Kentsel dönüşüm fırsatı iyi değerlendirilmeli!
Kentsel dönüşüm seferberliğiyle birlikte hareketli günler yaşayan gayrimenkul sektörünün sorunlarını konuşmak üzere bir araya gelen Lisanslı Değerleme Şirketleri Birliği Derneği (LideBir), sektörün en önemli gündem maddesi olan kentsel dönüşüm sürecinde yaşanan sorunlara yönelik tespitlerini ve çözüm önerilerini paylaştı
Kentsel dönüşüm seferberliğiyle birlikte hareketli günler yaşayan gayrimenkul sektörünün sorunlarını konuşmak üzere bir araya gelen Lisanslı Değerleme Şirketleri Birliği Derneği (LideBir), sektörün en önemli gündem maddesi olan kentsel dönüşüm sürecinde yaşanan sorunlara yönelik tespitlerini ve çözüm önerilerini paylaştı.
Gayrimenkul endüstrisinde stratejik öneme sahip değerleme konusunun önemine vurgu yapan LideBir Yönetim Kurulu Başkanı Neşecan Çekici, kentsel dönüşüm sürecinde değerlemenin oynayacağı rolün önemine değindi.
1999 depremi öncesi inşa edilmiş, Türkiye'de 13,5 milyon İstanbul'da ise 3 milyonun üzerinde konut bulunduğuna, uzun vadede tüm bu konutların dönüşüm geçirmek zorunda kalacağını belirten Çekici, “Kentsel dönüşüm, taraflar arasında, herkesin sadece kendi çıkarına odaklandığı rant ve oran pazarlıklarına kurban edilmemeli. Bu süreçten, herkes faydalanarak çıkmalı. Değerleme sektörü, bu ortak faydayı açığa çıkarmanın ve adil paylaşımın anahtarıdır. Çünkü değerleme, sadece mevcut durumun yaratacağı rantı değil geliştirme sonrası rantı da ortaya koyar” dedi.
Kentsel dönüşümün, sektörün ve ülkenin gelişimi açısından hayati öneme sahip olduğuna dikkat çeken Çekici, “Kentsel dönüşüm, mimari, şehir planlama, sosyoloji ve insan ihtiyaçları gibi pek çok öğeyi kapsayan bütünleşik bir değişim süreci. Elbette konunun en önemli kısmı, rakamlarda karşılığını buluyor. Yani işin ekonomik boyutu. Bugün kentsel dönüşüm kapsamında 6,5 milyon konuttan ve 400 milyar dolarlık bir dönüşümden söz ediyoruz. Bu rakam nerdeyse gelişen bir ülkenin GSMH ile eş değer. Konu büyük, elbette sosyal ve ekonomik boyutu da” diye konuştu.
Kentsel dönüşümde aslolanın kenti dönüştürmek değil; şehri değer odaklı dönüştürmek olduğunu vurgulayan Çekici, “Bu, değiştirdiğiniz yere bütünleşik bir değer katmak anlamına gelir. Dolayısıyla kentsel dönüşüm, değişimin yaşanacağı bölgeler açısından stratejik öneme sahip, belediye, vatandaş, geliştirme ve inşaat şirketleri gibi ilgili tüm paydaşları etkileyen ve bu paydaşların her birinin tutum ve yaklaşımlarından doğrudan etkilenen bir süreçtir” şeklinde konuştu.
‘Adaletin terazisi'
Değerleme sektörünün dönüşüm sürecinde değerin adil paylaşımına imkan veren ve tüm tarafların çıkarının optimum bir noktada buluşmasını sağlayan bir terazi rolü oynadığını ifade eden Çekici, şunları söyledi: “Kentsel dönüşümler, kamuyu, özel sektörü ve sivil oluşumları bir araya getiren, büyük kapsamlı projelerdir. Bu tip projelerde sağlıklı uzlaşımlar yaratmak, güvenilir değerleme raporları sayesinde olur. Yani değerleme, adaletin terazisidir.”
‘Kentsel dönüşüm tarihi bir fırsattır'
Çekici, “Kentsel dönüşüm; yeni bir kentsel kurgu, tarihi bir fırsat, aynı zamanda tarihi bir sorumluluktur. Enerji kazanımından, işsizlik ve suç oranlarının azaltılmasına, kentlerin estetik anlayışına kadar makro bir reformdur. Bu fırsatı değerlendirebilmek için herkes resmin bütününe bakmalı ve sadece kendi çıkarını değil ortak faydayı göz önünde bulundurmalıdır” dedi.
‘Dönüşümde bölgelerin dokusu korunmalı'
Kentsel dönüşüm için milat kabul edilen olgunun, 1999 depremi olduğunu ifade eden Çekici, “Bu tarihten önce inşa edilen tüm yapılar, zaman içinde dönüşüme uğramak zorunda kalacak. Böyle baktığınızda ülke genelinde 13,5, İstanbul'da ise 3 milyonun üzerindeki konutun dönüşmesi gerekiyor” dedi.
Dönüşümün ekonomi, toplum ve çevre bileşenlerinin bütününü gözeten önemli bir vizyon vaat etmesi gerektiğini kaydeden Çekici, dönüşüm projelerinde kentlerin ve bölgelerin dokusunun, tarihi geleneklerinin, sosyal, ekonomik ihtiyaçlarının dikkate alınmasının önemini ifade etti.
Yavuz Karaman
Yorum Yaz