'Alan bazlı dönüşümü esas alıyoruz'
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) İşbirliği Hasar Tespit Tanıtım Toplantısı, Kızılcahamam Eliz Otel'de yapıldı.
Özhaseki, toplantının açılışında çevre ile ilgili yaptıkları çalışmalara değinerek çevre konusunda esas olanın tabiat dengesinin bozulmaması olduğuna dikkati çekti.
Sanayi devrimiyle üretimin arttığını, çok üretince çok tüketimin tetiklendiğini ve atıkların çoğalmasıyla da dengenin bozulmaya başladığını söyleyen Özhaseki, doğayı kirletenlere karşı önlem alınmasının önemine işaret ederek şehircilik konusunda yapılan çalışmaları anımsattı.
Türkiye'de şehircilik konusundaki tespitlerini paylaşan Özhaseki, planlama ve yasaların çok geç yapıldığını,1950'li yıllarda yaşanan göç dalgası sonucu artan gecekondularla sağlıksız ve kimliksiz şehirlere sahip olunduğunu belirtti. Bunları düzeltmek için çalıştıklarını anlatan Özhaseki, şöyle konuştu:
"Şehircilik alanında önümüzdeki Meclis döneminde, sene başından sonra koyduğumuz ve koyacağımız imarla ilgili birçok hüküm var. Bir kısmı düzenleyici, bir kısmı önümüzdeki yıllara doğru yön verici, bir kısmı halihazırda şikayetçi olduğumuz konulardaki kötülüklerin önünü kesici, parsel bazlı yoğunluk artışları gibi. Bir kısmı da kamunun değer artışlarından pay almasını sağlayacak hükümler gibi. Bunlar gelecek, çalışmalarımız sürüyor."
Bakanlık olarak Güneydoğu'da terörden etkilenen yerlerde yaptıkları çalışmalara ilişkin de bilgi aktaran Özhaseki, "Bu terör örgütlerinin hasarları neredeyse 70 bin haneye ulaşmıştı. Bunların 35-40 bini az hasarlı, onların bedelini ödedik. 25-30 bini oturulmayacak durumda onlar yıkıldı ve temizlendi. Orada planlamalar yaptık, evler yapmaya başladık. Evlerin bir kısmını bitirdik, teslim ettik hak sahiplerine, bir kısmını da devam ettiriyoruz." dedi.
"Hedefimizde yılda 500 bin konutu Türkiye'de değiştirmek var"
Bakan Özhaseki, depremle ilgili ciddiyet, hassasiyet ve farkındalık konusunda faaliyetler yürüttüklerini de dile getirerek "Bunları yapıyoruz, ilgiyi çektik, yasalar da hazırladık. Bu yasalar da yakında gelecek zaten." dedi.
Türkiye topraklarının yüzde 66'sının birinci ve ikinci derecede deprem kuşağında olduğunun altını çizen Özhaseki, bu konuda tedbir almanın, kurallar koymanın önemini vurguladı.
2030'a kadar büyük bir deprem felaketi riskiyle karşı karşıya olunduğunu bildiren Özhaseki, "Peki bunlar bilinirken oturalım mı, seyredelim mi? Sesimizi çıkarmayalım mı? 'Duymayın, konuşmayın' mı diyelim? Bu manada doğrusu üzerimize çok büyük iş düşüyor. Bunları da yapabilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Planlar, programlar hazırladık. İnşallah kanun yakında çıkar, hedefimizde yılda 500 bin konutu Türkiye'de değiştirmek var." dedi.
Özhaseki, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Neredeyse 7,5 milyon bağımsız birimin, ticarethane ve konutun riskli olduğunu gördük ve ve yenilenmesi gerekiyor. Bunun için, İstanbul için bir özel program hazırladık. Anadolu için özel bir program hazırladık. Teşvikler geliyor. Alan bazlı dönüşümü esas alıyoruz. Burada temel hedef özellikle ilçe ve büyükşehir belediyelerinin birlikte çalışarak kendi mahallelerinde, bölgelerinde bu tür risk taşıyan yerleri bir an önce tespit edip, sonra oradaki vatandaşları uyarıp, onlarla anlaşıp yenilemeye geçmeleri. Yenilemeye geçerken birtakım prensipler koyduk. Onları nasıl destekleyeceğimizi tek tek kağıtlara yazdık, kanun halinde inşallah geliyor."
"Ortadoğu'ya yeni bir bomba atılıyor adeta"
Bu yapılacak programda bina bazlı dönüşümlerin de olacağına işaret eden Özhaseki, şunları söyledi:
"Asıl hedefimiz, alan bazlı değişimleri sağlayabilmek. Bunlar yapılırken elbette ki yeni şehircilik ilkesi içerisinde bir şehircilik ortaya koymak ve bunları bir fırsata dönüştürmek. Eğer yılda 500 bin konutu dönüştürürsek nereden baksan 100 milyar liraya yakın bir inşaat maliyeti var. Bunların alt, üstyapısı, çevre düzeniyle birlikte, hanelerin içerisinde konulacak eşyaların da bir kısmının yenilendiğini düşünürseniz. Bir 100 milyar liralık daha ekonomiye girdi sağlanacak. 200 milyar lira piyasa da dönecek bir para var. 250 sektörde canlanma olacak. İstihdam 6,9 iken inşaatta yüzde 10'lara çıkacak. Bizim belki de şu sıkıntılı ekonomik ortamda ekonomimizi ayağa kaldırabilecek en önemli argümanımız olarak duruyor bu işler. Bunları yapmalıyız."
Bakan Özhaseki, dünyada bin bir türlü zorluk yaşandığına dikkati çekerek yakın coğrafyadaki bu zorlukları Türkiye'nin birebir yaşadığını söyledi.
Bir taraftan PKK ile bir taraftan FETÖ denen bela ile savaşıldığını aktaran Özhaseki, "Dışarıda devasa işler var. Olabilir, onlara takılıp kalmayacağız. İşte Trump'ın yaptığı iş hepimizi derinden yaralıyor. Ortadoğu'ya yeni bir bomba atılıyor adeta. Tamam onları konuşacağız, tepkimizi vereceğiz, müthiş bir refleks göstereceğiz ayrı bir şey ancak burada biz kendi işimizi de yapacağız." değerlenmesini yaptı.
İl müdürlerine uyarı
Toplantıya katılan il müdürlerine de öneri ve uyarılarda bulunan Özhaseki, "İnisiyatif kullanın. İki de bir Bakanlığa dönüp 'Ne yapacağız?' diye sormayın. Vicdanınıza uyan işi yapın." dedi.
İl müdürlerinden sadece kamuoyunu meşgul eden, siyaseten bir sonuç doğuracak ve şehir dengeleri noktasında sıkıntıya sokacak konular varsa onları Bakanlığa sormalarını isteyen Özhaseki, çözüm odaklı olmaları, yatırımcılara yol göstermeleri, personel ve vatandaşlara iyi ve ilgili davranmaları, çevreyi kirletenlere karşı en şiddetli cezaları yazmaları ve ormanları tahrip edecek şekilde taş ocağı kurmak isteyenlere izin vermemeleri konusunda da uyarıda bulundu.
Bakan Özhaseki, Sıfır Atık Projesi'ni de değinerek, bu kapsamda atıklarını ayrıştıran belediyelere Bakanlığın araç fonundan hibe verileceğini, sıfır atık konusunda eylem planlarının hazırlandığını ve sıfır atık konusunda gelecek yıl için Ankara'nın tüm kamu kuruluşları ve büyük işletmelerini hedeflediklerini kaydetti.
5 dakikada tapu
İl müdürlerine ulaşılabilir olmaları konusunda da çağrıda bulunan Özhaseki, yapılan memnuniyet anketlerinde 2017'de Bakanlığın memnuniyet oranın yüzde 90'larda olduğunu söyledi.
Bu oranın tapu ve kadastro müdürlüklerinde yüzde 90'ların üzerinde olduğunu aktaran Özhaseki, "Daracık yerleri var, çok yoğun bir iş yükü var tapuda, yüzde 90'ların üzerinde. Önümüzdeki günlerde '5 dakikada tapu' diye bir sisteme geçiyoruz, elektronik ortamda. Yüzde 100'leri bulacağız memnuniyette. Bekleyen olmayacak, şikayetçi olan olmayacak. Bizim hedefimiz bu." diye konuştu.
Çevre ve şehircilik konusunda hedeflerini yüksek tuttuklarını vurgulayan Özhaseki, maddi finansman konusunda çalıştıklarını ve bir finansman modeli geliştirdiklerini, yakın zamanda bunu da il müdürleriyle görüşeceklerini ifade etti.
DASK Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kayacı da çalışmalarını gayretle sürdürdüklerini belirterek "DASK olarak olası büyük bir deprem durumunda muhtemel yükümlülüklerimizle ilgili yeterli kaynağımız, yaklaşık 17 milyar liralık bir ödeme kapasitemiz bulunmaktadır. DASK kurulduğu günden bugüne kadar yaptığımız hasar ödemeleri de 180 milyon lirayı bulmuş durumdadır." dedi.
Kayacı, bütün konutların sigorta güvencesi altına alınmasını hedeflediklerini kaydetti.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürü Banu Aslan Can da olası deprem felaketlerine karşı Bakanlık olarak yaptıkları çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
Yorum Yaz