O, Olmazsa Olmaz!

Urban Land Institute ve Ernst Young tarafından ortaklaşa hazırlanan Altyapı 2010 Raporu ülkelerin altyapı sorunlarına ve gelişimlerine ilişkin önemli tespitleri içinde barındırıyor. Raporun sunduğu öneriler arasında ulusal bir vizyonun geliştirilmesi, ulusal bir altyapı bankasının kurulması, yeniden dönüşüm için teknolojilerin kullanılması, eskimiş sistemlerin modernizasyonu, daha az suya ihtiyaç duyan bitkilerin yetiştirilmesi ve tarımın düzenlenmesi mevcut. Raporun çarpıcı ayrıntılarından birisi de Amerika'nın dünyadaki diğer önemli pek çok ülkenin gerisinde kaldığı.

Teknoloji ve mimarlık gelişiyor, süper yapılar inşa edilmeye başlandı. Durum böyle iken su kaynaklarında azalmanın yaşanması, nüfus artışı ve yüksek kentleşme sebebiyle şehirlerin milyonlarca insanı yüklenmek zorunda kalmasıyla işleri zorlaştırıyor.

Altyapı yatırımlarını, ülke ekonomisinin yaşamasını sağlayan oksijen olarak değerlendirmek yanlış olmaz. Ekonominin çarklarının dönmesi, üretimin yapılması ve dağıtılması, toplumun sürdürülebilirliği için olmazsa olmaz. Ulaşım, iletişim, enerji, su ve atıkların yönetimi kritik altyapı yatırımlarına dair konular arasında yer alıyor.

Kentlerin Mücadele Alanları
-Eskiyen su ve kanalizasyon sistemleri
-Artan su maliyetleri- iklim değişikliği ile kar azalması buharlaşma artışı
-Nüfus patlaması ve yüksek şehirleşme oranları
-Pahalıya patlayan yol ve köprü tamirleri
-Yüksek sürücü giderleri

Global Kriz Sahnede
Son dönemde yaşanan global kriz kimi oyuncuları bu yatırımları yapmaktan alıkoydu. Bunlardan biri de ABD. Gelecek ekonomik büyüme rakamlarını direkt etkileyecek ve genişleyen nüfusu destekleyecek bu zaruri yatırımlar, resesyondan dolayı hükümetin harcamaları kısması ile birlikte yapılamaz hale geldi. Kamunun borçları yeniliklere izin vermiyor. Her 10 yılda bir yaklaşık olarak 30 milyon insanın toplam nüfusa katıldığı ABD bu anlamda pek parlak bir tablo çizmiyor.
Gelecekte ekonominin canlanması için altyapının gelişimi ve modernizasyonun önemini kavrayan Çin, Hindistan ve Avrupa ülkeleri ise krize rağmen ulaşım, su ve enerji sistemleri alanında derslerine daha iyi çalışıyorlar. Çin, Brezilya ve Hindistan yeni enerji sistemleri, hızlı ulaşım, su filtreleme uygulamalarına yönelirken, gelişmiş Avrupa ülkeleri var olan altyapı sistemlerini iyileştirme yoluna gidiyorlar.

Genel Durum
Çin, önümüzdeki 3 yıl boyunca 600 milyar dolarlık teşviği altyapıya aktaracak. İspanya sadece 2010 yılı için 20 milyar dolarlık bir harcama düşünüyor.
Gelir bakımında fakir hükümetler ise bir takım planları askıya almış durumda. Hızla gelişen ülkelerin nakit akışı rahat ve gelişmiş teknolojileri onlar için birer avantaj. Kuzey Amerika ise yaşlanmanın sancılarını yaşıyor.

 

Önümüzde 10 yıl Asya ve Avrupa dünyadaki altyapı harcamalarında lider olacak
Avrupa'da İngiltere, Almanya, İspanya, Fransa, İtalya ve Hollanda ABD'nin önünde çünkü Avrupa Birliği sebebiyle birbirleri ile bağlantılı bir ulaşım ağını çoktan kurdular bile. Avrupa Yatırım Bankasından sağlanan fonların desteğiyle hızlı tren ağları tüm Avrupa başkentlerini sarmalamış durumda. Daha fakir olarak nitelendirilecek Avrupa ülkelerinden Slovakya, Yunanistan ve Macaristan su sistemlerini Avrupa Birliği standartlarına uydurmaya çalışıyor. Çoğu ülke, halen içilebilir musluk suyu sağlayamıyor.

 

Dünyanın pek çok yerinde su sıkıntısı var. Türkiye'nin batı bölümü de yakın zamanda sıkıntıyı hissedecek bölgeler arasında yer alıyor. Çin, Hindistan ve Afrika'da suya olan gereksinim hızla artacak.
Hindistan iklim değişiminden şikayetçi. Japonya ise çok daha farklı bir sorun ile yüzyüze. Bu ülke öylesine muhteşem ulaşım sistemi kurdu ki kapasitesi, talebi hayli aşmış durumda. Bu yüksek teknolojiden faydalanacak yeteri kadar nüfus yok. O kadar ki uçaklar çok az insan ile havalanıyor.
 

Çin
2020'de 16.000 km'lik hızlı tren yolu tamamlanmış olacak. Bünyesinde 100 bin işçinin çalıştığı bu proje sayesinde dünyanın en hızlı ve geniş tren rotası çizilmiş olacak.
Çin muazzam nüfusu ve gelişen sanayisi ile çevre konusunda üzerinde büyük bir sorumluluk bulunan, karnesi de bu anlamda pek iç açıcı olmayan bir ülke. Ancak son dönemde atık su, hava kirliliği ve yenilenebilir enerji konularına eğiliyor. Özelikle güneş ve rüzgar teknolojilerine yatırım yapıyor.
Son dönemde atık su konusuna önem vermeye başladı. Ülkenin yadsınamayacak genişlikteki pek çok bölgesinde yüzmilyonlarca insanı içilebilir sudan mahrum olsa da Çin, 2013 yılında Pekin'de atık suyun yüzde 100'ünü kullanılabilir hale getirmek adına çalışıyor.

Japonya
Düşük doğum oranları ve göçleri bir yanda ultra modern bir altyapı diğer yanda. Japonya'nın şimdilik altyapı konusunda yapması gereken herhangi bir şey yok.
 

Singapur
Marina Barrage
Singapur altyapı alanındaki ününü Marina Barrage'dan alıyor. 170 milyon dolarlık projede sele karşı kontrol, yeşil teknoloji ve eğlenceye yönelik uygulamalar entegre edilmiş. Ünlü olan bu su bendi ayrıca bir güç istasyonu ve su kaynağının kalitesini artırıyor.
 

Birleşik Arap Emirlikleri
The Burj Khalifa
Krize rağmen Dubai'de yaıtımlar devam ediyor. Metro hatları, yeni uluslararası hava alanı, enerji tesisleri, deniz suyu arıtma sistemi ve daha pek çok proje halen işliyor. Özel sektörün geri çekilmesiyle hükümet yatırımlara el atmış durumda ve boşluğu doldurmaya çalışıyor.
Birleşik Arap Emirliklerinde petrol rezervlerinin yüzde 95'ine sahip olan Abu Dhabi, Altyapı 2010 raporunun değerlendirmesine göre har vurup harman savurmaya devam ediyor.
Bu bölgenin en büyük sorunu bilindiği üzere su kıtlığı. Tüm enerji tesislerinin çalışması sırasında suyun gerekliliği göz önüne alındığında geri dönüşümlü suya olan ihtiyaç daha da artıyor.Yer altı sularının yeninden kazanılması önem kazanıyor.
 

Brezilya
Brezilya son dönemlerin yükselen ekonomileri arasında yer alıyor. Büyüyen ekonomisi ile paralel bir şekilde mümkün olan en yüksek hızda altyapısını modernleştirmesi gerekiyor. Dünya sahnesinde yüksek profil imajına uyumlu olarak tüm ulaşım altyapısı ciddi anlamda yenilenmeyi gerektiriyor.
2016 Olimpiyat Oyunları için seçilen yerin Rio de Janerio olması da ayrı bir motivasyon kaynağı.
Öte yanda Brezilya bu yılın Ocak ayında dünyanın ilk etanol tabanlı santralini de kurarak dikkatleri
üzerine çekti. Hükümet daha etkin projeleri hayata geçirmek için yabancı sermaye peşinde.
 

Rusya
Dengesiz enerji fiyatları ve sistemin kilitlenmesi nedeniyle Rusya'nın Sovyet döneminden kalma altyapısını yenileme planları altüst oldu. Zayıf proje yönetimi uzmanlığı, maliyetleri artırırken projelerin bitiş tarihlerinin de ertelenmesine neden oluyor.
Ancak Rusya her şeye rağmen 2 önemli karayolu - Moskova'dan Minsk ve St. Petersburg'a - ve Sochi ile Arkhangels'daki limanları ile yenileniyor. St. Petersburg'da şehrin metro ve otobüs duraklarına bağlanan hafif raylı ulaşım sistemi de altyapı projelerinden bir diğeri.