Pendik, İstanbul'un yükselen yıldızları arasında!

İstanbul'un fırsatlarına yakın, sıkıntılarından uzak Pendik'in yıldızı havaalanı, üçüncü köprü güzergahı, deniz iskelesi ve marinasıyla parlıyor. Pendik Belediye Başkanı Kenan Şahin, "Pendik'te bugün fiyatlar ucuz ama yakında Pendik mi Florya mı daha çok kazandıracak göreceğiz" diyor.
 
Sahiller plaja elverişli değil
 
İstanbul'un en güzel marinasına sahip, yat sektörünün kalbi olacak şekilde tasarlanan Pendik'te plaj olup olmadığını soruyoruz Şahin'e. İşte yanıtı: "Plaj olmayacak. Çünkü sahiller sığ. Açık deniz ve derin. Kumu biriktirip plaj oluşturmanız çok zor. Deniz birden derinleşiyor. Merdiven denedik olmadı. Ani, öngöremediğiniz lodoslarda deniz, üzerinde bir şey bırakmaz. Deniz, dubayı da atıyor. Ancak, zemine çelik halatlarla kazıklayabileceğimiz ahşap platformlar üzerinde sahillerimizde denize girilebilir. Yoksa lodosta binaların önünde toplarız. Daha önce aldı attı. Bazen kaya bile atıyor deniz."
 
3 bin araçlık otopark olacak
 
Pendik Belediye Başkam Kenan Şahir şöyle konuşuyor: "Hızlı trenin en prestijli istasyonu Pendik'te olacak. TOKİ'nin yapacağı proje kapsamında yeraltında 3 bin araçlık otopark olacak. Protokoller imzalandı. TDDY'ndan imza geçti. Kenar mahallelerin de değerini artırmak için prestijli caddeler oluşturduk. En az 5 tane cazibe merkezi olacak. Okul arsası problemi yaşamayan tek ilçeyiz. Aktif 80 okul var. 22 okul inşaatı devam ediyor. 100 okul arsası daha var. 3 üniversite için yer tahsis ettik. 2 üniversitenin daha çalışmaları sürüyor. Şehir olmak demek, iyi yollara, iyi binalara sahip olmak demek. İnsanların kaliteli zaman geçirecekleri mekanlara kavuşmalı. Yeni şehir stadı 25 bin kişilik olacak. Bütün spor, sanat ve kültürel etkinliklere yürüyerek ya da bisikletle gidebileceği alanlar olacak.
 
Pendik'i 5'e böldük
 
Ulaşım yükünü azaltmak için Pendik'i 5'e böldük. Belediye ve Kaymakamlık dışında, ne yapacaksak en az 5 tane olacak. Yani kent ergonomisi. Ergonomik kent, insanların ihtiyaçlarına yürüyerek ulaşabilecekleri kent demek. Yürüme mesafesinde ihtiyaçları karşılayamazsanız, ulaşım ve otopark ihtiyacı maliyeti yükseltir. O maliyet yerine yeni bir tesis yaparsınız.
 
Kentsel dönüşümün en önemli ilçelerinden Pendik'teyiz. "Geleceğin kenti" olarak tanımlanan Pendik'in genç Belediye Başkam Kenan Şahin, kentsel dönüşümde, diğer ilçelerden avantajlı oldukları iddiasında. Nedeni, ilçenin kent düzenine imkan veren konumu. 1985-1995 arasında plansız ve popülist yaklaşımla, şehrin değerlerini olumsuz etkileyen yapılaşmasına karşın İstanbul'un son 20 yılda en hızlı büyüyen üçelerinden Pendik'te kentsel dönüşümde öncelik ulaşım akslarının güçlendirilmesine verilmiş. Alan müsait. Plan hazır olunca hayata geçirmek kolay. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin desteği de arkalarında.

 

Pendik, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Afet Yasası çerçevesinde, İstanbul'da doğrudan yetki verdiği 14 belediyeden biri. Pendik dışında çoğu belediyenin bu yetkinin kendilerine verilmesinden memnun olmadığını ileri süren genç başkan, sınıfın en çalışkan çocuğu görünümünde. Bakın bunu kendi sözleriyle nasıl ifade ediyor: "Bakanlık, resen yetki vermeseydi, biz isteyecektik. Çünkü 3 yıldır çok ciddi çalıştık. Önce psikolojik hazırlık yaptık. Kentsel dönüşüm, Pendik'te 'Bir an önce olsun' ruh haline erişti. Belediye olarak teknik altyapı çalışmalarının önemli bölümünü tamamladık. Öncelikli bölgelerimizi seçtik. Donatı açısından diğer ilçelerden avantajlıyız. Ertuğrul Gazi ve Taşhbayır'da (Kurtköy bölgesi) şu anda siluet çalışmaları yapılıyor. Birbiriyle ahenkli, kentin süuetine uyumlu, kente değer katan bir mimarlık örneği olacak. Dersimizi iyi çalıştık. En iyi tarafımız çalışkan bir talebe oluşumuz. Biz inek talebeyiz."
 
 Kurtköy, yükselen değer
 
Marmara Depremi'nden sonra Pendik'te bir master plan çalışması yapıldığını anlatan Şahin'e göre, depremsel dönüşümde konut açığı var. Depreme dayanıklı konut sayısının Kenan Şahin artırılabilmesi içinse, yeni konut alanlarının cazibesinin de artırılması gerekiyor. Yenişehir ve Çamlık'ta başlangıçta cazibenin az olmasının nedeni de altyapının yetersiz oluşu. Çünkü altyapı olmayınca yatırımcılar o bölgeye yönelmiyor. Artık, bu bölgenin yol, park, okul gibi temel ihtiyaç alanları giderilmiş. Planlı, yaşam değeri yükselen Kurtköy, şimdi İstanbul'un en prestijli bölgesi olmuş.
 
155 bin konut dayanıksız
 
Şahin, deprem riskine kaçak yapıların yol açtığına dikkat çekiyor. Aslında arsa dediğiniz şey de hukuken tarla. Pendik'te, imar uygulamalarının yüzde 70'i tamamlanıp, mülkiyet sorunu önemli ölçüde çözülmüş. 210 bin konutun, 155 bini depreme dayanıksızken, 55 bini dayanıklı hale gelmiş. Şahin, "Birleş dönüş" avantajının, sadece kentin genel siluetine katkı sağlamakla kalmayıp, depreme riskini de bertaraf ettiği inancında.
 
Çarpık yapılaşma
 
Afet Yasası'nın, depreme dayamksız yapıların dönüşmesinin önündeki engelleri kaldırdığını işaret eden Şahin, kentsel dönüşümü hayata geçirirken, kent nüfusunun minimun artmasını öngörüyor. Daha açık bir ifadeyle, "Aşırı emsal artışı vermeyeceğiz" deyip şöyle diyor: "Sorun, Pendik içinde çözülecek. Bunun için de Pendiklinin cebinden bir miktar para çıkacak. Hiç para çıkmadan da çözeriz ama problemli bir Pendik olur. Yaşam ve ulaşım konforumuzu feda etmemek için bir miktar fedakarlık yapılacak. Belediye kaynaklarımızdan destek yapacağız. Şehri depreme dayanıklı hale getirirken, yaşanmaz bir şehir oluşturanlayız. Pendik, spekülatif inşaatçılığın, rant odaklı firmaların alam olsun istemiyoruz. Yaşanılır, çocuklar için güvenli siteler istiyoruz." Caddelere park geleneği ortadan kalkmalı. Yeni şehirlerde mutlaka otopark düzeni olacak. Bu şehrin temizliği açısından önemli. Çok iyi ekipmana sahibiz ama kullanamıyoruz. Yine süpürgecileri devreye sokuyoruz. Temiz şehir önündeki bir engel de çarpık yapılaşma. Pendik'te 250 teknik personelimiz var. Kenti dönüştürmek, sıkıntılı süreç. Geçen yıl 8 bin 500 konuta iskan vermişiz. 2 bin 500 de aktif inşaat var. İmar, yapı kontrol, zabıta birimlerinin çok dinamik olmasıyla yönetilebilir. 150 bin konut dönüşecek, 180 bin yeni konut olacak. Bunları 10 yılda yapacağız. Bu şu demek: Yılda 18 bin konut üretmemiz lazım. 5 milyon Euro hibe
 
Dünya Bankası'ndan, 3.5 milyon, İstanbul Kalkınma Ajansı'ndan da 1.5 milyon Euro hibe aldık. İmar süreçlerimizin hızlanması için bütün arşivimizi dijital ortama aktardık. İşler dijital imzayla yürüyor. Mimarlık ya da mühendislik ofisleri, projelerini elektronik ortamda gönderiyor. Maksimum 10 gün içinde ruhsat veriyoruz. Yapı kontrol süreçlerinin elektronik ortama aktarılması 1 Eylül'de tamamlanacak. Yapı denetim firmalarının da bu sisteme entegrasyonu gerekiyor. Böylelikle yarı kadar personelle var olan işi iki kat hızla yapma imkanı olacak. Ya elemanı iki katına çıkaracaksınız ya da teknolojiye yatırımı yapacaksınız. Ben teknolojiyi seçtim. Riskli yapıların tespiti çok maliyetli. Çok sayıda ciddi statik hesaplar gerekiyor.
 
 Fatma Aksu  / Hürriyet Emlak