İstanbul'u kurtaracak projelerden en ilginci teleferik!

İstanbul Araştırmaları Bilim Dalı'nın başkanı Prof. Dr. Recep Bozlağan, İstanbul'u kurtaracak projeleri Habertürk'e anlattı

 

Marmara Üniversitesi bünyesinde 3 yıl önce kurulan İstanbul Araştırmaları Bilim Dalı'nın başkanı Prof. Dr. Recep Bozlağan, İstanbul'u kurtaracak projeleri Habertürk'e anlattı. Bozlağan'ın en ilginç projelerinden biri teleferik. Bozlağan, “Tepeleri teleferikle bağlayalım. Şişhane'den Hasköy 5 dakikaya insin” diyor 

 

Marmara Üniversitesi İstanbul Araştırmaları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Bozlağan, Napolyon'un “Dünyada tek devlet olsa İstanbul başkent olurdu” vecizesini hatırlatarak söze başladı. İstanbul'un insan, bina, nüfus, trafik, gürültü, kirlilik, nem yoğunluğuyla her geçen gün daha sağlıksız bir kent haline geldiğini ve kültürün yok olduğunu' vurgulayan Prof. Bozlağan kentin bunu hak etmediğini söyledi. 

 

 

İstanbul'un daha yaşanabilir, daha güvenilir, küresel sermayenin tercih edeceği bir şehir haline getirilmesi gerektiğini vurgulayan Bozlağan şöyle konuştu: “İstanbul'da yeşil alan yok, otopark olmadığı için sokaklar arabalarla dolu, binalar bitişik ve hava koridorları kapanmış. Rutubetin aşırı arttığı, gürültü, görüntü kirliliğinin had safhaya ulaştığı birçok semt var. Burada sağlıklı nesil yetişmez. Kentsel dönüşümün asıl hedefi bu olmalı. 

 

 

Deprem nedeniyle kentsel dönüşüm zorunluluk haline geldi. Ancak kentleri yaşanabilir kılmak daha önemli. İstanbul, küresel sistemin merkezi, dünyanın lider kenti olmalı. Ekonomik, kültürel, sportif, açıdan dünya ekonomisine yön veren kent olmalı. Dünyanın merkezi olmalı. 

 

 

Topraktan daha fazla rant sağlamak için 1950'li yıllardan beri İstanbul'un, mevcut arazisinin 5'te 1'ine bina inşa edildi. İstanbul'un toprakları 5 bin 300 kilometrekare. Ormanlara, su alanlarına zarar vermeden, tarım alanlarının yüzde 80'i korunarak çok katlı binalardan kurtulup, en fazla 5 katlı binaya izin verilerek, hatta 200-300 metrekarelik bahçeli evler inşa edilerek insani koşullarda yaşanabilen mekânlar üretilebilir. Bu, konut fiyatlarını da düşürür. Herkes ev sahibi olur, komşuluk ilişkileri gelişir.”

 

 

“Taksim'deki Ağa Camii'nde 100 kişi namaz kılamıyor. Cuma namazı kılmak isteyenler dışarıya taşıyor. Taksim'e cami şart ama Süleymaniye gibi bir cami değil. Çünkü Süleymaniye gibi camiler o dönemin dehaları olan mimarların ürünü. En az bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği yerin altına doğru inen düz çatılı, Taksim'deki tarihi dokuyu örmeyecek bir ibadethane yapılabilir.” 

 

 

“Ulaşım altyapısının güçlendirilmesi ve çeşitlendirilmesi gerekiyor. Avrupa ve Asya yakasını birbirine bağlayan teleferik hatlarının yapılması lazım. İstanbul derin vadilerle tepelerden oluşan bir şehir. Tepelerin birbirine bağlantısı teleferik hatlarıyla sağlanmalı. Düşünsenize Şişhane'den Hasköy'e teleferikle 5 dakikada gidebiliyorsunuz. 

 

 

3. köprü bir ihtiyaçtı. Üçüncü köprü şehirden uzak noktaya yapıldığı için bundan sonra İstanbul'un köprüye ihtiyacı olmayacak. 4. köprü yapılmamalı ve yapılmayacak da...”