Üç büyüklerin stadyumları kanuni değil!
İstanbul’un takımlarını 1954’den beri izleyen bütün statların tarihi gelişimini bilen Yük. Mühendis Aslan Özmen yazıyor:
“1996 yılında, milletin stadyumları ilkin Mecidiyeköy'deki Ali Sami Yen Stadı ve yanındaki Tekel'in likör fabrikası dönemin Başbakanı tarafından yandaşı olduğu GS kulübüne yıllık 1 TL sembolik bir kirayla 50 yıllığına kiralanmıştır.
Bunu takiben, Fenerbahçe de aynı şekilde FB Stadı'nı kiralamıştır. Bundan 3 yıl sonrada BJK Kulübü, İnönü Stadı'nı benzer şekilde ele geçirmiştir. Bu kararlar, hukuka aykırı idi. Bazı kurumlar haksız kazanç elde etmekteydiler. Stadyumların ‘özelleştirilme' gerekçesi güya bu stadyumları devlet işletemediğinden kulüpler iyi işletirlermiş! Sorarsak, Ali Sami Yen'e gidenler bilirler. ASY Stadyumu bakımsızlıktan çürümemiş midir? FB ve ASY statlarının kulüplere verilmesi bir bakıma savunulabilir.
1965 yılında başbakan olan genç Süleyman Demirel, 1965 yılında FB ve ASY stadlarını inşa ettirirken, şart olarak da arsalarının Beden Terbiyesi'ne devredilmesi öngörülmüştü. BTGM statları yapıp işletecek, kulüpler statlara adlarını vereceklerdi. Nitekim ASY Stadı 1975 yılında, FB Saraoğlu Stadı ise 1980'de tamamlanmıştır. FB kulübü, bugünkü yerinde 15.000 kişilik bir stada sahipti.
GS Kulübü'nün ise yıkılan stat yerindeki arsada basit bir tozlu antreman sahası vardı. BJK'nın ise İnönü Stadı'yla hiçbir ilgisi yoktu. İnönü Stadı 1947 yılında bitirilmiş, özel mimarisi ile dünya literatürüne girmiş; bir sit alanı idi.
Tüm 23 Nisan ve 19 Mayıs gösterileri başta olmak üzere atletizm yarışmaları burada yapılırdı. Bu üç kulüp statları ele geçirir geçirmez pistleri yıktıklarından gösteriler yapılamaz olmuştur. Atletizmin sembolü GS ve FB kulüpleri kendi evlatlarını katletmişlerdir!
Atletizmin ana çöküş sebebi budur. İnönü stadını ele geçiren BJK 15 yıldır, İnönü Stadı'nı yıkıp rant elde etme peşindedir. Bu yakışıksız bir tutumdur. Eski FB stadı zemini bozuk olduğundan, GS ve BJK'da da sahaları olmadığından 10 takımlı İstanbul liginin haftada 4 maçı bu statta oynandığından zemin aralık-nisan arasında balçık tarlasına dönerdi!
Futboldaki zaferler ‘tarla'da kazanılmıştır!
Şimdi BJK bu stadı yıkmaktan bahsetmektedir. Ne hikmetse GS Arena da inşaat süresinde maçlarını oynamak istemektedir. GS kulübü de haftada bir gün vermemek üzere kasılmaktadır. Verse ne olur? Yukarıda söyledik, geçmişte 1975 yılına kadar İnönü'de haftada 4 maç yapılırdı. Daha birkaç hafta önce GS, BJK'nın kendisine ‘yatacağını' düşünerek, centilmenlik yapıp, buyurun bizde oynayın diyordu?
FB Kulübü ise yenilip şampiyonluğu kaybetmesine rağmen BJK'ye stadını öneriyor, bu öneri kabaca BJK tarafından geri çevriliyordu.
Bunlar samiyetsizlik örneğidir:
1- Kendi statlarını bedava kulüplere veren BTGM kulüplere söz geçirememektedir.
2- BJK ne yüzle pişkin pişkin önce reddettikleri FB Stadı'nda maç yapmayı düşünmektedir!
3- BJK bu kadar onuruna düşkünse ve taraftarına güveniyorsa, gider Atatürk Olimpiyat Stadı'nda maçlarını oynar. Tüm bu olayların sebebi, spordan anlamayan kulüp yöneticileridir.”
Spor adamlarımızın artık ‘yetişkin' olmaları gerekiyor.
Yalçın Bayer/Hürriyet
Yorum Yaz