Şanlıurfa turizmin başkenti olacak!
Buram buram tarih kokan Şanlıurfa, geleceğin en fazla turist çekmeye aday merkezlerinden biri. Dünyaca meşhur Balıklıgöl‘e bir de Göbeklitepe‘nin eklenmesi şehre gelen turist sayısını daha şimdiden ikiye katlamış durumda
Buram buram tarih kokan Şanlıurfa, geleceğin en fazla turist çekmeye aday merkezlerinden biri. Dünyaca meşhur Balıklıgöl‘e bir de Göbeklitepe‘nin eklenmesi şehre gelen turist sayısını daha şimdiden ikiye katlamış durumda. Şehrin her yerinden adeta tarih fışkırıyor.
Şanlıurfa Belediyesi ve Anadolu Yazarlar Birliği‘nin davetlisi olarak geldiğimiz şehri iki gündür adım adım geziyoruz.
Şanlıurfa‘nın tipik bir Anadolu kenti olarak, misafirperverliğinden son derece memnunuz. Türkiye‘nin dört bir yanından Balıklıgöl Şiir Akşamı ve “Değişen Medyada Gazetelerin Kültüre Bakışı” paneli için gelen 30 civarında şair ve yazarla birlikte Şanlıurfa‘yı geziyoruz.
Şehre adımımızı atar atmaz bizi, Şanlıurfa‘ya has “Sıra gecesi”ne katıldık. Vali Celalettin Güvenç, Belediye Başkan Yardımcısı Fevzi Yücetepe ve Anadolu Yazarlar Birliği Başkanı Necdet Karasevda‘nın ağırladığı sıra gecesinin mekânı da ilginçti. El-Ruha oteli ile birleştirilen mağara, akustiğiyle ve otantik yapısıyla oldukça farklı bir mekândı.
Haleplibahçe‘de temalı park projesi için başlayan çalışmalarda ortaya çıkan Amazon Kraliçelerinin mozaikleri, arkeoloji dünyasının ilgisini Şanlıurfa‘ya çekmiş durumda.
Yine, Haleplibahçe civarındaki yamaçta seksen civarında yeni mağara tespit edildi. Devasa mağaralar bunlarla da sınırlı değil, Dede Osman ve Topdağı mahallelerinde bulunan 400 civarında mağaranın da turizme kazandırılması için başlatılan çalışmalarda sona gelindi.
Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba, büyükbaş hayvan beslemek için Millî Emlak tarafından üreticiye kiraya verilen bu mağaraların boşaltılması için büyük çaba sarf ediyor.
Her birinde 500 civarında büyükbaş hayvan beslenen devasa mağaralar turizme açıldığında, dünyanın ilgisini çekmesi bekleniyor.
Şehir merkezine 17 kilometre uzaklıktaki Göbeklitepe‘deki bulgular ise arkeoloji dünyasını şaşkına uğratmış durumda. Milattan 10 bin yıl öncesine ait olduğu belirlenen anıtlardaki resimlerin bir tür yazı olup olmadığı üzerinde duruluyor. Eğer, kuş ve hayvan resimlerinin sıralanmasıyla ortaya çıkan figürlerin bir hikâye anlatmaya yarayan yazı türü olduğu ispatlanırsa ünlü Hiyeroglif yazılarından önce de insanlığın yazıyı keşfettiği ortaya çıkmış olacak. Bu ise yazının bulunuşuyla ilgili bilgileri altüst edecek.
Nitekim, Göbeklitepe‘ye dünyanın her yerinden bilim adamları ve meraklılar geliyor. Biz orayı incelerken yerli yabancı turist kafilelerinin biri gelip biri gidiyordu.
Hasılı, en başta da ifade ettiğimiz gibi, Şanlıurfa turizmde atağa kalkmış durumda.
Her yerde kazı ve ilginç buluntular var. Bu eserler gün ışığına çıktıkça, Şanlıurfa‘nın turizmde Türkiye‘nin yeni cazibe merkezi olacağını söylemek hiç de yanlış olmaz.
Sefa Koyuncu/Türkiye Gazetesi
Yorum Yaz