2. Yerel Yönetim Anlayışında Yeni Yaklaşımlar sempozyumunun kentsel dönüşüm konuşuldu!
“Yerel Yönetim Anlayışında Yeni Yaklaşımlar” sempozyumunun ikincisi Okan Üniversitesi Tuzla kampüsünde gerçekleştirildi
“Yerel Yönetim Anlayışında Yeni Yaklaşımlar” sempozyumunun ikincisi Okan Üniversitesi Tuzla kampüsünde gerçekleştirildi. Sempozyum'a İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Seyfullah Hacımüftüoğlu, Düzce Valisi Adnan Yılmaz, İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Türk, Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan, CHP İstanbul Milletvekili Müslim SARI, Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail ERDEM, Kadıköy Belediye Başkanı Av. Selami ÖZTÜRK, Maltepe Belediye Başkanı Prof.Dr. Mustafa ZENGİN, Üsküdar Belediye Başkan Yardımcısı Şadan ÖZKAYA, Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Kahraman EROĞLU, Üsküdar Belediye Başkan Yardımcısı Hasan EKMEN'ın yanın sıra belediye meclis üyeleri, belediye temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Sempozyumda, yerel yönetimlerin önümüzdeki dönemde kentsel dönüşüm başta olmak üzere atacakları adımlara ışık tutacak önemli kararlar alındı.
Prof. Dr. Ali Kahriman: “Modern gecekondu yapmak çözüm değil”
Sempozyum düzenleme kurulu başkanı Prof Dr. Ali Kahriman yerel yönetimlerde yaşanan plansızlığa dikkat çekti. Özellikle kentsel dönüşüm alanında şehirlerin adeta yeniden yapılandığını, yeniden örgütlendiğini belirten Kahriman, bu süreçte risk taşıyan bir çok unsur bulunduğunu belirtti. Kahriman sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle Karadeniz'in kuzeyine doğru İstanbul'un yapılanması konuşuluyor. Ancak, konuşulanlar bir plan ekseninde gitmiyor… Ülkemizde, 40 yılda kent nüfusu üç kat arttı. Kentte yaşayanların oranı %75'lere çok hızlı bir şekilde geldi. Dolayısıyla Almanya'daki gibi kültürel gelişme fırsatı olamadı.
Ben kendime bakıyorum hala göçebe yaşadığımı görüyorum, kalıcı bir yerim yok. Almanya'da bir bölgede 600 yıllık bir köy var. Bu 600 yıllık gelenek var, 600 yıllık kültür var anlamına gelir. Dolayısıyla binaların üç katlı beş odalı beş yüz metrekare olmasına gerek yok, misafir ağırlamıyorlar. Çünkü, aileleri akrabaları aynı bölgede yaşıyor zaten. Bu bizim dezavantajımız mı bilmiyorum. Ama görüyorum ki geçmiş yıllardan hala ders almamışız. İstanbul'u yeniden yapılandırıyoruz ama eski gecekondulaşmanın yerini yenisini koyuyoruz, daha modern araçlarla koyuyoruz. Kentin ulaşımını sosyo-kültürel yapısını düşünmeden düzenliyoruz. İdari yapısını düşünmüyoruz, yapılandırırken tartışmıyoruz, ölçmüyoruz.
“Merkezi yönetim planlama yapmalı”…Belediyelerimizin her biri sosyal sorumluluk anlamında pek çok iş yapıyorlar, pek çok faaliyetleri var. Acaba bunlar bizim toplumsal varlıklarımızı, değerlerimizi, göçten dolayı boşaltılmış bu alanlara yeniden yol yaparak, yeniden köyleri ihdas mı edeceğiz tekrar buralara göç mü götüreceğiz, sayın milletvekilim merkezi yönetimin bu tür konulara planlama esaslı yaklaşması lazım.” Dedi.
Müslüm Sarı: “Küresel ekonomik kriz yerel yönetim sistemini de değiştirdi.”
Sempozyumda konuşan CHP İstanbul Milletvekili Müslim SARI'nın görüşleri şöyle: “Son küresel krizle birlikte hakim ideolojide değişim yaşanırken yeni refah devletinin ip uçları da ortaya çıkıyor. Kriz daha fazla işsizlik, yoksulluğun olduğu bir alanı açtı. Bu alanı kapatmak için yeni sosyal alan oluşuyor. Sadece barınma ve yoksulluğu gidermenin dışında eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi alanları yeniden düşünmeyi gerektiren ve sosyal koruma sistemini daha geniş ve bütüncül perspektiften bakan yeni bir anlayış bu. İçinde örneğin meslek edindirme ve iş guruplarına dezavantajlı grupların katılması var, sosyal içerme var. Sosyal dışlanmışlıkla mücadele etmek var. Yapılması gereken dünyadaki konjoktüre uygun olarak Türkiye'nin kendine özgü sorunlarını da dikkate alan çerçevesi genişletilmiş bir sosyal koruma sistemi örmektir. Bunun iki ayağı var: Bir ayağı klasik yoksullukla mücadeledir. Bir diğeri de sosyal dışlanmışlıkla mücadeledir. Türkiye için özellikle ikincisi son derece önemli.”
Prof. Dr. Korel Göymen: İyi yönetişim çok kapsamlı yapısını ve etkin, etkili, vatandaş odaklı yerel yönetim anlayışını uluslararası boyutları ele alınmalı.
Prof. Dr. Ruşen Keleş: Yerel ve bölgesel demokrasi tartışmalarının yaşandığı günümüzde, demokrasi bir bütündür, parçalara ayrılmaz. Bölgesel, yerel demokrasi olmaz. Ulusal düzeyin altındaki düzeylerde uygulanır sadece.
Prof. Dr. Nihat Falay: Yeni yerel yönetim anlayışını tartışmaya açarken, yerel yönetimlerde ilgili devletin genel kurullarından ayrı bir açıklama yapılamaz.
Doç. Dr. Murat Cemal Yalçıntan: Planlama çok boyutlu bir şey değiştirdiğiniz bir çizgi insanların hayatını değiştiriyor. Bu nedenle kentsel dönüşüm sürecine halkın katılması gerekir.
TEMATİK ATÖLYELER
Katılımcıların kendilerini ifade edebilecekleri, “Tematik Atölyeler”in de yer aldığı sempozyumda konu başlıkları ve alınan kararlar şöyle:
1-Kentsel Dönüşüm / Yerinde Dönüşüm, Mülkiyet Sorunları:
Yoğun yapılaşmayı bir dönüşüm yoksa biz burada yokuz. Bunun çözüm olmadığını kentli artık kabul etmek zorunda.
Küçük parselli yerlerde kamunun anlaşma yöntemleriyle yaptığı çözümler bir çözüm olarak kabul edilemez.
Türkiye'nin geldiği şu yoğun yapılaşmada, kaçak yapılaşmış yerlerdeki mülkiyet sorunlarını birlikte çözecek yeni bir mülkiyet dokusu, sağlam, imara aykırı olmayan, depreme dayanıklı yeni bir yapıyı oluşturacak mülkiyet tapuya tescil edilinceye kadarki sürecin ele alındığı bir yasa olması lazım; bu yasada yöntem olması lazım “Değer Esaslı Yöntem “diyoruz. Bir yönetmelik olması gerekiyor. Burada beklide medeni kanundan gelen, belki de kadastro kanunundan gelen mülkiyet ve mülkiyete ilişkin hakların yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Tapu güvencesi, mülkiyet güvencesinin olmadığı yerde yatırımcı bulmak zordur. Kazan kazan mantığıyla yapılan bir imar uygulamasının olduğu bir kentsel dönüşümün olmayacağını bir kez daha söyleyebiliriz.. Güvenilir herkesin katılacağı bir sistemin oluşmasını istiyorsak güvenilir bir yasa ve yöntem bulmak zorundayız.
2- Yerel Demokratik Platformlar, Katılımcılık: Yerel yönetimlerde yasal yapının, devlet yapılanmasının büyük şehir belediyesine bağlanmasının dışında, halkın sesini yansıtabileceği ya da belediye başkanın halka rağmen çözemeyeceği bir takım sorunları çözerken halkın iradesinden yararlanması gerekmektedir. Bizim sokaktaki vatandaşımızın tümünün siyasette söyleyecek bir sözü varsa, bu sözünü söyleyecek ortamları verebilmektir mesele. Özellikle kentsel dönüşüm konseyleri halkın çok fazla ilgisini çekmektedir. Belediye başkanın sorunları hakça paylaşarak çözümlemesi ülkenin yararına olacaktır. Hukukun getirdiği örgütlenmenin yanında yeni bir gönüllü örgütlenmeyle karşı karşıyayız. Belediye meclislerinin dışında bir örgütlenme modeli, belediye meclislerinde yer alamayan kişilerin de sesini duyurabileceği bir örgütlenme. Bu bizim demokratik kültürümüzün gelişmesine katkı verecektir. Katılımcılığın anlamlı bir şekilde sisteme kavuşturulması gerektiği düşüncesinde birleştik.
3- Metropollerde Ulaşım, Altyapı Sorunları ve Çözüm Önerileri:
Ulaşım ve altyapı konusunda yönetimin tek elden gerçekleştirilmesi; bunun için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerekir.
İşin bütünlüklü bir şekilde plana dayanması gerekir. Yapılan planlara da uyulmalıdır. Planlara uymamanın bir mazereti yoktur.
4-Sosyal Belediyecilik, Sosyal Faaliyetler, E-Belediyecilik, Belediyelerde Örgüt Kültürü ve Örgütsel Davranış: Belediyecilik konusu ancak insan odaklı, çözümleyici, sürdürülebilir farklılıklar olduğunda başarıya ulaşabilir. Vatandaşlar belediyelerin görevlerini bilmiyor, belediyelerin bu konuda vatandaşları aydınlatması gerekir. E-belediyeciliği sorunların çözümü konusunda kullanılması gerekir. E belediyecilik katılımcılığın yanı sıra zamandan tasarruf edilmesini ve hızlı bir şekilde işlerin yapılıp takip edilmesini sağlar. Vatandaşların memnuniyet seviyesinin arttırılması için bu önemli. Sosyal belediyecilikte vatandaşa dokunan, sorunlarını anlayan, onlara hizmet sunan bir belediyecilik anlayışı gerekiyor.
5-Mekansal Dönüşümlerin Çevre ve Kent Estetiğine Etkileri ve Eko-Belediyecilik ve Kentsel Doku: Kent estetiğinin politize edilmesi sakıncalıdır. Kent estetiğinin mimariye, bilime ve işin uzmanlarına bırakılması gerekir. Kentsel dönüşüm sürecinde İstanbul silüetinin ve estetik değerlerinin korunması gerekir. Bunun için binalarda yükseklik sınırlamaları da getirilmelidir.
Yorum Yaz