Hızlı kentleşme kaçak yapıların artmasına neden olur!
Hızlı ve yüksek orandaki kentleşme; beraberinde kaçak yapılaşmayı, gecekondulaşmayı, plansız kentleşmeyi ve ruhsatsız yapıları da getirmiştir
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar; "Kentsel Dönüşümcün, Türkiye'nin en acil ihtiyaçlarından biri olduğunu vurgulayarak "Gelişmiş ülke olmak için 'kentsel dönüşüm' şart. Kentler gelişmezse toplum da gelişmez. Kentsel dönüşümü seferberlik anlayışıyla gerçekleştireceğiz" dedi.
Bayraktar'ın yaptığı açıklamaya göre dünyada kentleşme oranı yüzde 55, Türkiye'de ise bu oran yüzde 80'dir.
Hızlı ve yüksek orandaki kentleşme; beraberinde kaçak yapılaşmayı, gecekondulaşmayı, plansız kentleşmeyi ve ruhsatsız yapıları da getirmiştir. İnşaat Mühendisleri Odası'nın verileri, Türkiye genelinde binaların yüzde 40'ının "kaçak" yapılardan oluştuğunu göstermektedir.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, çeşitli illerde, "kentsel dönüşüm" alanlarında incelemelerde bulunup vatandaşları bilgilendirmekte ve "rant iddialarıyla mağduriyet söylemiyle sürecin engellenmesi" konusunda uyarılarda bulunmaktadır.
Bayraktar, ayrıca kentsel dönüşümün, "Türkiye'nin olmazsa olmazı olduğunun" da altını çizmektedir.
Ruhsat işlemleri kolaylaştırıyor denetim etkinleştiriliyor Plansız kentleşmenin, kaçak yapılaşmanın, gecekondulaşmanın önemli nedenlerinden biri; denetimin etkisiz ve yetersiz olmasıdır.
Bilindiği gibi; denetimin aşamaları; imar planı yapılması, inşaat ruhsatı verilmesi ve iskan ruhsatı safhalarıdır.
Bu süreçte belediyeler, bir yandan konut yapılacak bölgenin imar planının olup olmadığına ve uygunluğuna bakmakta, diğer yandan da inşaat ruhsatı için mimari projeyi, statik hesaplarını, elektrik ve asansör projesini ve mühendislik hesaplarını inceleyip denetlemektedir.
Bu arada; "evde oturulabilir izni" olan "İskan Ruhsatı" da belediyelerin üçüncü ve son aşama denetimidir.
Öte yandan ülke düzeyinde, yapı denetim şirketleri aracılığıyla uygulanan "Yapı Denetim Sistemi" de inşaat süresince uygulanması gereken bir denetim mekanizmasıdır.
Böylece; yasa ve yönetmelikte eksiklik yok, ancak eksik olan belediyelerin yasaları uygulamaması, etkili bir denetim yapmaması hususudur. Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar; bu tablo karşısında, "ruhsat işlemlerinin kolaylaştırılacağını, denetimin de etkinleştirileceğini" söyleyerek soruna "doğru teşhis" koymuştur.
6 milyon konut deprem fay hattında Ülkemizdeki konut stoku, mühendislik hizmeti almamış konutlar, deprem fay hattı üzerinde bulunan riskli yapılarla ilgili olarak açıklama yapan Bayraktar, özetle şunları söyledi: Ülkemizde 20 milyon konut stoku var. Bu konutların 5 milyonu son 9 yılda yapılmış, bu depreme dayanıklı konutların 500 bini TOKİ tarafından üretilmiştir. Geri kalan 15 milyon konutun yaklaşık yarısı; kaçak, kat mülkiyeti ve kat irtifakı yapılmamış, mühendislik hizmeti görmemiş, ruhsatsız binalar ve gecekondulardan oluşmaktadır. 6 milyon konut da deprem fay hattı üzerinde, ciddi risk taşıyan ve oturulamaması gereken konutlardır.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar'ın dediği gibi; "kentsel dönüşüm"; bir "seferberlik" anlayışıyla uygulanmalı, böylece hem deprem riski ortadan kaldırılmalı hem de kentsel görünüm "estetik" bir özellik kazanmalıdır.
Bu arada; konutların yüzde 40'ı kaçak, fiziki ömrünü tamamlamış ve deprem riski taşıyan İzmir'de, kentsel dönüşüme öncelik verilmeli, İzmir "pilot" bölge ilan edilmelidir.
Sonuç olarak: Bakan Bayraktar'ın "denetim" odaklı "seferberlik" anlayışı yaklaşımına Ege-Koop olarak "katkı" vermeye hazırız.
Hüseyin Aslan-Habertürk
Yorum Yaz