İstanbul'daki 1 milyon binanın yüzde 80'i riskli!
Kentsel Dönüşüm Marmara Bölge Müdürü Bülent Babaoğlu uyardı: 1 milyon binanın gözden geçmesi şart. Yoksa depremde 70-90 bin kayıp olabilir.
Hükümetin önem verdiği kentsel dönüşümde özellikle İstanbul'da büyük mesafe alındı. Gazetemize konuşan Kentsel Dönüşüm Marmara Bölge Müdürü Bülent Babaoğlu, Van depreminden sonra olayın vahametinin anlaşıldığını ve 6306 sayılı kanunla önemli yol kat etmeye başladıklarını söyledi. Çıkarılan yeni yasa ile riskli alanların tanımının yeniden yapıldığını kaydeden Babaoğlu, İstanbul'da gelinen noktayı şu sözlerle anlattı: “Daha önce riskli yapılarla ilgili tespitler çok muallâktı. Bakanlık bununla ilgili firmalara lisans verdi. Şu anda İstanbul'da riskli yapı tespiti yapan 170 tane lisanslı firma var. İlk riskli yapı, ağustos ayında geldi. Bugün ise 1006'ncı binadayız. Aritmetik ortalamaya vurduğumuzda her binada on daire olduğunu düşünürsek, 10 binden fazla konuta ulaşmış durumdayız. Bunların bir kısmı yıkıldı ve yerine yenileri yapılıyor. Bir kısmı yıkılmak üzere. 2013'ün ortalarında bir yandan binalar yıkılırken, bir yandan da yeni binalar çıkacak. Hedef, 2023 yılında İstanbul'u muhtemel bir afette minimum hasarla kurtarmak. Kentsel dönüşümü tamamlamakta hedef tarihimiz, 2023.”
200 BİN KONUT YIKILMALI
2013 yılında İstanbul'da 200 bin konutun incelenip yıkılması öngörülüyor. 2014'te bu sayının ikiye katlayarak 400 bine ulaşması hedefleniyor. İstanbul'da konut sahiplerinin inceleme başvurusunun her ay yüzde 40-45 civarında arttığını belirten Babaoğlu, İstanbul için durumun çok ciddi olduğunu şöyle ifade etti: “İstanbul'da 1 buçuk milyon bina var. Bunun bir milyonunun gözden geçmesi, testlere tabi tutulması gerekiyor. Yüzde 80'i tahminen riskli bina. Bunlar için kamu eliyle tedbir almak çok zor. Muhtemel bir İstanbul depreminde 70-90 bin arasında can kaybı olacağını tahmin ediyoruz. 120-130 bin yaralının olacağı, 50-60 bin binanın yıkılacağı öngörülüyor. Bunlar en kötü senaryolar.”
Bülent Babaoğlu, kendilerini en çok zorlayan konuyu, 'Kentsel dönüşümün siyasi malzeme yapılması' şeklinde işaret etti. Kentsel dönüşümün, siyaset üstü ve insan odaklı olduğunun altını çizen Babaoğlu, “Çeşitli unsurlar, marjinal gruplar, bunu sağa sola çekebiliyor. Riskli alanlardaki vatandaşlarımız, yetkili insanların dışındakilere kulak asmasın. Kafalarına takılan her şeyi gelip bize sorsunlar. İlgili her proje alanında belediyeler bünyesinde bürolarımız mevcut. Orada avukatlar, mühendisler, mimarlar, şehir plancıları ve sosyologlar var” uyarısı yaptı. Bina ve çevre tasarımında sosyologların getirdiği veriler, bakanlık tarafından özellikle dikkate alınıyor. Devlet ve vatandaş arasındaki boşluğu dolduracak parça ise STK'lar. Babaoğlu, bunun eksikliğini yaşadıklarını itiraf etti.
NEREYE BAŞVURMALI
Binasına güvenmeyen ne yapacak?
İşte binasının sağlamlığından şüphe duyan bir vatandaşın yapması gerekenler...
Yeni yasayla birlikte binasının sağlamlığından şüphe duyan bir kişinin riskli bina raporu tutan firmalara başvurması gerekiyor. Bir apartmandan sadece bir daire sahibinin başvurusu dahi incelemek için yeterli. Firma binaya 'riskli' raporu verirse, belediye ve bakanlık devreye giriyor. Tapu müdürlüğüne, şerh yazısı yazılarak, 'Bu bina risklidir' şerhi koyması sağlanıyor. Tapu müdürlüğü, belediyelere, bakanlığa ve vatandaşa cevap vermekle yükümlü. Peki vatandaş 'riskli' raporuna itiraz ederse ne olacak? Babaoğlu, vatandaşın 15 gün içinde itiraz hakkı olduğunu söyledi. Başvuru hâlinde; bir üniversiteden, en düşük titri yardımcı doçent olan 4 akademisyen ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan 3 uzman toplam 7 kişilik heyet tarafından bu rapor yeniden inceleniyor. Komisyondan da 'riskli' raporu çıkarsa, geri dönüş yok! Kentsel dönüşümün İstanbul sorumlusu olan Babaoğlu, “Şimdiye kadar komisyona gidip de risksiz çıkan olmadı” dedi.
EVİ YIKILANA 18 AY KİRA DESTEĞİ
Bakanlık, yıkım için 60 gün süre veriyor ve bunu belediyeye yazıyor. Bu süre içinde vatandaş da, müteahhitlerle görüşüyor veya yeni binanın yapımını kendisi üstleniyor. Eğer vatandaş binasını kendisi yapacaksa, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 18 ay boyunca ayda 600 lira karşılıksız kira yardımı yapıyor. Bu değer, Etiler'de de Bağcılar'da da aynı. Eğer ki toplu paraya ihtiyacı varsa, bu kiraların bir kısmı devlet tarafından toplu ödenebiliyor. Binasını kendi başına yapacaklar için ikinci bir seçenek daha var. O da, kredi desteği. Bülent Babaoğlu, bu seçeneği şöyle anlattı: “Kredi desteği için başvururlarsa, işyerleri için yüzde 3, konutlar için de yüzde 4 faiz sübvanse ediyoruz. Bu para, bakanlık tarafından Kentsel Dönüşüm Fonu'ndan karşılanıyor.Vatandaş binasına taşındıktan sonra ödemeye başlıyor. Şu an 16 bankayla anlaştık. Finans kuruluşlarıyla da anlaşıyoruz. Bankalar 6306 Sayılı Yasa'yla bu kredi veriyor, sonra biz bankayla mahsuplaşıyoruz.” Ancak aynı anda hem kira yardımı, hem kredi desteği almak mümkün değil! Kentsel dönüşüme tabi tutulan riskli binaların bir diğer avantajı da tüm harçlardan muaf tutulması. Bu da inşaatın maliyetini yüzde 15 civarında düşürüyor.
Hak mahrumiyetine karşı çağrı merkezi kurulacak!
Kentsel dönüşümde, vatandaşın en büyük korkusu, hak mahrumiyeti. Kentsel Dönüşüm Marmara Bölge Müdürü Bülent Babaoğlu, bu noktada, bakanlığın her türlü bilgiyi verme zorunluluğu olduğunun bilincinde. 15 gün içinde de kendi müdürlük binasına bir çağrı merkezi kuracaklarının müjdesini veren Babaoğlu, “Bilgi almak için gelen telefonları kayıt altına aldırıyorum. Bir gün içinde, en son 174 telefon aldık. Bu sayı, her geçen gün artacak” dedi.
Fatih VURAL/Türkiye
Yorum Yaz