Faruk Göksu ve Kentsel Dönüşüme Destek Platformu'ndan 250 uzmanla yeni dönüşüm modeli!
Kentsel Dönüşüme Destek platformundaki 250 uzman, şehir planlamacısı Faruk Göksu öncülüğünde yeni bir dönüşüm modeli geliştirdi. Mahalleler bazında dönüşümü öngören sisteme göre belediyenin, hak sahibinin ve inşaatçının elini taşın altına sokması gerekiyor
Türkiye'de kentsel dönüşümün doğru ve sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için yıllardır çalışmalar yürüten ünlü Şehir Plancısı Faruk Göksu, ‘Kentsel Dönüşüme Destek' platformuyla alternatif bir dönüşüm modelini ortaya koydu.
2011 yılında ‘3 Ada 1 Ada' programını başlatan ve 3 adanın bir araya gelmesiyle dönüşümün daha sağlıklı yapılabileceğini öne süren Göksu, yaptıkları incelemeler sonucunda bu programın da dönüşüm için yeterli olmadığını gördüklerini söyledi. Bunun üzerine çalışmalarını genişlettiklerini anlatan Göksu, “İstanbul'daki adalarda yoğun yapılaşma var. 3-4 emsal kullanılmış. Dönüşümde bu emsaller olmayacak. Bu nedenle 3 Ada 1 Ada programı yetersiz kaldı. Bu sistem önümüzü açtı ve oradan iyi sonuçlar çıkarttık. Ama bu da doğru dönüşüm için yeterli olmadı ve bir üst aşamaya geçtik” dedi.
Üst aşamada mahalle ölçeğinde dönüşüm programları öngördüklerini anlatan Göksu, “Adalardan daha büyük alanların planlanması gerektiği ortaya çıktı. Bunu da mahalle ölçeğinde yapabiliriz. Kamusal alanları, sosyal alanları, ticari alanları mahalle ölçeğinde çözebiliriz” diye konuştu.
27 örnek mahalle seçildi
Göksu, ‘Mahalle' programı için İstanbul'un Zeytinburnu, Kadıköy, Esenler ve Bağcılar gibi 17 ilçesinde 27 mahallede çalışmalara başladıklarını ifade ederek, şunları söyledi:
“Mahalleler 300-400 bin metrekare büyüklüğünde ve buralarda 30-40 bin kişi yaşıyor. Mahalleler ölçek olarak birçok gereksinimin karşılanabileceği büyüklükte. Sosyal alanlar oluşturulabilir, meydanlar yaratılabilir. Bu mahallelerin dönüşümü için 250 kişiden oluşan mimarlar, plancılar, sosyologlar fikir üretip, birlikte çalışıyor.”
Faruk Göksu, Mahalle programında 3D ilkesini temele koyduklarını belirterek, bunların damar, düğüm ve dokudan oluştuğunu anlattı. İlk olarak mahalleye damarlar çizdiklerini ve bunların ana yolları oluşturduğunu ifade eden Göksu, şu bilgileri verdi:
Yüzde 25 imar artışı şart
“Mahalleye damarlar atıp tahliye koridorları ve kamusal alanlar yaratacağız. Düğümde ise her mahallede 2 odak yaratılması planlanıyor. Kamusal ve ticari odak mahallerin belli yerlerine koyulacak. 3 adıma ise 2-3 adanın birleştiği dokular oluşturulacak. Burada mahalledeki yapılaşma birbirini dengeleyecek şekilde tasarlanacak.”
Bu sistemde belediyenin yüzde 25 imar artışı vermesiyle hayata geçirilebileceğinin altını çizen Göksu, işleyişle ilgili şunları söyledi:
“Belediye yüzde 25 imar arttırıyor. Arsa sahipleri de kendi haklarından yüzde 25 feragat ediyor. Çünkü yüzde 25 artış müteahhidi kurtarmıyor. Vatandaşın 100 metrekarelik konutu 75 metrekareye düşüyor ama yeni yapılan konutun değeri çok daha fazla oluyor. Bu değer de vatandaşa kalıyor. Kentler fazla imarı kaldırmaz. Herkesin elini taşın altına koyması gerek.
‘Yapsatçılara gün doğacak'
Göksu, kentsel dönüşüm yasasının çıkmasıyla dönüşümün kaçınılmaz hale geldiğini belirterek, kentsel dönüşüm alanlarının büyük bir pazar haline geldiğini söyledi. Ancak büyük ölçekli inşaat firmalarının yerine küçük ve orta ölçekli yapsatçıların devreye girebileceğinin altını çizerek, “Dönüşüm alanlarında yüksek emsaller verilmeyeceği için kar marjları da düşük kalacak. Büyük firmalar için cazip olmayan bu alanlar yapsatçılar için iyi bir fırsat sunacak” diye konuştu. Faruk Göksu, mahalle ölçeğinde dönüşümlerle bir araya gelenlerin kendi projelerini kendilerinin geliştirmesine olanak tanıyacağını belirtti.
‘Rant eşit bölüşülmeli'
Göksu, eşitlik ilkesi adına bir kentte verilecek imar artışının tüm ilçelerde aynı oranda verilmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
“İmar hakları transfer edilmeli ve satılmalı. İstanbul'da yüzde 25 emsal arttırıldığında bundan herkes faydalanmalı. Ama yoğunluğu fazla yerlerde bu hak inşaat olarak kullandırılmamalı. Ama yoğunluğu düşük bölgelerde inşaat yapmak isteyenlere bu hak satılabilmeli. Bu sayede oluşacak rant da toplum tarafından eşit olarak paylaşılabilir.”
‘KentteKent' programına başlıyor
Göksu, Mahalle programının ardından 2013 yılında ise ‘KENTteKENT' Programı ile kent ölçeğinde Mekansal Gelişim Strateji Çerçevesi ile bütüncül bir yaklaşımı ele alacaklarını belirterek, ‘Afet Riski Azaltma Yasası'nın uygulanması süreci içinde ‘dönüşümde öncelik nasıl belirlenecek, finansman nasıl karşılanacak, planlama bütünlüğü nasıl kurgulanacak ve yapı yoğunluğu ne kadar artırılacak' konularına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Yavuz Karaman/Milliyet
Yorum Yaz