Alman gayrimenkul devi Graebner, Haliç'i baştan sona yenilemek istiyor!
5 yıl önce Türkiye'ye yatırım için gelen Alman gayrimenkul devi Graebner, "İyi ki gelmişim, Almanya'dan sonra ikinci büyük ülke oldunuz" dedi. Türkiye'de kalıcı olmaya karar veren Graebner, Haliç'i baştan sona yenilemenin planlarını yapıyor
Erwin Walter Graebner, Osmanlı'nın Alman mimarlarından olan dedesi Julius Wilhelm Graebner'in izini takip ederek ülkemize gelen bir yatırımcı. Almanya'nın en büyük gayrimenkul yatırımcılarından olan Graebner, 2007'de "Türkiye'ye gidiyorum" dediğinde çevresinden büyük tepki almış. Hatta kendisine "Emin misin, intihar ediyorsun" diyenler bile olmuş. Ancak o aradan geçen 5 yılda ne kadar isabetli bir karar verdiğini düşünüyor. Bugün kararından dolayı son derece mutlu Alman yatırımcı. Çünkü ona göre Türkiye bugün bambaşka bir yerde. Krizin ülkeyi teğet geçtiğini söyleyen Graebner'e göre Avrupa'da Almanya, Türkiye ve Polonya lider olarak yoluna devam ediyor. Hatta Almanya'dan sonra Türkiye'nin geldiğini söylüyor. Hem dünyada hem Avrupa'da farklı bakış açısı ile inanılmaz bir yere geldiğini anlatıyor. "2007'de imza atarken ben de bu derece büyüceğimizi tahmin etmemiştim" diyerek itirafta bulunan Graebner, ekliyor: "Bütün Alman işadamı dostlarıma Türkiye'de yatırım yapmaları konusunda tavsiyede bulunuyorum. Türkiye'nin fahri konsolosu gibi çalışıyorum..." Graebner'in Türkiye'de yatırım hikâyesi Amplio'nun kurucu ortağı Alaeddin Babaoğlu ile birlikte dünyanın 15 Altın Leeds sertifikalı otelinden biri olan Haliç Hilton Garden Inn projesi ile başladı. Şimdi iki ortağın gündeminde ağırlıklı olarak Sütlüce'deki kentsel dönüşüm projesi var. Geçtiğimiz günlerde Türkiye'ye gelen Graebner ve Babaoğlu ile birlikte bir araya geldik ve yeni Haliç'i konuştuk.
HALİÇ'TE YÜZECEĞİM
İmza attığınız tarihten bu yana Haliç'te ne değişti? A.B.: 2007'de yatırım için imzalar atıldı. Bay Graebner çok önceden buranın kokusunu aldı. Bize gözü kapalı güvendi, en önemlisi de projeye inandı. Şimdi ne kadar haklı olduğunu görüyoruz. Bugüne kadar bölgede çok güzel bir tünel, kongre merkezi yapıldı, bir 5 yıldızlı otel açıldı. 2007'de burada hiçbir şey yoktu. Şimdi bizden başka burada Minyatürk, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Rahmi Koç Müzesi var... Şimdi de Zaha Hadid'in tasarladığı Sabancı Müzesi geliyor. Hepsi inşaat halinde. Bir de buraya artık deniz suyu girmeye başladı. Bölgede doğaya saygılı özel alanların oluşturulması gerek. Hatta iki adada kürek kiralayıp temiz suda kürek çekmek ve balık tutmak mümkün olacak. Temiz suda binecek küreği çekeceksiniz. Denize bile gireceğiz. Ahşap konstrüksiyonlar üzerine ve kazıklara çakılmış bungalov tarzı binalar yapılacak...
Sizin kentsel dönüşüm projenizin içinde kreşler, sanat okulları, cami vs. gibi yerler olacak... Bu projenin Beyoğlu Belediyesi öncülüğünde yapılması çok önemli. Çünkü bunlar Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan'ın vizyonuyla yapılıyor. Projenin içinde kreş olmasını önemsiyorum. Üstelik kesinlikle herkesin yollayabileceği bedava kreşler olacak. Sanat Okulu'nun da olması Ahmet Başkan'ın isteği. Bir de daha yapılmadan Mimar Sinan ödülü alan bir cami projemiz var.
İŞTE YENİ KURUÇEŞME ARENA
l Kuruçeşme Arena tarzında bir yer de olacakmış burada? A.B.: Tam burası (yukarıda işaretli olan alan)... 2 aya kalmadan faaliyete geçecek. Eyüp Belediyesi'nin yaptığı bir yer. Projeyi ise Emre Arolat çizdi. Valencia'da, Barselona'daki gibi binalar yapıldı oraya. Üzerine çimenlerle kaplı çok değerli enteresan bir bina yapıldı... Eğer bir değişiklik olmazsa adı da Haliç Kültür Merkezi olacak.
YABANCI FONLAR İLGİ GÖSTERİYOR
Haliç projesi bittiğinde nasıl bir yer hayal ediyorsunuz? Bu işi büyütelim istiyoruz. Ancak her şeyi biz yapalım diye bir derdimiz yok. Önemli olan bütünlüğün bozulmaması. Ne kadar doğru iş yaptığımızı yabancı fonların bize gösterdikleri büyük ilgiden anlıyoruz. Anlaşırsak, Haliç'te çeşitli mahalleler almak istiyoruz. Bu şekilde bir bütün halinde dönüşüme devam etmek istiyoruz.
HALİÇ'TEKİ OTEL YÜZDE 100 DOLU
Sizin orada bir de Hilton oteliniz var, nasıl memnun musunuz? Burası resmi olarak aralık sonunda açıldı ancak 8 aydır açık. Şu anda 201 odamız da yüzde 100 dolu. Oda fiyatları da ortalama 250-230 euro. Filipinler, Japonya ve Amerika'dan müşterilerimiz var. Doğrusu ilk etapta bu kadar yüksek talep beklemiyorduk. Ancak çevrede daha fazla restoranın açılması lazım. Kahve Dünyası'nın ve Güllüoğlu Baklavacısı'nın gelmesi bölgenin canlanmasına neden olacaktır. Bundan sonra ise Türkiye'de çöp arıtma tesisi kurmak istiyorum. Alternatif enerji üretiminin yanı sıra çöp imha tesisleri kurmak istiyoruz. Yine enerjiye dönüşebilecek teknolojilerdeki yatırımlarla ilgileniyoruz.
KEŞKE YUNANİSTAN TÜRKİYE'YE BAĞLANSA
Alman işadamı, "Erdoğan zamanında doğru söylemiş. Ekonomik kriz Türkiye'yi teğet geçti. IMF'ye kredi verecek duruma geldiniz. Keşke Yunanistan size bağlansa ve Türkiye'nin bir bölgesi olsa, oradaki sorunlar da çözülür. Ben yerel yönetimi de tebrik etmek istiyorum. Çok şaşırdım. Bu kadar düzgün, bu kadar hızlı çalışan başka bir yerel yönetimle, dünyanın hiçbir yerinde çalışmadım. Yatırımcıyı ikna edip desteklemesi, yatırımcıya güç veriyor" dedi.
DOLAYLI OLARAK BİRBİRİMİZE BAĞLIYIZ
Graebner Türkiye'nin geleceği ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Tayyip Erdoğan inşallah çok uzun süreler görevde kalır. Hem bölge hem de Avrupa için onun büyük bir stabilite faktörü olduğunu görüyorum. Endirekt birbirimize bağlıyız. Alman kamuoyu tarafından baktığımızda hem Türkiye hem de Erdoğan çok iyi görülüyor. Pozitif görünüyor."
Sinan Özedincik/Sabah
Yorum Yaz