Tarihi kültürel miraslar için en büyük tehdit afet ve savaşlar!
Risk Durumlarında Kültürel Mirasın Korunması: Fırsatlar ve Tehditler konulu sempozyumda dünya kültür mirasını tehdit eden riskler masaya yatırıldı
Risk Durumlarında Kültürel Mirasın Korunması: Fırsatlar ve Tehditler konulu sempozyumda dünya kültür mirasını tehdit eden riskler masaya yatırıldı.
Yıldız Teknik Üniversitesi, Uluslararası Anıtlar Sitler Konseyi Risklere Hazırlık Komitesi (ICOMOS- ICORP) ve İstanbul Valiliği İl Özel İdaresi İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB) ortaklığıyla gerçekleştirilen ve dünya kültür mirasını tehdit eden tüm risklerin ele alındığı "Risk Durumlarında Kültürel Mirasın Korunması: Fırsatlar ve Tehditler" konulu uluslararası sempozyum İstanbul'da başladı. İki gün sürecek sempozyuma 36 ülkeden 75 katılımcı sunumları ile katkıda bulunacak.
Sempozyumun açılış konuşmasını gerçekleştiren İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, tarihi ve kültürel mirasların korunmasına yönelik ulusal ve uluslararası tecrübelerin bir araya geldiği sempozyumun tarihimiz ve geleceğimiz açısından sağlam bir köprü oluşturacağını söyledi. İstanbul'un dünyanın en nadide tarih ve kültür şehri olduğunu belirten Vali Mutlu, "Tarih ve kültürel mirasa sahip çıkma konusunda gayretlerimizi artırmamız gerekiyor. Çünkü tarihin en güzel izlerini İstanbul'da birlikte izliyoruz" dedi.
Marmaray kazıları sırasında 8 bin yıllık ayak izlerine rastlandığını hatırlatan Vali Mutlu, şunları kaydetti: "Bu şehirde 8 bin yıllık tarih izlerine rastlıyoruz. Güçlü bir mirasa ve 38 bin 292 mevcut tarihi esere sahibiz. Bu eserlerin 14 bin 258'i kamuda, 24 bin 34 adeti ise sivil yurttaşlarımızın elinde yer alıyor. Son 10 yılda bu eserlerin 3 bin 821 adetine dokunduk ve bunları onardık."
Yıldız Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Turgut Kocatürk, kültürel mirasın korunması konusunda yeni bir anlayışa gerek olduğunu vurguladı.
AFET VE SAVAŞLAR EN BÜYÜK TEHDİT
ICOMOS- ICORP Başkanı Rohit Jigyasu ise, bütün dünyanın kaygı duyduğu bir konu için biraraya geldiklerini belirterek, kültürel mirasın dünyanın birçok bölgesinde meydana gelen afetler ve savaşlar nedeniyle yok olduğunu söyledi. Afetlerle nasıl birlikte yaşanabileceğini öğrenmemiz gerektiğini belirten Jigyasu, "Kültürel mirasın korunması için sosyal çözümler üretmeliyiz. Binaları insanların kullanımına sunmalıyız" dedi.
Dünya Bankası Kentsel Kültür Miras Koordinatörü Anthony Gad Bigio da Dünya Bankası olarak kültürel mirasın tanıtılması ve korunması üzerine faaliyet gösterdiklerini söyledi. Bigio, bu amaçla 2.7 milyon dolarlık harcama yaptıklarını açıkladı.
Kültür Varlığında Risk Azaltma Oturumunda konuşan İstanbul Proje Koordinasyon Birimi Direktörü Kazım Gökhan Elgin, İstanbul'da deprem başta olmak üzere afet risklerinin azaltılması amacıyla altı yıldır "İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi'ni (ISMEP) yürüttüklerini söyledi. Elgin, şöyle devam etti: "Bu kapsamda kültür mirası olan tarihi yapılara ilişkin sismik risklerin değerlendirilmesi ve örnek yapılar için güçlendirme, restorasyon ve restitüsyon çalışmalarının yapılması gibi bir çok faaliyet gerçekleştirilmektedir. Bütüncül afet yönetimi ilkeleri kapsamında yürütülen bu çalışmalarımızı desteklemek, tarihi ve kültürel miras çalışmalarında ortak bir koruma dilinin konuşulmasına yönelik 'Türkiye Koruma Tüzüğü' oluşturmak ve uluslararası alana katkı sağlamak amacıyla Yıldız Teknik Üniversitesi'nin değerli akademisyenleri ile işbirliği halinde tamamlayıcı çalışmalar da yürütmekteyiz. Bunlardan bir diğeri olan 'Risk Durumlarında Kültürel Mirasın Korunması: Fırsatlar ve Tehditler' başlıklı sempozyumunun bir parçası olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz."
ICOMOS-ICORP Türkiye Temsilcisi ve Organizasyon Komitesi Başkanı Doç. Dr. Zeynep Gül Ünal da son yıllarda afetlere dönüşme sıklığı artan doğa olayları ve dünyanın farklı coğrafyalarında devam etmekte olan silahlı çatışmaların dünyadaki önemli mimari ve doğal miras alanlarının geleceğini tehdit ettiğini vurguladı.
"Risk Durumlarında Kültür Mirasının Korunması: Fırsatlar ve Tehditler" konulu sempozyumla; uzun ve kısa vadeli, ani ve uzun sürede ortaya çıkan tüm risklerin tanımlanması ve etkilerinin azaltılması için yapılan ve yapılması planlanan çalışmaların bu alandaki bilim insanları ile paylaşılması ve çözüm önerilerinin geliştirilmesine katkı sağlanması hedefleniyor.
TOKİ Haber
Yorum Yaz