Mehmet Emin Birpınar: Konutlar risk altında!
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun, vatandaşın aklında hâlâ bazı soru işaretleri bırakıyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayıyla yürürlüğe giren "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun", kısaca "Kentsel Dönüşüm Yasası" vatandaşın hâlâ aklında soru işaretleri bırakıyor. Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar yasadan en çok etkilenecek olan İstanbul'u konuştu.
500 milyar dolarlık ekonomik hareketlilik olacak
Yasanın Türkiye genelinde 500 milyar dolarlık bir ekonomik hareketlilik getireceğini belirten Birpınar, İstanbul'da 2 milyon konut stokunun dönüşüm beklediğini, mümkün olduğu kadar yerinde dönüşüm yapmayı hedeflediklerini ve emsal artışlarıyla kentsel dönüşüm yapmayacaklarını dile getirdi. İşte en yetkili ismin söyledikleri...
Kentsel dönüşüm'den ne anlamamız gerekiyor?
Dönüşüm asla binaları sadece yıkıp yeniden yapmak anlamına gelmiyor. Kentin salaş, depreme dayanıksız, görüntü kirliliği oluşturan ve ekonomik ömrünü doldurmuş binalarından kurtulup çağa uygun, daha modern, yeşil alanları daha bol, enerji savurmayan daha yeşil ve tasarruflu binalara sahip olması anlamına geliyor.
Kentsel Dönüşüm Yasası'nın amacı ve hedefleri neler?
Biz bu yasayla "Kanunları yaptık. Bundan sonra biz dizayn edeceğiz ve İstanbul Çevre ve Şehircilik II Müdürü Prof. Dr; Mehmet Emin Birpınar, "Kentin yüzde 67'si yenilenmeli" dedi siz bize uyacaksınız" diyoruz. Başbakanımız, Van depreminin ardından "Seçimi kaybetme pahasma bile olsa bu kentsel dönüşümü yapacağım" dedi. Ben bundan sonra kentsel dönüşüm yapmayan belediyelerin seçim kazanabileceğine inanmıyorum.
İstanbul kentsel dönüşümden nasıl etkilenecek?
İstanbul'da 3 milyon konut var. Bunun 2 milyonunda sıkıntı var. Yüzde 40'ı ise ekonomik ömrünü doldurmuş. Şehrin yüzde 67'sinin yenilenmesi gerekiyor.
Kentsel dönüşümün sağlanması konusunda yasanın getirdiği yeni uygulamalar nelerdir?
Bu yasa öncesinde örneğin bir binanız var. 40-50 sene evvel yapılmış. Ekonomik ömrünü doldurduğu zaten çok açık ve riskli. Bu binanın dönüştürülmesi gerekiyor. Müteahhit geliyor, "Ben sizin binanızı dönüştüreyim" diyor. Binada oturan 10 kişiden sadece 1 tanesi "Hayır" dediğinde bu dönüşüm gerçekleşmiyordu.
Mahkemelere itiraz edilemeyecek mi?
Vatandaş bunu mahkemeye verebilecek. Ancak "yürütmeyi durdurma" kararı alamayacak. İşler yürüyecek. Zararı tespit edilirse tazmin edilecek. Belki belirlenen fiyata itirazları olabilir. Bu konu mahkemeye taşınabilir. Mahkeme haklı görürse hakkını alır.
Binadaki hiç kimse dönüşüm istemezse ne olacak?
Bu kanun tüm binaların risk analizlerinin yapılmasını zorunlu kılıyor. Böylelikle tüm riskli binalar belirlenecek. Yıkmazsa belediyeye söyleyeceğiz. O da yıkmazsa valiliğe söyleyeceğiz. O da yıkmazsa bakanlık kendisi yıkacak.
Yıkım sırasında vatandaşın mağduriyetinin önüne nasıl geçilecek?
Vatandaşı mağdur etmemek için her şeyi düşündük. İsterse dairesine biçilen fiyat üzerinden TOKİ'nin başka yerlerdeki projelerinden bir ev satın alabilecek veya 2 yıl boyunca kira yardımı yapacağız.
Riskli binalar nasıl tespit edilecek ve yıkılma süreci nasıl işleyecek?
Şu anda sadece İstanbul'da 300'ün üzerinde yapı denetim firması var.
Bunların uzmanlarına risk analizi konusunda vereceğimiz eğitimin ardından yetki ve sorumluluk vereceğiz. Üniversitelere ve ilçe belediyelerine de yetki vereceğiz. Vatandaş oturduğu binanın risk analizinin yapılmasını talep edecek ve parasını da kendi ödeyecek. Yasanın onayının ardından kentsel dönüşüm seferberliği ilan edeceğiz.
Uygulama süreçleri nasıl işleyecek?
2,5,10 ve 20 yıllık zaman periyotları oluşturduk. İlk 2 senede çok hızlı bir şekilde öncelikle gönüllü vatandaşlarımızın konutlarını dönüştüreceğiz.
Serhan Akkoç/Habertürk
Yorum Yaz