Doğan Hasol: Kentsel dönüşüm bireysel kararla olmaz!
“Kentsel dönüşüm yapılmalı, ancak Samsun’da ya da İstanbul Sulukule veya Kadıköy Fikirtepe’de olduğu gibi değil” diyen mimar Doğan Hasol, daha ‘emsal’ kargaşasının bile çözülemediğini belirtti.
Yapı Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mimar Doğan Hasol, kentsel dönüşümün şehircilik biliminin gereklilikleri yerine getirilerek, çağdaş planlama yöntemleri ve ilkeleri uygulanarak yapılması gerektiğini bildirdi. Hasol Yapı Dergisi'nin son sayısındaki yazısında, belediyelere ait olması gereken yetkilerin merkezi yönetime geçmiş olmasının da kabul edilir bir durum olmadığını kaydetti.
Çevre ve Şehireilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ‘ın afet riski altındaki alanların dönüşümünü Türkiye'nin 700 yerinde aynı anda başlatacaklarını söylemesinin iddialı bir söylem olduğunu belirten Hasol "İnanılması ve gerçekleştirilmesi güç bir iddia" dedi. İddianın yanı sıra planlama anlayışından uzak noktasal, bireysel kararlarla İstanbul'un değerlerinin korunması olanağının bulunmadığını belirten Hasol, "Kentsel dönüşüm Samsun' da ya da İstanbul' da Sulukule veya Kadıköy Fikirtepe, de yapıldığı gibi olmamalı" uyarısında bulundu.
Emsal ranta dönüşmüş
Kentsel dönüşüm alanlarında, emsal kargaşasının yaşandığına vurgu yapan Doğan Hasol, şu Uyarılarda bulundu: "Bakan, kentsel dönüşüm alanlarında 3 emsalin üzerine çıkmayı düşünmediklerini söylüyor. Bilindiği gibi 3 emsal, zemin üstünde arsa yüzölçümünün 3 misli kadar inşaat yapılması anlamına geliyor. Ne var ki bu tanım çok aldatıcı, çünkü bu hesaba bodrumlar katılmıyor. Şu anda İstanbul' da büyükçe arsaların hemen tümü yerine göre 6-7 kat bodrum yapılacak şekilde (hatta bazen de dinamitle kayalarak parçalanarak) kazılıyor ve kullanıma açılıyor. Sonuçta arsada bir ağaç dikecek yer kalmıyor. O alanlar metrekareden sayılmadığı için, 3 olarak sınırlandığı söylenen emsal gerçekte 11 -12'yi bulabiliyor. Yapsatçı anlayışa göre eskiden binaların karı çatı katlarındaydı, şimdi bodrumlarda. Bu danışıklı dövüşün örnekleri sayılamayacak kadar çok. Sayın Bakan umarım bu durumun farkındadır."
Koca şehir yok ediliyor
Bugün olduğu gibi planlama anlayışından uzak, noktasal, bireysel kararlarla İstanbul' un değerlerinin Korunması imkanın olmadığını belirten Doğan Hasol, "Temel plan kararları olmadan yoğunluk ve yüksekliğe ilişkin şehircilik kurallarını altüst ederek şehri gökdelenlerle, alışveriş merkezleriyle, sıkışık ve anormal yükseklikteki konutlarla, alt - üst geçitlerle doldurmak İstanbul' u yok etmekle eşdeğerdir. Ne yazık ki bugün İstanbul' da yapılan budur. İstanbul toprak rantı ve spekülasyon hırslarına teslim olmuş durumda. Nüfus patlamasıyla İstanbul yatayda ve düşey de yoğunlaşıyor" ifadesini kullandı.
İstanbul' a plansızlığın hakim olduğunu savunan mimar Doğan Hasol, “Var olan planlar delik deşik. Onaylı İstanbul Ulaşım Plan bile uygulanmıyor. Ülke çapında da durum farklı değil. Kentleşme Şurası sonucunda kabul edilen Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem planı (KENTGES) da uygulanmıyor. TUBİTAK'ın 2023 Vizyon Projesi de yine öyle ... TUBİTAK'ın 2003 - 2023 Strateji Belgesi ne oldu acaba?" diye sordu.
Geleceğin mega kenti nasıl olacak ?
İstanbul'un geleceği hakkındaki kararların çağdaş, bilimsel planlama anlayışıyla belirlenmesinin gerektiğinin altını çizen Doğan Hasol, "Geleceğin İstanbul'u nasıl olacak? İstanbul, yaşanması, güç, yoğun yapılaşmalı, ağır nüfus baskısıyla boğulmuş bir şehir mi, yoksa eşsiz tarihi ve kültürel birikimini de koruyan emsalsiz doğal zenginlikleriyle çağdaş bir şehir mi olacak, öncelikle bu kararın verilmesi lazım" diye konuştu.
Sedat Yılmaz/ Sözcü
Yorum Yaz