 milyon yolcu
  • 27.12.2024 17:56

Sabiha Gökçen Havalimanı 2025 hedefi 42 milyon yolcu

Bu yılın 11 ayında 37,9 milyon yolcu ağırlayan Sabiha Gökçen Havalimanı 2025 yıl ...

Başakşehir’in yeni çekim merkezi V Metroway AVM
  • 26.12.2024 17:21

Başakşehir’in yeni çekim merkezi V Metroway AVM

İstanbul’da planlı kentleşmenin en başarılı örneklerinden olan Başakşehir’de yer ...

İstanbul'da kira yardımı 5 bin 500 liradan 8 bin liraya çıkıyor
  • 23.12.2024 10:19

İstanbul'da kira yardımı 5 bin 500 liradan 8 bin liraya çıkıyor

Bakan Kurum, kentsel dönüşümde kira yardımı artışıyla ilgili açıklama yaptı. Bun ...

Luxera GYO’dan havayolu çalışanlarına özel kampanya
  • 20.11.2024 17:03

Luxera GYO’dan havayolu çalışanlarına özel kampanya

Havayolu çalışanları, Luxera Bahçe Port projesinde yüzde 5 indirim, 1.99 oran ve ...

Türkiye Kart yeni şehirlere açılıyor
  • 28.10.2024 13:37

Türkiye Kart yeni şehirlere açılıyor

Türkiye Kart uygulaması, yıl sonuna kadar İstanbul'da Marmaray, Ankara'da Başken ...

Öne Çıkanlar