Antalya’daki 120 bin konutun yüzde 78’i risk altında
Geleceğin Türkiyesi’nin temel meselelerinden olan kentsel dönüşüm konusu, “Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Zirvesi”nde ele alındı
Deprem riski olmayan, çevre dostu, enerji verimliliği yüksek daha nitelikli konutlar, binalar ve şehirler inşa etmenin yollarının konuşulduğu zirve, Antalya'da Harrington Park Resort Hotel'de gerçekleşti. T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu'nun katkılarıyla gerçekleştirilen zirveye Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) üye temsilcilerinin desteğiyle katılım sağladı.
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın katkılarıyla gerçekleştirilen, “Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Zirvesi”nde gelecek 20 yılda ülke gündeminin en önemli konularından biri olacak “Kentsel Dönüşüme” ilişkin tüm bilinmeyeler masaya yatırıldı. Zirveye konuşmacı olarak katılan Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) Genel Sekreteri Meltem Yılmaz; bulunduğu coğrafya gereği depremin her zaman büyük bir risk olduğu Türkiye'de bilinçsiz ve yanlış yapılanma yüzünden daha fazla acı yaşanmaması için su yalıtımının önemini anlatan bir sunum yaptı.
Zirvenin açılış konuşmalarını Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Deniz Karataş, Antalya Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Yusuf Kadı, İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu Başkanı Tahir Tellioğlu yaptı. Deniz Karataş, konuşmasında önemli bir konuya da vurgu yaptı ve Antalya'daki 120 bin konutun yüzde 78'inin risk altında olduğunu söyledi.
BİTÜDER Genel Sekreteri Meltem Yılmaz; kamu, özel sektör, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarından pek çok katılımcıya kapılarını açan zirvenin “Kentsel Dönüşüm'de İnşaat Malzemeleri Sektörünün Önemi” adlı ikinci ana oturumunda konuştu. “Kentsel Dönüşümde Su Yalıtımının Önemi” başlıklı sunumunda Meltem Yılmaz, kentsel dönüşümle yıkılıp yeniden yapılacak binalara su yalıtımı uygulanmasının olası depremlere karşı alınabilecek en önemli tedbir olduğunu belirtti.
Rakamsal verilerle ülkemizin olası depremlere karşı hazırlıksız olduğunu gözler önüne seren Meltem Yılmaz şunları söyledi: “İstanbul'da 1999 depreminin ardından incelenen 55 bin 651 konut ve işyerinin yüzde 79'u hasarlı bulundu. Bu binaların yüzde 64'ünde korozyon tespit edildi. Bu da söz konusu binalarda su yalıtımı olmadığı için taşıyıcı sistemlerindeki demirlerin çürümüş olduğu anlamına geliyor. Su yalıtımsız bir bina 10 yıl sonra taşıma kapasitesinin yüzde 66'sını kaybediyor. Türkiye geneline baktığımızda 19 milyon konut olduğu ve bunların 6,5 milyonunun deprem açısından riskli bina statüsünde bulunduğunu görüyoruz. İstanbul'un, 19 ilçesinde son yapılan incelemelere göre 700 bin binanın 300 bininin riskli bina sınıfında olduğu ortaya çıktı. Bu rakamlar kentsel dönüşümün ne kadar önemli bir gereklilik olduğunu da ortaya koyuyor. Zirve için bulunduğumuz Antalya'da da 120 bin konutun yüzde 78'inin risk altında olduğunu üzülerek öğrendik. Benzer bir araştırmanın diğer illerde de yapılması durumunda çarpıcı sonuçlar ortaya çıkacağını düşünüyoruz.”
Depremin kader olmadığına, sağlam binalar inşa ederek depremin yıkıcı etkilerinden kurtulabileceğimize dikkat çeken Yılmaz, “Türkiye gibi nüfusunun yüzde 95'inin deprem kuşağı üzerinde yaşadığı bir ülkede su yalıtımı bir bina için hayati öneme sahip. Bugüne kadar yaşadığımız deprem sonrasındaki acı tabloları bir daha yaşamamak adına alacağımız ilk tedbirlerden biri mutlaka su yalıtımı olmalı. Ancak ülkemizde maalesef su yalıtımı henüz zorunlu bir standart haline gelmedi. Bakanlığın bu konuda çalışmalar yaptığını biliyoruz. Kentsel dönüşüm sürecinin henüz daha başındayken su yalıtımı zorunlu bir standart haline gelirse; daha dayanıklı, uzun ömürlü, güvenli, sağlıklı ve konforlu binalar yapabiliriz” diye konuştu.
BİTÜDER Genel Sekreteri ayrıca merdiven altı üretimle mücadele için Bakanlığın bu alandaki piyasa gözetim denetim faaliyetlerinin de önem taşıdığını vurguladı.
İki ana oturum, iki de özel oturumun düzenlendiği zirvede; kentsel dönüşüm sürecinde yapılması gerekenler, kentsel dönüşümde karşılaşılacak zorluklar ve çözüm yolları, kentsel dönüşümün ekonomik boyutları, kentsel dönüşümün hukuki süreci ve kentsel dönüşüm sürecinde gayrimenkul değerlemenin önemi gibi birçok konu ele alındı.
Yorum Yaz