Gayrimenkul Hukuku Derneği: Afet Yasası komşuları birbirine düşürdü!
Gayrimenkul Hukuku Derneği, Afet Yasası ilgili sürece daire basın açıklaması yaptı
Gayrimenkul Hukuku Derneği olarak bundan 3 ay önce yapmış olduğumuz açıklamada;
a)Kentsel dönüşüm yasasına karşı olmadığımızı,
b)Ancak ciddi eksiklikleri olduğunu ve derhal düzeltilmez ise ciddi sorunlar oluşacağını, hukuksal davalar ve Türkiye'nin AİHM nezdinde tazminatlarla karşı karşıya kalması dışında komşuları birbirine düşüreceğini ve hatta kriminal olaylar olabileceğini belirtmiştik.
Geçen bu 3 aylık süre içerisinde Çevre ve Şehircilik Bakanımızın gösterdiği tüm özveriye rağmen maalesef ki süreç başlayamamış ve hatta hızla tıkanma noktasına gelmiştir. Üzülerek belirtmek gerekirse de özellikle rant peşinde koşan bir grubun tazyik ve tacizleri ile de komşular arasında ciddi husumetler oluşmuş ve üzücü olaylar bazı bölgelerde yaşanmıştır.
Biz Gayrimenkul Hukuku Derneği olarak bir kez daha kentsel dönüşüm yasasına karşı olmadığımızı, hatta bu yasanın iptali davası açmayarak bu konudaki niyetimizi beyan ettiğimizi bildirmek istiyoruz. Ancak derhal ve acilen bu yasa ile ilgili sürece Sayın Bakanlıkça müdahale edilmesini ve yasanın rant beklentisi içerisinde olanlardan kurtarılmasını ve komşular arasındaki huzurun tesisini rica ediyoruz.
Kentsel Dönüşüm yasası ile temel amaç; Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi ve yeniden imarı iken maalesef ki geldiğimiz nokta trajik bir noktadır. İstanbul'un afet riski altındaki alanlarının neredeyse %50'sinden fazlasında daha riskli yapı tespiti yapılamamıştır. Müteahhitler için rant oluşturmayan bu bölgeler olası bir depremde en büyük yarayı alacak bölgelerdir. Bunun yerine rant olarak yüksek olan bölgeler Bağdat Caddesi, Nişantaşı, Şişli, Beşiktaş gibi bölgelerde hızla riskli yapı tespiti yapılmış ve bir kuruluşun ifadesi ile %80 riskli yapı tespit edilmiştir.
Öncelikle resmi bir kuruluş olmadan yapılan bu tespitlerin doğruluğu Bakanlıkça araştırılmalıdır. Bu bölgelerde 1999 depremi sonrası yapılan Belediye çalışmalarında “güçlendirme” ağırlıklı kararlar çıkarken bir anda “riskli yapı” değerlendirmesi bilimsel olarak irdelenmelidir. Bu bölgelerde yaşanan bir başka büyük sorunda Sayın Bakan tarafından defalarca vurgulanmasına rağmen sürecin kat malikleri tarafından değil en başından itibaren müteahhitler tarafından yönetilmek istenmesi olmuş ve bu yolla şu an komşular arasında büyük ihtilaflar oluşturulmuştur. Oysa ki; afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi yasasında; riskli yapı tespiti yapılıp, bina yıkılana kadar hiçbir şekilde 2/3 kuralının geçerli olmadığı ancak ve ancak bina yıkıldıktan sonra hak sahiplerinin 2/3 ile karar alabileceği net bir şekilde vurgulanmıştır. Buna rağmen süreci en başından 2/3 kuralı ile yönetmeye çalışanlara bu husus hatırlatılmalıdır.
İnsanımızın canı herşeyin önünde ve değerlidir. Bağdat Caddesi'nde yaşayan da Bağcılar'da yaşayan da bizim insanımızdır ve canları hepimizin canıdır.
a)Değeri yüksek olmayan bölgelerde yasanın uygulaması konusunda acilen süreç sürdürülmelidir.
b)Değeri yüksek olan bölgelerde komşular arasındaki derin çatlak giderilmeli ve yasa halka doğru bir şekilde anlatılmalıdır. Buralarda oluşabilecek kriminal durumlar tüm sürece zarar verebilecektir.
Av.Ali Güvenç KİRAZ
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı
Yorum Yaz