İstanbul, deprem bölgesi olmaktan kentsel dönüşüm sayesinde kurtulacak!
5 Ekim'de İstanbul Esenler'de vurulan ilk kazmayla başlayan dönüşüm kapsamında 35 ilde 6 bin 500 binanın yıkımına geçildiğini belirten Hakan Çatalkaya, kentsel dönüşüme İstanbul gibi birinci derece deprem kuşağında bulunan yerlerden başlanacağını ve 3 ila 5yıl içerisinde ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşanacağını bildirdi
5 Ekim'de İstanbul Esenler'de vurulan ilk kazmayla başlayan dönüşüm kapsamında 35 ilde 6 bin 500 binanın yıkımına geçildiğini belirten Hakan Çatalkaya, kentsel dönüşüme İstanbul gibi birinci derece deprem kuşağında bulunan yerlerden başlanacağını ve 3 ila 5yıl içerisinde ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşanacağını bildirdi. Ortalama 10 yıllık bir süreye yayılması beklenen sürecin, ekonomiye de ciddi hareketlilik getireceğini vurgulayan Çatalkaya, "Yasanın uygulanmasıyla birlikte daha kaliteli ve sosyal donatısı yüksek mekân ve konutlarda, daha iyi binalarda, hep birlikte insanca ve güvenli bir şekilde yaşamanın erdemini yakalayacağız" dedi.
Aralarında İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa'nın da bulunduğu 33 ilde, yıkılan kamu binaları arasında karargah, emniyet müdürlüğü hizmet binası, ilköğretim okulu, devlet ve kadın doğum hastanesi, sağlık ocağı ve lojmanlar da bulunuyor.
"Halkın anlayış göstermesi gerekiyor" Öte yandan Hakan Çatalkaya, nüfusun önemli bir bölümünün yaşadığı şehirlerin fay hatları üzerine kurulduğunu hatırlatarak, büyük risk altında olunduğu mesajını verdi. Hakkari'den başlayan büyük fay hattının üzerinde yer alan 7 ila 8 milyon konuttan 6.6 milyonunun elden geçirilmesinin zorunlu olduğuna dikkat çeken Çatalkaya, "Depreme karşı zemin etütleri yapılmadan inşa edilmiş binalar yüzünden hep tehdit altındaydık. Şimdi, bu adımla birlikte bu kötü binaları dönüştürüp sayılarını asgariye indireceğiz" dedi.
Yetkilendirilmiş Firmalar Neler Yapıyor?
Piyasada Bakanlıktarafından yetkilendirilmemiş olup, deprem analizi yaptığını beyan eden firmalar bulunuyor. Bu firmaların hazırladığı raporlar, bakanlıktarafından kesinlikle kabul edilmiyor ve geçersiz sayılıyor. Yani vatandaşın analiz için ödediği para çöpe gitmiş oluyor.
Öncelikle binanın mevcut mimari ve statik projesine göre yerinde incelenmesi yapılıyor. Bu incelemeye göre binada oluşmuş yapısal hasarlar varsa tespit ediliyor.
Binada kullanılan betonun dayanıklılığının belirlenmesi için her kattan karot ile beton örneği alınıyor. Bu örnekler bakanlıkça lisanslandırılan yapıl beton dayanıklılık testlerine tabi tutuluyor ve Beton Dayanım Raporu hazırlanıyor. Türkiye'de deprem öncesinde yapılan konutların beton dayanımı çok düşük olduğundan, bu testlerden geçmek oldukça zor.
Ardından özel röntgen cihazı ile betonarmenin çelik taşıyıcı elemanlarının donatı çap ve adetleri tespit ediliyor.
Binanın oturduğu parsele ait zemin raporu da hazırlandıktan sonra bina taşıyıcı sistem üç boyutlu modellenerek taşıyıcı sistem ve deprem analizleri gerçekleştiriliyor. Bu hesaplar doğrultusunda, binanın "Deprem Performansı" belirleniyor.
Bütün bu çalışmalar ve veriler sonucunda üç sonuç elde ediliyor: 1- Bina deprem açısından sağlamdır.
(Bugüne kadar yapılan çalışmalarda henüz böyle bir binaya rastlanılmamıştır.) 2- Bina taşıyıcı sistemi ve beton malzemesi iyi durumdadır ve ekonomik ömrünü (50 yıl) tamamlamış olan ve nispeten genç bir binaya ( 5-15yıl) takviye güçlendirmesi yapılabilir.
3- Bina deprem açısından yetersizdir, yenilenmesi gerekebilir. (1999 yılından önce yapılmış çoğu bina bu durumdadır.) Bir binanın depreme dayanıklılık analizinin yaptırılması için, bina ortak kararı olmadan, sadece bir daire sahibinin bakanlıkça yetkilendirilmiş kuruluşa bir dilekçe ile başvurması yeterlidir.
Kentsel dönüşüm süreci nasıl işleyecek
Dönüşüm, ilk önce birinci derecede deprem bölgesi olan illerde başlayacak.
• Hak sahiplerinin rızası alınacak. Kanun öncelikle vatandaşın kendi dönüşümünü kendisinin yapmasına imkan verecek. İsteyen, riskli evini kendisi yıkacak ve yenisini de yine kendisi yapacak.
• Parası olmayana düşük faizli veya sıfır faizli kredi verilecek.
• Ekonomik ömrünü tamamlamış yapılar deprem güvenliği açısından kontrol edilecek ve bu binalar mutlak suretle yıkılacak.
• Kat malikleri yıkım kararına 15gün içerisinde itiraz edebilecek. İtirazlar bakanlıkça görevlendirilen teknik heyetler tarafından incelenip karara bağlanacak.
• Binanız riskli yapı olarak değerlendirmişse çoğunluk aranmayacak ve yıkılacak.
• Riskli alan içinde kalan binalar, yeni yapılmış ve risksiz olsa da uygulama bütünlüğü bakımından birlikte değerlendirileceği için gerekirse yıkılacak.
• Uygulama sırasında, Bakanlık, TOKİ veya Belediye tarafından talep edilmesi hâlinde riskli yapılara elektrik, su ve doğalgaz hizmetleri verilmeyecek.
• Anlaşma ile tahliye edilen yapılardaki kiracı veya ayni hak sahibi olanlara da geçici kira ve konut yardımı yapılabilecek.
• Konutunu ve işyerini kendi imkânları ile yapmak veya edinmek isteyenlere de kredi verilebilecek.
• Riskli alan ve rezerv yapı alanı dışında olup güçlendirilecek binalara bakanlıkça güçlendirme kredisi verilecek.
• Vatandaşın, evinin yıkıldığı sürede oturacak yeri yoksa kira yardımı yapılabilinecek. Eğer bir yapı grubu içindeki ev veya iş yeri söz konusu ise onlara da aynı şekilde muadil imkânlar sağlanacak. Yani, kendi evini, iş yerini yıkıp kendisi yapmak isteyene devletin tek müdahalesi, kredi ve kira yardımı konusundaki düzenleme olacak, onun dışındaki her şeyi vatandaş kendisi yürütecek. Ama bina o çürük haliyle orada kalmayacak.
• En fazla yıkım İstanbul'da olacak. Kent adeta yeni bir dokuya sahip olacak.
• 7 milyon civarında bina elden geçirilecek, ortalama 400 milyar dolarlık bir ekonomik hareketlilik yaşanacak, işsizlikte önemli düşüşler olacak. Ayrıca emlak değerleri dünyaya kıyasla önemli artış gösterecek.
Reel Sektör Kentsel Dönüşüm
Yorum Yaz