Murat Kurum: Kentsel dönüşümde standart yüksek olmalı!
Kentsel dönüşümü sadece riskli yapıların revizyonu olarak görmediklerini söyleyen Emlak GYO Genel Müdürü Murat Kurum, hedefin standartları yüksek kentler oluşturmak olduğunu söyledi
Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum, kamuoyunda Kentsel Dönüşüm Yasası olarak bilinen Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun'un tek amacının riskli yapıların revizyonu olmadığını söyleyerek "Öncellikli olarak bu tür yapıların dönüşümü sağlanacak. Bununla birlikte eski yapılar revize edilerek, altyapısı oluşmuş, sosyal donatıları olan, hak sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılayabileceği, mahalle dokusu oluşturulmuş alanların ortaya çıkarılması sağlanacak" dedi. Dönüşümüm mevcut yapı stokunun daha da değerlenmesine neden olacağına da değinen Kurum, "Bu durum mevcut stoku kira ve değer olarak olumlu yönde etkileyebilir. Ancak mevcut stokun yetersiz kalması durumunda da ilgili kanunda belirtildiği şekilde rezerv alanlar oluşturulabilir" diye konuştu.
'Yapı stoku daha güvenli olacak'
Kurum, kanunla afet riski altında bulunan başta İstanbul olmak üzere Türkiye genelindeki tüm olumsuz yapılanmaların yerel belediyeler işbirliğiyle tespit ederek standartları daha yüksek yeni kentler oluşturulacağını söyledi. Kurum, bu sayede afetlere bağlı olarak meydana gelen can ve mal kayıplarının azaltılacağını ifade ederek "Heyelan, deprem, sel gibi afetlere maruz kalabilecek yerleşim merkezleri önceden tespit edilecek ve bu alanlardaki yapı stoku daha güvenli, modern yapılarla değiştirilecek" dedi. Dönüşümle birlikte öncelikli olarak hak sahiplerinin güvenilir bir yapı içerisinde deprem riski olmaksızın yaşayacağına değinen Kurum, "Yeniden çağdaş, standartlara uygun bir yerleşim alanına dönüşmesi sayesinde sahip olduğu gayrimenkulün değerini de artıracak. Yani hem yeni bir konuta sahip olacak hem de konutun değeri artmış olacak" diye konuştu. Kurum, dönüşümle birlikte kentsel tasarım projeleri de geliştireceklerini söyleyerek "Kültürel alanlar, müzeler, tiyatrolar, spor ve sağlık alanları gibi sosyal aktivitelerin olduğu mekânlar yapılacak" dedi. Kurum, "Hak sahiplerine hem güvenli konutlarda yaşayacakları hem de sosyal ve kültürel yaşantının önemsendiği dönüşüm projelerinde mağdur olmayacakları anlatılmalı. Dönüşümün ranta dönüştürülmediği ifade edilmeli" diye konuştu. Kurum, Emlak Konut GYO'nun ilgili belediyeler, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile birlikte kentsel dönüşüm projelerinde görev alabileceğini belirtti.
Kentsel dönüşümü sadece riskli yapıların revizyonu olarak görmediklerini söyleyen Emlak GYO Genel Müdürü Murat Kurum, hedefin standartları yüksek kentler oluşturmak olduğunu söyledi
Projelerin tamamlanması 20 yılı bulacak
Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Daire Başkanı Vedad Gürgen, ülkemizde son yüzyıl içerisinde meydana gelen 200'ün üzerinde depremde 600 bine yakın binanın yıkıldığı ya da hasar gördüğünü, depremlerde meydana gelen kayıpların en önemli nedeninin binaların yetersiz olması olduğunu söyledi. Gürgen, nüfusun 35 milyona yakın bölümünün birinci derece deprem bölgesinde, 20 milyonun üzerindeki kısmı ise ikinci derece deprem bölgesinde yaşadığını anlattı. Gürgen, "Diğer bir ifadeyle nüfusumuzun yaklaşık 55 milyonu deprem tehdidi altında" dedi. Gürgen, yapı stoku, deprem riski ve kentsel dönüşümle ilgili mevcut durumu şu sözlerle değerlendirdi: 20 milyon civarındaki konut stokunun sadece 5 milyonunun 1999 depreminden sonra yapıldığı dikkate alındığında yaklaşık olarak 15 milyon konutun durumu şüphe oluşturuyor. Günümüze kadar yaşanan depremler bu sayının yarıya yakın bir kısmının elden geçirilmesinin gerekli olduğunu gösteriyor. Bakanlığımızca bu rakamın 6.5 milyon civarında olacağı değerlendiriliyor. Bunun maliyeti ise 400 milyar lirayı geçmektedir. Gerek projenin yüksek maliyeti gerekse de afet tehdidi altındaki nüfus dikkate alındığında projenin kısa sürede tamamlanamayacak büyüklükte olduğu anlaşılmaktadır. Mevcut koşullar dikkate alındığında projenin yaklaşık 20 yıl sürmesi bekleniyor.
Tüm Türkiye için start verildi
Gürgen, dönüşümün İstanbul, İzmir, Bursa, Sakarya ve Kocaeli illerinin öncelikli olarak başlayacağını anlattı. "Ancak bu , çalışmalarımızın sadece bu illerde yapılacağı anlamına gelmemektedir" diye ekledi. Kanun uyarınca tüm Büyükşehir ve il belediyelerinin riskli alanları ve riskli binaları belirleme konusunda yetkilendirdiğini söyleyen Gürgen "Tüm Türkiye için projenin startı verildi" dedi. Gürgen'in dönüşümle ilgili vatandaşlara önerisi ise şöyle: Binasının riskli olduğunu düşünen vatandaşlarımız belediyelere/valiliklere müracaat ederek veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca lisanslandırılan kuruluşlara giderek binalarının riskli olup olmadığının tespitini yaptırabilirler. Riskli alanların ve yeni yapıların yapılacağı rezerv alanların tespit edilmesi çalışmaları da hızla devam ediyor. Vatandaşlarımızın da kendi aralarında organize olarak dönüşüme katılabilecek. Yeni yapılacak konutların yüzde 50 enerji tasarrufu sağlayacağına da değinen Gürgen, böylece yılda 14 milyar dolar tasarruf edilecegini de sözlerine ekledi.
Çevreci dönüşüm ve planlı altyapı
Kentsel dönüşüm sadece sağlıklı yapılar ve düzenli şehirleşme değil çevreye de katkı sağlayacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Mehmet Baş, sera gazı emisyonlarının yüzde 75'inin şehirlerden kaynaklandığı dikkate alındığında kentsel dönüşümle kurulacak şehirlerin bu etkileri en aza indireceğini söyledi. Dönüşümle sadece afetlere dayanıklı şehirler olmayacak, aynı zamanda çevrenin korunduğu, emisyonların azaltıldığı, planlı ve sağlıklı bir altyapının hazırlandığı şehirler kurulacak. Kentte ihtiyaç duyulan altyapı ve üstyapıların planlanacak, su arıtma tesisleri, su iletim şebekeleri, barajlar yapılacak. Kanalizasyon ile yağmur suyu toplama sistemleri ayrılarak yağmur suyu geri kazanım sistemlerini içeren yapılaşma geliştirilecek. Atık suların kendi arıtma tesisinde arıtılması sağlanacak. Arıtılan sular kent içi yeşil alanların sulamasında kullanılarak arıtma çamurları da yeşil alanlarda toprak iyileştirici görev üstlenecek. Böylece tam anlamıyla bir geri dönüşüm sağlanacak. Baş, yeşil bina - akıllı bina konseptleri için kriterler belirlendiğini söyleyerek bu kriterleri şöyle sıraladı:
Akıllı şehirler böyle olacak
Enerji verimli kullanılacak.
Isınmada ve aydınlatmada güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji gibi yenilenebilir enerji kaynaklara yer verilecek. Binalarda pis su giderleri ile mutfak suyu giderlerinin ayrı hat olarak projelendirilecek mutfak giderleri sonuna bina türüne uygun yağ tutucular konulacak.
Yağmur suları ayrı toplanarak değerlendirilecek.
Kentsel dönüşümle birlikte ulaşım da yeniden planlanacak. Trafikten kaynaklanan kirlilik azaltılacak.
Entegre toplu taşıma sistemleriyle bisiklet ve yaya yolu yaygınlaştırılacak.
Pilot bölgeler için sürdürülebilir kentsel yerleşim planları yapılacak.
Gecekondu türündeki yapılaşmaların ve eski binalar ortadan kaldırılarak, daha modern, yalıtımlı binalar yapılacak.
Toplu konutların atık yönetim planları hazırlanacak.
Organik atıklar, ambalaj atıkları ile tehlikeli atıkların kaynağında ayrı toplanacak. Yönetmeliklere uygun depolama alanları kurulacak.
Evsel atıkların kaynağında ayrı toplandığı ve bu atıklar için düzenli depolama alanları kurulacak.
Hafriyat döküm sahası, inşaat ve yıkıntı atıkları geri kazanım tesisleri inşa edilecek.
Toplu konut alanlarında yeşil alan miktarının arttırıldığı ve havuz, gölet, yapay şelale gibi su kaynağı görsellerinin yaygınlaştırılması sağlanacak.
Sabah
Yorum Yaz