İstanbul'un neye ihtiyacı var?
İstanbul’u bir tarih başkenti, bir dünya kenti mi yapmak istiyoruz, yoksa Ortadoğu’nun Şark kültürü altında öldürmek mi istiyoruz?
Ben İstanbul'da yaşamıyorum; ama İstanbul, yalnız orada yaşayanlara değil, tüm Türkiye'ye, hatta tüm dünyaya ait bir kent. Çünkü orada tarih var. Orada bir çok kültürün, bir çok dinin, bir çok dilin emeği var, göz nuru var. Bunları unutursak, Mostar kentinin en yüksek tepesine apartman boyunca haç diken şovenist ve fanatiklerden ne farkımız kalacak?
İstanbul'da yaşayanlar, “İstanbul limitlerine dayanmış durumda. Yaşanmaz bir şehir oldu” diyor. Önce halkın bu feryadı duyulmalıdır.
İstanbul'un nelere ihtiyacı var? Aklıma geliveren bazılarını sayayım.
Depreme karşı önlemlerin artırılmasına ihtiyacı var.
Trafik sıkışıklığının çözülmesine ihtiyacı var. Metro ağının çoğaltılmasına ve uzatılmasına ihtiyacı var. Deniz ulaşımının hızlandırılmasına ihtiyacı var.
İstanbul'un nefese ihtiyacı var. İstanbul'un geniş parklara ihtiyacı var. Yeşil alana ihtiyacı var.
Olimpik havuzlara ihtiyacı var. Tenis kortlarına ihtiyacı var. Bowling salonlarına ihtiyacı var. Modern konser salonlarına ihtiyacı var.
Yaya yollarına, koşu yollarına, bisiklet yollarına ihtiyacı var.
Çocuk kütüphanelerine ihtiyacı var. Güvenli çocuk parklarına ihtiyacı var. Çocukların oyun alanlarına ve çocukların bisiklet binebileceği devasa parklara ihtiyacı var.
Tarih, teknoloji ve bilim kütüphanelerine ihtiyacı var.
Tarih müzelerine, bilim müzelerine ihtiyacı var. Uyduruk tarih müzelerine değil, İstanbul'un tarihsel ihtişamını sergeleyen bilim ve teknoloji destekli tarih müzelerine ihtiyacı var.
En azından İngilizce bilen, kültürlü taksicilere ihtiyacı var. Aksi halde kimse onlara güvenle binmez ve kenti gezemez. Esnafın eğitilmesi gerekiyor. Fiyatı doğru söylemesi, turiste yol göstermesi gerekiyor.
Turistleri, hala cami tuvaletlerinde tuvalete zorluyoruz. Belediyelerin ücretsiz, kaliteli halk tuvaletleri yapması ve bunların en azından Türkçe ve İngilizce yönlendirmesinin yapılması gerekiyor.
Kentin tarihi noktalarına hangi araçlarla hangi zaman diliminde kaç paraya gidileceğinin haritalarına ihtiyacı var.
İstanbul'un tarihsel dokuyu korumaya ihtiyacı var. Tarihin, mimarlarca, arkeologlarca ve sanat tarihçilerince canlandırılması gerekiyor.
Beton yığınına çevirdiğimiz kenti (aslında tümü kentlerimizi) yeşillendiremezsek, onun tarihsel yapısını tüm çeşitliliği ve görkemiyle yaşama geçiremezsek, herhalde tarihe olumlu sıfatlarla anılan bir miras bırakamayacağız.
İstanbul'un neye ihtiyacı var biliyor musunuz? Gösterişe değil, akla ve kültüre ihtiyacı var.
Ramazan Karakale /Milliyet
Yorum Yaz