Bağdat Caddesi’ndeki Asuman Apartmanı'nda yıkım baskısı!
Kentsel dönüşüm yasasıyla birlikte müteahhitlerin gözü lüks semtlere çevrilirken, buralardaki daire sahipleri 2/3 kuralını bahane gösteren bazı müteahhitlerin baskısına maruz kalıyor. Bu tablolardan biri de Bağdat Caddesi’nde yaşanıyor
Afetlerde zarar görmesi muhtemel binaların yıkılıp yeniden yapılmasını öngören kentsel dönüşüm yasası, amacından saptırılarak lüks semtlerde müteahhitlerin vatandaşlar üzerinde baskı oluşturmasına neden oluyor.
İstanbul'un çok değerli semtlerinde eski binaları yıkıp yenilerini yapmak isteyen bazı müteahhitler özellikle 2/3 kuralını bahane göstererek hak sahiplerine yoğun baskı yapıyor. Bu durumun en çok rastlandığı bölgelerden biri ise Bağdat Caddesi. İstanbul'un en pahalı gayrimenkullerinin bulunduğu bölge geçtiğimiz günlerde açıklanan bir rapor ile de gündeme gelmişti.
Bölgedeki binaların yüzde 80'inin yıkılacak durumda olduğunu iddia eden rapor Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar tarafından yalanlanırken, Cadde'deki Asuman Apartmanı'nda yaşanan olay ise bölgedeki durumun ciddiyetini, çok net bir şekilde ortaya koyuyor.
Ev sahibine baskı
Asuman Apartmanı, Bağdat Caddesi'ne paralel ara sokaklardan biri olan Kantarcı Rıza Sokak'ta bulunuyor. Cadde'ye uzaklığı 50 metre civarında. Yani çok değerli bir noktada bulunuyor. Apartman 1967 yılında yapılmış. Depremleri görmüş geçirmiş. 12 daireli bu binanın sakinlerinden biri olan Bolat ailesi ise şu sıralar apartmanda tek başlarına doğalgazları kesilmiş bir şekilde yaşıyor.
Oldukça yaşlı olan Naciye Bolat, bina yapıldığından beri orada oturuyor. Yanında ise kız kardeşi Canan Bolat ile oğlu Nuri Bolat var. Bolat ailesi depremden sonra binanın incelenmesi için ısrarcı bile olmuşlar. 2002 yılında bina incelenmiş ve bazı eksiklikler tespit edilmiş.
Kapıcı da terk etmiş
Geçen 10 yılda ise binanın daha fazla eskidiği bir gerçek. Bu binanın yenilenmesi gerekiyor ve Bolat ailesi de bunu istiyor ama karşılaştıkları kötü muamele onları zor durumda bırakmış.
Bulunduğu yerden dolayı Asuman Apartmanı ile çok sayıda müteahhit ilgilenmiş. Bölgedeki müteahhitler genelde 4 daire alırken, bu firma hem 6 daire istemiş hem de konutların metrekarelerini küçük yapacağını söylemiş. Fakat kat sahiplerinin çoğu bir şekilde bu firmayla anlaşmış. O firmayla anlaşan kat maliklerinin hepsi de binayı boşaltmış. Bolat ailesi ise firmayla anlaşmamış ve binada yalnız başlarına oturmaya devam ediyor. Bina yöneticisi de apartmanı terk etmiş. Kapıcısı bile gitmiş. Kimse doğalgaz faturasını ödememiş. Böyle olunca da apartmanın tüm doğalgazı kesilmiş. Bolat ailesi de elektrikli ocakla ısınmaya çalışıyor. Binanın durumu ise içler acısı…
Aile ihtarname çekti
Firma kentsel dönüşüm kanunundaki 2/3 kuralını bahane gösterip ‘binayı yıkacağız' derken, Bolat ailesi ise kat Mülkiyeti Kanunu'nun geçerli olduğu bina için anlaşmaya yanaşmıyor. Bolat ailesi, bina yöneticisine 'Kat Mülkiyeti kapsamında oy birliği kuralı dikkate alınmadan kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmaya zorlama' nedeniyle ihtarname çekti.
Lüks semtler tamam ama ya diğerleri?
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz da, bu gibi olayların lüks semtlerde sıkça yaşandığını belirterek, bu sorunun kat malikleri arasında çok ciddi husumetlere bile yol açtığını söyledi. Kiraz, kentsel dönüşüm yasasının hala uygulanamadığını belirterek, yasanın müteahhitler tarafından lüks semtlerde oturanlar için bir baskı olarak kullanıldığını ve şimdiye kadar çok sayıda ihtarname çektiklerini söyledi.
Müteahhitlerin ortaya çıkacak rant yüzünden İstanbul'un değerli semtlerinde yasaları hiçe sayarak baskı kurduklarını anlatan Kiraz, şunları söyledi:
“Yasaya göre riskli binaların tespit edilmesi gerekiyor. Bu riskli binaların çoğu da Bağcılar ve Kağıthane gibi ilçelerde bulunuyor. Buralardaki binalarda yaşayanlar büyük risk altında ama kimse gidip oradaki riskli binaları tespit etmiyor. Herkesin gözü Bağdat Caddesi, Beşiktaş ve Etiler gibi bölgelerde. Burada yaşayan vatandaşlar da hem mağdur hem taciz ediliyor. Kat Mülkiyeti'nin geçerli olduğu yerlerde 2/3 kuralı uygulanmaya çalışılıyor. Mesela Bağdat Cadde'deki tespitler tamamlanmak üzere ama burada Kat Mülkiyeti Kanunu geçerli. Bir kişi ‘hayır' dese bile binayı yıkamazsınız. Tespitlerin bir an önce riski yüksek ilçelerde yapılması ve yıkımlara başlanması gerekiyor.”
Yavuz Karaman
Yorum Yaz